KMG- 2.Bölüm: "Plan"

36.6K 2.1K 819
                                    

/DÜZENLENDİ./

KMG- 2.Bölüm: "Plan"

Not: Çağatay, Furkan ve Berkay'ın konuştuğu kısım 1. Bölümün zamanından bir buçuk yıl önce geçen konuşmalardır.

Bu bölümün bir kez daha güncellendiğini gören eski okurlar, bölümde gördüğüm bir mantık hatasını düzeltmiş bulunmaktayım.

***

Elindeki çaydan bir yudum alan Furkan, "Sizi bilmem de, ben Ada'nın tüm nefretini üzerime toplamak istemiyorum." dedi. Yaptığı çaydan keyifle bir yudum daha aldı.

Berkay telefonundan gözünü ayırma gereği duymadı. "Ben de öyle. Siz hiç Beril'in tırnaklarını gördünüz mü? Her an saldırmaya hazır vahşi bir hayvan gibi ve o tırnaklar gerçekten can yakabiliyor."

"Saçmalamayı kesin. Daha kaç kere anlatacağım? Böyle olmalı diyorum size. Vicdanınız sızlamıyor mu ulan?" Çağatay'ın sözüyle her ikisi de bir an duraksadı.

Kendine çabuk gelen Berkay, "Asıl sen saçmalıyorsun Çağatay. Zaten bizden yeterince nefret ediyorlar." dedi, gözlerini telefonundan bir an bile ayırmazken bir de Çağatay'a laf yetiştirmeye çalışıyordu.

"Berkay haklı," diyen Furkan'a ters ters baktı Çağatay.

Derin bir nefes aldı. Uzun bir konuşma yapacaktı. Yaptığı kısa ama yeterli açıklamayı anlamaya yeltenmiyorlardı bile. "Düşünün. Kızlara yaptıklarımızdan sonra kızlar ne tepki verdiler? Ben söyleyeyim. Ada büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı. Senin yüzünden Furkan. Beril ise iki hafta boyunca alışverişe çıkmamıştı. İki hafta. Tahmin edebiliyor musunuz? Alışverişsiz yaşayamayan Beril iki hafta boyunca senin yüzünden alışverişe çıkmamıştı Berkay. Ve Ayça, intihar etmeye kalkmıştı. Kimin yüzünden biliyor musunuz? Benim yüzümden!" Aklına düşen geçmişle beraber bir iç geçirdi. Pişmandı. "Peki, bu üç durumda bir benzerlik görebiliyor musunuz?"

Biraz durup Furkan ve Berkay'ın düşünmesi için zaman tanıdı. Berkay sonunda telefonu bırakabilmiş, Çağatay'ın dediklerine kafa yoruyordu. Furkan, Çağatay'a dikkatle bakıyor, konuşmaya devam etmesini bekliyordu. İkisinden de ses soluk çıkmadığını gören Çağatay devam etti. "Ben görüyorum. Üçünün de bize karşı bir tepkisi olmamıştı. Olanlar yüzünden size bağırıp çağırdıklarını hatırlıyor musunuz? Ya da yaptığınız şey yüzünden bir tokat yediniz mi onlardan? Bize değil kendilerine kızdılar. Bize neden kızmadıklarını düşündünüz mü hiç? Ada seni sevmiş ve sana güvenmişti. Anne babasının onun tabiriyle 'onu yalnız bırakmalarından' sonra sana güvenip inanmıştı. Beril seni sevmişti Berkay. İlk defa alışveriş yapmaktan daha çok sevdiği bir şey çıkmıştı ortaya. Seninle vakit geçirmek. Çünkü Ayça... " Duraksadı ve yutkunmaya çalıştı. "O beni sevmişti."

"Ve ben aptallık yapıp onun sevgisini gözümü kırpmadan harcamıştım." dedi kendi kendine konuşur gibi. Gözlerinin dolduğunu hissetti. Yaptığı şerefsizlik aklına geldikçe nefret ediyordu kendinden.

"Kızlar öyle bir sevmişti ki, bizim yaptığımız aptallığın sebebini kendilerinde aradılar. Belki de, 'Sevgimizi hak etmeyen kişileri severek kendimiz en büyük hatayı yaptık' diye düşündüler, bilmiyorum. Ve bize nefretlerini kusmadılar. Şu günlerde ise yaptıkları tek şey beklemek. O gün kusamadıkları nefretin, bugünlerde onları kızdırdığımızda, epey kızdırdığımızda, ortaya çıkmasını bekliyorlar. Gerçek anlamda burunlarından soluduklarında ve çizgi film karakterleri gibi kafalarından duman çıkmaya başladığında anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirecekler. Bir de büyük ihtimal kafamızı kıracaklar tabii. Onlar biraz olsun rahatladığında, bizim de biraz olsun vicdanımız rahatlayacak. O yüzden o güne kadar onları sinirlendirebildiğimiz kadar sinirlendireceğiz. "

Kafan Mı Güzel?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin