Resmen kahraman bakış açısından bölüm okumaya hasret kaldınız :D ben de bari bu bölüm Ayça'nın ağzından olsun dedim.
Bu bölüm geçen gün doğum günü olan @-Sudy- 'ye ithaf edilmiştir. Nice mutlu yıllara Sude!
***
Ayça'dan
"Nereye?" dedi abim. Abimle olan kavgamızın üstünden yalnızca birkaç saat geçmişti. Saatlerce odamdan çıkmayıp ağlamıştım ve gözlerim felaket durumdaydı. Herkesin uyuduğundan emin olduğumda hazırlanıp odamdan çıkmış ve abimin mutfakta masanın üzerinde bıraktığı telefonumu almıştım. Ama ne yazık ki herkesin uyuduğunu sanmam doğru bir düşünce değilmiş. Gece vakti gizlice dışarıya çıkmaya çalışırken abime yakalanmıştım. Koltuğun kenarına dayanıp kollarına göğsünde kavuşturmuştu. Bana dik dik bakıyordu ve ona aynı şekilde bakmaktan kendimi alamıyordum.
"Dışarı çıkacağım." dedim ve istifimi bozmadan ayakkabımı ayağıma geçirdim.
"Telefonunu almışsın?"
"Masanın üstüne öylece bırakmışsın. Saklasaydın aramaya bile gerek duymadan çıkıp gidecektim."
"Bu alabileceğin anlamına gelmiyor."
"Kim demiş?" dedim bakışlarımı ayakkabımdan çekerek ve direkt olarak abimin gözlerinin içine baktım. Hiçbir ışık açık değildi ama gözlerim karanlığa alıştığı için onu rahatça görebiliyordum.
"Ben dedim."
"Senin ne dediğin umrumda değil."
"Kiminle buluşacaksın?" Bana doğru yürümeye başladı.
"Kimseyle."
"Çağatay ile buluşursan seni affetmem Ayça."
"Bana böyle hükmedebileceğini sandığın için seni affetmeyeceğim abi." dedim, cevap vermede bir an bile gecikmeden.
"Tamam, bugünlük izin veriyorum. Telefonunu bana bırakıp gidebilirsin. Çok geç kalmamak şartıyla." Telefonu vermem için uzattığı eline bakıp güldüm.
"Beni bu şekilde kısıtlayamazsın."
"Kısıtlarım. Henüz reşit değilsin."
"Kısıtlayamazsın. Annem ve babam kısıtlayabilir, ama sen yapamazsın."
"Böyle bir şeye babam izin verir mi sence?" Alaycı bir yüz ifadesiyle baktı.
"Deneyelim." dedim ve telefonumun kilitini açıp rehbere girdim. 'Reis' kişisine tıklayarak aradım ve hoparlöre aldım. Babam telefonu açana kadar abime gözlerimi ayırmadan baktım.
"Efendim?"
Babamın uykulu sesi karşıdan gelince hemen konuştum. "Baba, uyandırdım mı?"
"Dalmışım kızım, uyandırdığın iyi oldu boynum tutulacakmış koltukta. Bir sorun mu var?" Esnedi.
"Biraz hava almak için dışarı çıkmak istiyorum ama abim göndermiyor baba, gidebilir miyim?"
"Abinle çıkabilirsin kızım." Abim babamın bu sözüne sesli bir şekilde güldü.
"Tek başıma çıkmak istiyorum baba." Karşı taraftan bir süre ses gelmedi. Düşünüyordu.
"Yalnız çıkmasan daha iyi olur kızım. Sonuçta..." Cümlesinin devamında ne söyleyeceğini tahmin edebiliyordum o yüzden sözünü kestim.
"Lütfen baba, çok uzaklaşmayacağım ve daha geç olmadan geri döneceğim."
Babam yine sesini çıkarmadı, ardından arkadan annemin sesi geldi.
![](https://img.wattpad.com/cover/41190672-288-k465921.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafan Mı Güzel?
HumorAyça, Ada ve Beril'imizin komik halleri ile size güzel bir yolculuk sunarken ayriyetten Çağatay, Furkan ve Berkay da bize eşlik ediyor. Lisenin başlarından beri birbirlerine düşman kesilmiş bu iki grup. Düşmanlıkları komik bir hal almış bu altı insa...