Alihan Arslanoğlu...Tüm Mardin'in korktuğu,sert fakat bir o kadar da adaletli, hakkaniyetli genç bir adam.
Neva Gökçe Demirhan...Yaşına göre mesleğinde oldukça başarılı, tuttuğunu koparan, dikbaşlı, idealist bir genç kadın.
Her iki gencin de ortak n...
Neva Gökçe'den Alihan'ın vurulmasının üzerinden yaklaşık iki hafta geçmiş, kocam tamamen iyileşmişti.
Oğlumun ağlamasıyla yataktan hızla kalkıp odasına gittim.
Beni görünce yine canımı verebileceğim gülümsemesini sundu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Annem...Benim oğlum uyanmıış. Bu nasıl tatlılık bebeğim? Benim güzel oğlum."
Bana bebek sesiyle söyleniyordu.
"Evet annecim çok haklısın...Baban çok uyudu. Hadi gel onu uyandıralım." Diyerek kucağımda Yiğit Efe'yle birlikte onun odasından çıkıp, kendi odamıza girdim.
Alihan sırtüstü yatmış, uyuyordu. Artık dikişleri alındığı için rahatlıkla istediğimi yapabiliyordum.
Yiğit Efe'yi göğsüne yatırdım. Ben de yanlarına uzanıp izlemeye başladım onları.
Yiğit Efe önce Alihan'ın yanağında gezdirdi minicik elini. Sonra o minik elle tokadı bastı babasına.
"Lan..." diyerek hışımla uyandı Alihan. Yiğit Efe küçücük bebek olduğundan onun gücünden bir şey olmazdı ama tabii uykudan uyanan kocam baya bir boş bulunmuştu.
"Oğlum babaya vurulur mu? Ayıp ayıp." Diyerek göğsündeki oğlumuzu kollarının arasına aldığında Yiğit Efe kıkırdıyordu.
Onun gülmesine dayanamayan Alihan da gülmeye başladı. Ben zaten onların yan yana olduğunu her gördüğümde aptal aptal sırıtıyordum.
Alihan, Yiğit Efe'yi havaya kaldırıp, kendine doğru çekerek yanağına, göbeğine, başına öpücükler kondurup, Yiğit Efe'yi yine havaya kaldırıyordu.
Yiğit Efe ise bu durumdan mest olmuş, kahkaha atıyordu.
Bu iki haftada ayrıca, Alihan'ın tatlı dili ve cesaretlendirmesiyle Yiğit Efe'yi sık sık emzirmeye çalışmıştım ve en sonunda sütüm gelmişti. Oğluma yeniden yetebildiğimi hissetmek çok iyi gelmişti.
O sırada Alihan'ın telefonunun çalmasıyla Alihan Yiğit Efe'yi yatağa bıraktı. Oğlum da kendi kendine dönerek bana doğru döndü. O sırada ben de onu emzirmeye başladım. Bir yandan da Alihan'ın konuşmasını dinliyordum. Adamın sesi de şiir gibi be...
"Bulundu mu pezev-" yanında Yiğit Efe'nin olduğu aklına gelmiş olacak ki, cümlesini yarıda kesmişti.
"Tamam tutun o herifi orada. Ben geliyorum şimdi." Diyerek telefonu kapattı. Derin bir nefes aldı.
"Bir şey mi oldu Alihan?"
"Beni vuran herifi bulmuşlar da. Şimdi onun hesabını keseceğim güzelim." Diyerek öpücük kondurdu saçlarıma.
"Alihan ne olursun kendini tehlikeye atacak bir şey yapma. Bir daha sana bir şey olursa dayanamam çünkü."
"Şşt. Tehlikeli bir şey yok güzelim merak etme. Kimin maşası olduğunu öğrenip hesabını keseceğim sadece. Sen bugün tek kalma yengeme git. Kızlar sabah erkenden çıktılar."
