Neva Gökçe'den
Bugün 40 günlük olan minik oğlumun mevlüdünü yapmıştık. Tabi 40 gündür canımızı okuyan evladım, bugün de bildiğini okumuş, sürekli huysuzlanmıştı.Son misafiri de uğurladığımızda derin bir nefes aldım. Bunu da atlatmıştık. Bu sırada Ceren de oğlumu odasına çıkarmıştı.
"Ay bu da bitti." Diyerek yorgunlukla kendini koltuğa attı Elif.
"Yiğit Efe de kalabalık sevmeyecek sanırım. Bugün ekstra bir huzursuzluğu vardı." Dedi Ceylin.
Olumlu anlamda başımı salladım. Bu huyu büyük ihtimal bana benziyordu minik oğlumun.
"Kızlar ben bir Yiğit Efe'yi doyurayım. Geleceğim." Diyerek Yiğit Efe'nin odasına çıktım.
Oğlum beşiğinde yatarken beni görünce heyecanla kollarını bacaklarını kıpırdatınca yüzüme bir gülümseme yayıldı.
"Annem..Acıktın mı sen?" Diyerek kucağıma aldım hemen. Alihan'ın benim için koyduğu koltuğa oturup göğsümü açtım.
Yiğit ise asla ikiletmeden hemen emmeye başlamıştı.
Hayran olduğum odasına şöyle bir göz gezdirdim. Her karışında Alihan'ın emeği vardı. Bana sormadan tek bir eşya dahi almamıştı odaya. Ama o kadar zevkliydi ki, ne teklif ettiyse odayla ilgili hepsini kabul etmiştim.
Bakışlarımı gözlerini bana diken oğluma çevirdim.
"Aşkım...Sen anneyi mi seyrediyorsun? Benim güzel oğlum. İyi ki doğurmuşum seni." Diyerek başına bir öpücük bıraktım.
O sırada telefonum titreyince telefonu elime aldım.
Kocam❤️ Görüntülü Arıyor...
Yiğit Efe doğduğundan beri her gün en az iki üç kere görüntülü arıyor, bizi görüp öyle işine devam ediyordu.
Daha fazla bekletmeden açtım telefonu.
"Güzelim.Ne yapıyorsunuz bakalım?"
"İyiyiz aşkım. Anne oğul takılıyoruz. Sen ne yapıyorsun? Çok işin var mı?"
"Yok güzelim. Birazdan çıkacağım. Bir şey ister misin diye sormak için aradım." Bu da ben hamileyken edindiği bir alışkanlıktı ve ben bu adama tepeden tırnağa hayrandım.
"Yok aşkım. Sen gel, yeter bize." Güldü.
"Aslanım ne yapıyor? Göstersene onu da."
"Oğlun çok meşgul aşkım." Bir kahkaha attı.
"Ne yapıyormuş?"
"Meme emiyor."
"Ooo görevi büyük ama bir o kadar da keyifli bir görev gibi. Ha karıcım?"
"Arsız. Hadi ben kapatıyorum." Diyip bir an önce kapatmaya baktım telefonu. Alihan ise beni kışkırtmak ister gibi kahkaha patlattı.
"Peki madem. Aslanım, afiyet olsun." Diye seslendi alayla. Yiğit Efe ise yüzünü buruşturmakla yetindi.
Yazar'dan
Yarım saat gibi bir süre geçtikten sonra anahtarla kapıyı açtı. Oğlu uyuyor olabilir diye dikkat ediyordu artık her hareketine.Neva ise tıkırtıyı duyduğunda kapıya koşup Alihan'ın boynuna atladı.
"Hoşgeldin Alihan'ım."
Alihan da kollarını Neva'nın beline dolayıp sıkıca sarmıştı."Hoşbuldum güzelim. Nasılsın bakalım bugün? Bizim canavar seni çok yordu mu?" Dedi içeri geçerken.
"Senin eşantiyon boyun o kadar yormadı da. Bebeği görmeye gelen insanlar yemin ederim soğuttu beni her şeyden ya. Yok doğum kilolarımı vermiş miymişim? Sütüm geliyor muymuş? Çocuğum açmış falan. Size ne ya!" Diyerek tüm günün birikmişini Alihan'a patlatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıvılcım
RomanceAlihan Arslanoğlu...Tüm Mardin'in korktuğu,sert fakat bir o kadar da adaletli, hakkaniyetli genç bir adam. Neva Gökçe Demirhan...Yaşına göre mesleğinde oldukça başarılı, tuttuğunu koparan, dikbaşlı, idealist bir genç kadın. Her iki gencin de ortak n...