sana, üç yüz yıl öncesinde dahi seni beklerken

175 58 61
                                    

Ayrıkoyak'ın Hanımı Kuman Mara'Ma,

Sana hafızamın kuvvetli olduğunu söylemiştim. İsmini unutmadım. Ve tabii adresini de.

Çilde buzullarının üstünde dolanırken yaklaşık altı aydır doğmasını beklediğim güneşin nihayet ilk ışıklarını fark ettim. Eh, martın ortasındayız. Siz İrtiş'te baharın başlangıcını bir avuç toprağa bile tohumlar ekerek kutlarken biz de güneşin çorak buzullar üstüne doğumunu tüm genç yelkanlıların katıldığı av şölenleri ile karşılıyoruz.

Büyük büyükannem av sırasında akıtılan kanın ve peşinden koşulan rüzgarın, karanlık kış boyunca aramızdan ayrılıp Yel'e karışanların özlerine huzur, aileye yeni katılan ufaklıklara rızık ve şifa bekleyenlere sağlık getireceğini söyler durur hep. Ne Yel'e ne de ondan kopanlara inanan, itikatsız biri olarak bu kez kendi avıma bir dilek ile başlayacağım. Ve bu dilek de en yakın sürede sağlığına kavuşman olacak.

Umarım İrtiş'ten ayrıldığımdan bu yana geçen zamanda hastalığın bir parça hafiflemiş, hem bedenindeki hem de zihnindeki ağrıların biraz da olsun dinmiştir. Yaptığım büyünün az da olsa işe yaradığını düşünüyorum zira seninkine benzer bir hastalığı olan bir çocuğa geçtiğimiz ay aynı büyüyü uyguladım. Sonuçları şaşırtıcı ve bir o kadar tatmin ediciydi. Kanlarımız farklı, soylarımız da evet, lakin vücutlarımızın çalışma prensibi neredeyse eş ve bedenlerimiz büyülerimize hemen hemen benzer cevapları veriyor.

Merak etme, büyü şemasını defterine kaydettim. Vakit bulup -ve tabii ki bahane uydurup- İrtiş'e uçabilirsem büyüyü seninle enine boyuna tartışmak isterim. Bir iblissoylu ile asruh büyücünün bilgilerini birleştirmesi ile ortaya çıkacak teorileri duymak için sabırsızlanıyorum.

Ve tabii arkadaşın olmak için de.

Not: Paketin içinde sana bahsettiğim ama senin gülüp geçtiğin buz çiçeklerinin tohumları var. İrtiş'in iblislerce kutsanmış, Yaradılış'a tanıklık etmiş bereketli topraklarının bu tohumları hayata döndürebileceğine eminim.

Sevgilerle, Çildeli Toksaruyul Karguy








Çildeli Gezgin Toksaruyul Karguy,

Beni unutmadığınıza şaşırdığımı söyleyemem. Sonuçta kim İrtiş'in her katında ayrı bir canavarın ikamet ettiği derin ve yaşam fışkıran tabiatında dolanırken kendini öldürmek isteyen ve bunu az kalsın başaran bir kadını unutur ki?

Ancak sözünüzü hatırlamanıza, çaldığınız defterime büyülerinizi kaydetmenize ve mektup yazma cüretkarlığı göstermenize hayli şaşırmış durumdayım. Çilde'den bana, ismime gelen şahsi bir mektup olduğunu söyleyen kahyamın yüz ifadesini size yalın kelimelerle anlatamam. Zavallıcık bana gönderilen bu mektubun bir şantaj olduğundan ve kuzeydeki yelkanlıların bizim topraklarımızı da istila edeceğinden korkmuş.

Kaybedecek çok şeyi olan iblissoyluların üstünde yarattığınız korkuyu belki bir nebze anlayabilirsiniz. Ancak sizin böyle bir niyetiniz olmadığı kanaatindeyim. Umarım kanaatimde haklıyımdır.

Mektubunuz gündönümü kutlamalarımızdan birkaç gün önce elime ulaştı. Av ve kan akıtma ritüellerine pek sıcak bakmasam da kültürünüz ve inançlarınıza saygı duyuyor, dileğiniz için teşekkür ediyorum. Evet, büyünüz sonrasında ağrılarım kayda değer şekilde azaldı ve hastalığım süratle kendini nekahet dönemine bıraktı. Ancak size hastalığımın nükslerle seyrettiğini söylemiştim. Dolayısıyla bu mucizevi iyileşmenin büyü kaynaklı mı yoksa hastalığımın doğasından kaynaklanan bir durum mu olduğu konusunda hala şüphelerim mevcuttu.

Yardım ettiğiniz çocuğun da iyileşmiş olması zihnimdeki şüphe sisini az da olsa dağıttı.

Yine de büyünün birtakım testlere tabi tutulması ve tahmin ettiğiniz biçimlerde etki gösterdiğine emin olmak için sayısız kez denenmesi ve aynı sonucun alınması gerekli. Sahibesi ve sorumlusu olduğum topraklarda benim hastalığımdan muzdarip onlarca halk ve belki de binlerce iblissoylu yaşamakta. Dertlerine ufak da olsa deva olacak herhangi bir yöntem varsa o yöntemi bulup getirmek, halkıma vermek benim görevim.

İrtiş'e uğramak için yazı beklemeyin. Kutupta yaşayan bir asruh olarak ülkemizin güneşi ve nemi karşısında hayli yıpranabilirsiniz. Sınırımızı geçmeden evvel zarfın içindeki efsunu kuşanmanızı tavsiye ederim zira yelkanlıların son saldırıları sonrasında kadim iblisler uykularından uyandı ve gözlerini göğe dikti. Efsun sizi onların gözlerinden koruyacaktır.

Not: Verdiğiniz tohumlar buz çiçeklerine ait değil, Çayıriblisi dostum bunu teyit etti. Binlerce yıllık ömründe böylesi ilginç tohumları ilk kez gördüğünü söyledi bana. Korkarım ki İrtiş'in nemli ve humuslu topraklarında kök veremeyecekler zira bu tohumlar ancak bir çöl bitkisine ait olabilecek kadar kalın kabuklu ve iri. Çilde'nin ortasında bir çöl çiçeğini nasıl bulduğunuzu hayli merak ediyorum.

Esenliklerle, Ayrıkoyak Hanımı Mara'Ma

KEMİK VE GECEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin