Kafan Mı Güzel?

11.Bölüm(Denize Düşen Yılana Sarılır.)

/DÜZENLENMİŞTİR/

Multide Ayça var ;)

11. Bölüm(Denize Düşen Yılana Sarılır.)

"Evet çocuklar! Bugün pikniğe gidicez. Kimseye haber vermedik, evet. İsteyenler gelicek. Şimdi pikniğe gelmek isteyenler arkama dizilebilir mi?"

Kızlara dönerek ağzımla 'Gidiyoruz' dedim.

Evet ağzımızla konuştuğumuz için ağzımla öyle dedim.Hocanın arkasına geçtim. Tabi uzağındayım. Dip dipe değiliz yani.Tövbe tövbe.

Çağatay'larda geçti lan. Yine ne düşünüyor bunlar?

'Glmk istmş olamzlr mı? '

Anaam iç ses. Napıyon la?

' İyi yvrm sn? '

La ben sana daha alışamadım.

' Zmnla yvrm Zmnla. '

Her neyse. Şimdilik çekilebilirsin.

"O zaman kalanlar burda antreman yapabilirler. "

* * *

" Napıyorsun burda? " diyerek yanıma, çimenlerin üzerine uzandı.

" Bulutlar.. Çok eşsiz varlıklar. Bak mesela şu bulut neyi andırıyor sana? "diyerek elimle bir bulutu işaret ettim. Bir süre bulutu inceledikten sonra

" Hiç bir şey. Bulut buluttur. " dedi omuz silkerek.

" Yanılıyorsun. " diyerek ona döndüm.
" Bulutları incelemek için at gözlüğünü çıkarman gerek. " dedim.

Güneş gözlüğünü gözünden çıkararak buluta tekrar baktı.Naptığını anladığımda koca bir kahkaha patlattım.

" Mecaz anlamda demiştim. "

Ayağa kalkıp üstünü silkeledi.

" Saçma işlerle uğraşıyorsun. " diyip yürümeye başladı. Sonunda gözden kaybolduğunda gözlerimi kapattım.

Piknik alanına gelmiştik ve burası çok güzel bir yerdi.

" Merhaba. "

Yanımda yatan kişiye döndüm.

" Sizi tanıyor muyum? "

" Hayır ama tanışmak isterim. "

Uzattığı elini sıktım.

" Ben Taner. "

" Ayça. "

Oldukça sempatik, tatlı biriydi. Zarar gelmezdi yani.

" Prensesimizin adı Ayça demek. "

Kaşlarımı çattım.

"Bana öyle dememelisin."

"Neden? "

" Çünkü garip hissettiriyor. "

Gülümsemekle yetindi.

" Arkadaşın falan yok mu yanında? Yalnız mı geldin? " diye sordu

" 2 arkadaşımla geldim."

"Bende Arkadaşım Oktay'la geldim. "

" Tamam. " dedim ayağa kalkarken.

" Sonra görüşürüz öyleyse. "

" Görüşürüz. "

Ardından arkamdan bağırdı.

" En kısa zamanda seni Oktay'la tanıştırmak isterim! "

" Tabi. " dedim. Ama bir daha nerde karşılaşıcaktık ki? Demi ama?

Kızları aramaya başladım. Nereye kayboldu bunlar?

" Kızlar! " ormana doğru girdim.

" Ada! Beril! "

Ağacın arkasından önüme sıçrayan Ada'yla sıçırdım. Aman sıçradım yani.

"Böğğğğ. "

Gözlerimi devirdim. Hiç değişmeyek bu kız.

" Bilmem. Dolaşıyordur. "

" Beril! "

Biraz daha yürüdükten sonra Beril ve Berkay'ı gördük. Yanlarına biraz daha yaklaşınca onları duyabiliyorduk.

" Teşekkür ederim... " dedi Beril.

" Bir daha ben olucak mıyım yanında? Dikkatli ol! "

Nasıl bir odun la bu? Bir dihi bin ilicik miyim yinindi? Olma abi olma allasen.

Beril'in yanına doğru ilerledik.

" Beril? Noldu? "

Bizi farkettiğinde" Düştüm. " diye mırıldandı.

" Ayağına bir şey olmadı dimi?! "

" Hayır, iyiyim. "

Ada'nın endişelenmesinin asıl sebebi baloydu. Bunu Berkay dışında herkes anlamıştı. Berkay bir şey daha demeden ayağa kalkıp yanımızdan uzaklaştı.

" Oduna bak ya! Bir yardım eder insan! "

Beril daha yeni düştüğü için topallıyordu. Önemli bir şey olmadığı çok belliydi. Ama böyle yürürse kötü olabilirdi hani.

" Bekleyin ben yardım getirip geliyorum. " Diyerek yürümeye başladım.

Karşıda birini gördüğümde yanına koştum.

" Şey.. Merhaba. Ben Ayça. Yardım edebilir misiniz? "

" Bende Oktay ne yardımı? "

" Arkadaşım. Tam basamıyor ayağına. Piknik alanına kadar taşısanız? "

Tam ağzını açtığı zaman sözü bölündü.

" Arkadaş zahmet etmesin. Ben yardımcı olurum. "

" Senin yardımını isteyen olmadı. Hem İnan şirketinin küçük sahibi ne zamandan beri yardım etmeye bu kadar duyarlı? " dedim. Nerdeyse tıslayarak.

" Az önceden beri. "

Bizi izleyen Oktay.

" Ben... Sevgililerin arasına girmeyeyim. Sonra görüşürüz.. " diyerek uzaklaştı.

" Gördün mü? Senin yüzünden bizi şey sandı. " Çağatay 'la sevgili olmamız nerdeyse imkansızdı.

Omuz silkerek " Yine ne sakarlık yaptınız? "

Oflayarak " Gel benimle. " dedim.

Yapıcak bişey yok. Denize düşen yılana sarılır.

Eh sonu klişeye bağlansada güzeldi. Ne yapalım bazen bizde de oluyor klişeler. Bu arada beni bölüm yazmaya iten etken mizahda 225. Sıraya oturduk gençler. Bende artık elimdeki teli bıraksam iyi olucak yoksa annem kafamı yerinden koparacak. İyi akşamlar..