19. Bölüm ( Ben De Her seferinde Senin Oyunlarına Aldanan Oyuncağın! )

11.2K 921 77
                                    

MULTİYLE BERABER OKUYUN ( I SEE FİRE)

İyi okumalar ^^

#*#*#*#*#*#*#

19.Bölüm(Bende Her seferinde Senin Oyunlarına Aldanan Oyuncağın!)

" Nerdeydiniz siz sabahtan beri? "

" Geziyorduk sorun yok."

dedi Beril omuz silkerek. Ada'da Beril'i başıyla onayladı.

" Her neyse . Onu bunu bırakın da size bir şey söylicem."

Bir şey demeden benim konuşmamı beklediklerinde devam ettim

" Kızlar,bir şey dicem ya...Hani ÇFB var ya? Onlarla biliyorsunuz ki ,düşman gibi yaşayamıyoruz. Her ne kadar yaptıkları adice olsada.. Yani özel günlerimizi bile onlarla kutluyoruz.Bu düşmanlık mı? "

dedim ikisine de beklentiyle bakarken. Aramızda barış yapmamızı doğrusu epey isterdim. Eğlenceli şeyler yaşardık.

" Bu konu nereye varıcak?" diye tedirgin bir şekilde sordu Ada.

" Yani onlarla düşman olamadığımıza göre dost mu olsak ne? " diye sordum çekingen bir tavırla.

" Hayır! " Aynı anda çıkıştılar.

" Kızlar sizi anlayabiliyorum. Yani lise 1'den sonra kötü şeyler yaşamıştık. Ama en fazla 1 sene sürdü bu. Yani onların yaptıkları iğrenç ve adiceydi. Ama yani.. Pişman olmuş olamazlar mı? Zaten dışardan bir arkadaş grubuna benzemiyor muyuz? "

Ada'yla Beril bir süre bakıştı. Sonra Beril ;

" Ayça. Sanırım biraz beynini bulandırmışlar senin. Hatırlıyorsan sen , o günden sonra bir kaç kez kendine zarar vermeye kalkıştın. Peki neden? Adi Çağatay için. Çünkü onu sevdiğini zannediyordun. Onsuz yaşayamayacağını sanıyordun. Ama biz bize yetmez miyiz? Kabul, pek düşmana benzediğimiz söylenemez. Dışardan da bir arkadaş grubuna benziyor olabiliriz. Ama biz onlarla gerçekten bir arkadaş grubu olursak, o tuzağa bir daha düşeceğimizi üçümüzde biliyoruz. Kapanmış yarayı açmak istemem ama, Çağatay'ı o kızla gördüğünde ne hissetmiştin Ayça? Peki ilişkinizin sadece bir oyun olduğunu öğrendiğinde? Peki lise 2'deki olay, Onu hatırlıyor musunuz?" dedi bir an bakışlarını Ada'ya çevirirken.

"Furkan Ada'yı göz göre göre bir şerefsizin eline vermedi mi?" Ada'nın gözleri de benim gibi dolmuştu.

Ama Beril susmadı , devam etti.

"Sizin gibi bende acı çektim tabi. Berkay resmen delirmişti. Nerdeyse beni uçurumdan atacaktı. " Onunda gözleri dolmuştu işte. Yaramızı neden deşiyordu ki?

"Biz bu üçlüden bu kadar çekmişken onları affedicek miyiz?! "

Sorunun cevabını vermemizi beklemeden devam. Zaten cevap vericek gücümüzde yoktu.

" Hepimizin ortak bir yanı vardı o günlerde. Üçümüzde sevdiğimiz kişiler tarafından öldürülmeye çalıştık. " Derin bir nefes aldıktan sonra gözlerini kırpıştırıp devam etti. " Berkay beni uçurumdan atacaktı. " içine titrek bir nefes daha çekti.

" Ada o şerefsizin elinde ölüme terk edildi. " Ada'ya dönüp gözlerinin içine baktı. "Kim tarafından?"

" Furkan! "

Bağırdığında irkilerek sıkıca gözlerimi yumdum. Gözlerimi yumduğum anda hücum eden anılar nedeniyle tekrar gözlerimi açtım. Ada'nında beynine doluşan kötü anılar olsa gerek yumduğu gözlerini irkilerek açmıştı.

" Peki ya Çağatay?! " İşte sıra bana gelmişti. Yalvarırcasına Beril'in gözlerinin içine baktım. Bir an duraksasa da durmadı. " Dolaylı yoldan olsa da Çağatay da senin canına kast etti Ayça. "

Haklıydı. Sonuna kadar haklıydı. Onlardan o kadar şey çekmişken hayat enerjimizi kaybetmememiz güzeldi. Bu konuşmadan sonra uzun bir sessizlik oluştu. Herkes bir noktaya odaklanmış ağlamamak için direniyordu.

Nasıl düşünmüştüm ben onlarla dost olmayı? Onlarla düşman olamasak da , dost da olamazdık. Asla.

" Ben... Duş alsam iyi olacak. " Sessizliği bölen Beril oldu ve dediği gibi kapıdan çıkıp gitti. Ağlıcaktı. Belki de sabaha kadar ağlıcaktı. Bunu biliyordum.

" Bende uyuyım..Geç oldu. " Ada'da yüzü beş karış bir şekilde beni odada yalnız bıraktı. Aferin Ayça. Ağzımızın tadını ne güzel kaçırıyorsun sen öyle?

Şimdi gidip O'nunla yüzleşmeli miydim? Yoksa bir korkak gibi kenara çekilip gerçeklerimle baş başa mı kalmalıydım?

Kararımı hızlıca verip kapıya yöneldim. Kapıyı hırsla açıp koşarak evlerine doğru ilerledim.

"Seni istemiyorum Ayça. "

Gözümden bir damla yaş düştü.

" Çağatay gibi birinin seni gerçekten seveceğini mi sanmıştın? "

"Çağatay! "

Perdelerin kıpırdanmasının ardından pencere açıldı. "Noldu kızım gece gece ya? "

"Aç lan kapıyı.!İçeri gelicem!"

"Tamam kızım ne bağırıyon ya!?Açıyorum bekle. " Birde açmasaydın. Aptal!

"Gece gece ne arıyorsun burda? " sorusunu es geçerek ,

"Adi.. " diye mırıldandım. Onu iktirerek içeri girdim. "Ney? "

"Kendini bilmemen üzücü olmuş. " Gözyaşlarımın daha fazla akmaması için elimle kabaca gözlerimi sildim.

" Yine n'aptım ben ya? "

"Naptın mı?! Naptın?! " diye bağırdım. "Ulan ölüyordum lan ben senin yüzünden! Sen Şenay'ın peşinde koşarken ben yaralarımı sarmaya çalışıyordum! " derken bir yandan elimde ne varsa ona fırlatıyordum . Elime sert bir cisim geçtiğinde atmakta ilk tereddüt etsem de ardından var gücümle kafasına fırlattım.

"Ne ölmesi kızım?Tırlattın mı? " Kafasına fırlattığım cisimle yere yığıldı. Kafası yarılmıştı.

Ayağımla Çağatay'ı dürttüm. "İyi misin lan? " ses yok.

Çağatay'ın yanına eğildim. Yüzümü yüzüne yaklaştırıp nefes alıp almadığını ölçtüm. Onun nefesini ölçerken kendimi onun altında bulmuştum.

"Manyak mısın kızım sen?! Kafamı yardın lan! Amacın ne?! "

" Bırak beni be! Az bile yaptım! Sen adi, şerefsizin tekisin!Pislik! İğreniyorum senden! "

Ofladı. Ardından, "Ne yaptığımı öğrenebilir miyim? "

"Ne yapmadın ki!? Ben her seferinde öldüm,öldüm dirildim lan! Ne kadar acı çektim biliyor musun?! Bilemezsin. Çünkü o zamanlar senin Şenay'ın vardı. O prensesti. O dünyanın merkeziydi, değil mi?! Bende her zaman senin oyunlarına aldanan oyuncağın! "

#*#*#*#*#*#*#

Biz bu bölümü yazarken koptuk(prenses-5558)sizin de kopmanız dileğiyle. :D gfjhwkayfh

Kafan Mı Güzel?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin