Eminim okurken hiç eğlenemiceksiniz. Çünkü yazarken oflaya puflaya yazdım. Bu bölümün sıkıcılığı için şimdiden özür dilerim. Silinmese daha eğlenceli olabilirdi aslında..
*-* -*-*-*-*-*-*-*-*
" Ayça?! Maç var kız! Beril'e söyle cips mips hazırlasın! " diye bağıran Ada'ya cevabı geciktirmedim.
" Mips hazırlatıcam lan! Aç ağzını bekle! Ağzına da döküverem! " diye sinirle bağırdım. Ama beni ciddiye alacağını bildiğimden yine konuştum.
" Formamı giyiyorum ben! Beril hisseder ,hazırlar! " konuşmamı bitirdikten sonra formamı hızla giydim.
Babam umarım iyi günündedir , yoksa Galatasaraylı olmam gerektiğiyle ilgili tonla şey zırvalayacaktı. İçeriden ses geldiğinde merakla kapıyı açıp aşağı indim.
İnmemle bugün kesinlikle bu evden birinin cesedinin çıkacağını anladım.
Bir oturma odası düşünün. Çağatay'ın televizyonun karşısında Fenerbahçe formasıyla ayakta garip bir şekilde babama baktığını, babamın da aynı şekilde Galatasaray formasıyla Çağatay'a ölümcül bakışlar fırlattığını düşünün. Birde bir Ada düşünün, cips yiyerek onları izlediğini.
İşte bu bir dramdır.
Bu bir katliam tablosudur. Bu,ölüm çanlarının Çağatay için çaldığının göstergesidir.
Bir saniye.. Odasından Beşiktaş formasıyla çıkan abim değil,değil mi?
" Abi,sen çok yanlış gelmişsin ya. Bugün senin işin yok burda. Git sen. Kış kış,hoşt! " dedim. Korkmaya başladım. Abimin kendi takımının formasıyla maçları olmamasına rağmen neden geldiğini tahmin edebiliyordum. Küçüklükten beri babamı sinir etmek için formasını giydiği gibi gelirdi.
" Yok yok. Doğru geldim ben. Bu akşam harika olacakmış gibi hissediyorum hatta. "
Sadist misin sen? Ha? Sadist misin?
Yavaş adımlarla merdivenden indi ve babamların yanına indi. " Oha! Baba! Senin evinde, senin salonunda, Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde, Fenerbahçe formasıyla burda durmaya nasıl cüret eder! "
Al karıştırıyor ortalığı it! Babam başını aşağı yukarı salladıktan sonra bir şeyler mırıldandı.
Abim bu sefer piç bir sırıtışla Çağatay'a döndü.
" Çağatay! Bu ülkede özgürlük diye bir şey var! Onun evinde olsanda senin takımını desteklemeni engellememeli bence! " Ateşe körükle gidiyoruz diyeyim de! İki taraflı oynuyor ibne!
Çağatay'da hızlı hızlı başını aşağı yukarı salladı. Babamın bir anda bana dönmesiyle korktum.
'Toplu katliam! ' diye haberlere çıkacaktık kesin. Ve ben sonra hortlayıp, ' Hayır topumuz yoktu. ' deyip yine gebericektim.
" Ayça, gel buraya! "
" I-ıh! " Diye bağırdım bir anda. Babam üzerimdeki Fenerbahçe formasını görmemişti kenardaki korumalıklar sayesinde.
" Kızım, gelsene buraya! "
Başımı deli gibi sağa sola sallıyordum. Gören mal bu diyecekte göt korkusu işte!
" Noluyor burada!? " diye bağırarak içeri giren annemi görmemle bir 'oh' çektim.
" Anam, anam garip anam. Katliam çıkaracaklar! " dememle annem önce
'sen ne işin kızım? ' der gibi baktı. Ardından," Ne diyon kız sen? " Dedi.Abim boğazını temizledi. " Ben söyleyeyim annecim. Aha! Babam ve Çağatay çıkışta kuytu köşede kapışcaklarmış. "
Şimdide üçlü oynuyor piç kurusu!
Babamla Çağatay' ın aynı anda gözleri pörtlerken çıkışta abimi döveceklermiş gibi baktılar. Ölüme yürüyorsun haberin yok be abi!Televizyondan gelen maçın başladığını işaret eden hakemin düdüğüyle gözlerimiz otomatikman maça odaklanmıştı.
*-*-*-*
"Hadi oğlum! Hadi! Bastır be! Goool! "
Benim de eşlik ettiğim bu yaygara maçı Fenerbahçe 'nin kazandığının göstergesiydi. 3-1 şekilde galip gelmiştik. Babamın maçın başında dönüştüğü aslan yerine şimdi bir kedicik vardı. Maçın sonlarına doğru hiç sesini çıkaramamıştı.Maçı kazanmış olduğumuzun verdiği cesaretle maçı izlediğim yer olan merdivenlerden koşarak indim.
"Ya-ya-ya şa-şa-şa Fener Fener çok yaşa! "
" En büyük Ozan bizim Ozan! "
Evet, gollerden ilk ikisini Ozan Tufan atmıştı. Son golü de Van Persie atmıştı. Babam susmamız için eliyle kesin işareti yaptı. Susmamızla yavaşça ayağa kalktı,Çağatay'ın önünde durup konuştu.
" Kazandınız. Tebrik ederim. "
Dediğinde bende dahil herkes babama şaşkınca baktı.Sonra babam Çağatay'a tokalaşmak için elini uzattı. Çağatay önce etrafına şaşkınca bakındı. Sonra oda tokalaşmak için elini uzattı. Babam Çağatay'ın elini öyle bir sıkıyordu ki Çağatay'ın eli kızarmıştı.
Çağatay tepki vermeden babamın elini bırakmasını bekledi. Babam elini bırakıp benim önüme geçtiğinde yavaşça elini ovuşturdu. Benim formama garip bir şekilde baktıktan sonra merdivenlerden çıkıp odasına girdi.
Ada maçın başından beri açmadığı ağzını şimdi açıp konuştu.
" Bu maç olayı çok şeymiş ya! En iyisi lalalalalalaal ekmek spor! "
Alkış yaptıktan sonra şarkısını söylemeye devam etti.
*-*-*-*
Zevk alamamış olabilirsiniz. Yazarken bende zevk alamadım. Ama bir daha ki bölüme inşallah bunu telafi ederim :/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafan Mı Güzel?
HumorAyça, Ada ve Beril'imizin komik halleri ile size güzel bir yolculuk sunarken ayriyetten Çağatay, Furkan ve Berkay da bize eşlik ediyor. Lisenin başlarından beri birbirlerine düşman kesilmiş bu iki grup. Düşmanlıkları komik bir hal almış bu altı insa...