Keyifli okumalar <33
✮
Karnımda ki ağrı daha da artarken evin kapısının açılmasıyla içeriden Doğan çıktı. İki büklüm oturup karnını tutan beni ve yere dağılmış olan kıyafetleri gördüğü an koşar adım buraya geldi. Bir pantolonumda ki kana birde bana bakıp elini kaldırdığı gibi yanağıma sert bir tokat indirdi. Kafam sağa doğru düşerken belime giren keskin ağrıyla kendimi yerde buldum.
"Oğul ne oluyor?" İçeridekiler buraya doğru koşup bir bana birde Doğana baktı. Ardından Aynur anne kolumdan tutup beni yavaşça ayağa kaldırdı.
"Daha karnında bir bebeği taşıyamıyorsun. Kalkıp çamaşır leğenini kaldırmak neyine senin?" Doğan iğrenircesine konuşup aynı şekilde yüzüme baktığında kafamı eğip karnımı tuttum. Kasıklarımda ki keskin ağrı dudağımın kenarından akan kanı o an hissettirmiyordu.
"Doğan al eşini hastahaneye götür belki bebeğe bir şey olmamıştır." Aynur anne endişeli sesiyle konuştuğunda Doğan sinirle soluyup kolumdan tuttuğu gibi beni sürüklemeye başladı. Hiç bir zaman görmediğim insan muamelesini yine göremiyordum. Alışmıştım artık.
"Dua et o bebeğe bir şey olmasın Hazar." Sertçe yutkunup Doğanın benim için açtığı kapıdan arabaya bindim. Doğan da sürücü koltuğuna yerleştiğinde hastahaneye doğru yola çıktık. Doğandan her ne kadar korksam da gerçekler gün gibi ortadaydı bebeğin öldüğünü hissedebiliyordum hem insan içinde ki canın yaşayıp yaşamadığını bilmez miydi?
"İn." Hastahanenin önünde durduğumuzda arabadan inip acile girdik. İki büklüm yürümemden dolayı beni gören hemşireler hızla yanıma gelip tekerlekli sandalye getirdiler. Kendimi zor bela sandalyeye atıp gözlerimi kapattım.
"Neyiniz var beyefendi?" Korkudan titreyen ellerimi pantolonuma bastırdım.
"Hamileyim kanamam var." Hemşireler bir şey demeden beni büyük bir odaya soktuklarında önce koluma bağlanan serumla ardından doktorun odaya gelip ultrasyon cihazı ile karnıma bakmasıyla korkum daha da arttı. Karnımın üzerinde ki cihazdan bir türlü gelmeyen kalp atış sesleri ellerimin buz kesmesine sebep oluyordu.
"Maalesef bebek içinizde ölmüş Hazar bey." Doktor ultrasyon cihazını kenara bırakıp yanıma geldi. "Sizi kürtaja alacağız hemen." Kafamı salladığımda gözlerimi sıkıca kapatıp tırnaklarımı sertçe avuç içime bastırdım. Çok geçmeden kolumda hissettiğim iğneyle gözlerimi açıp karşımda ki hemşireye baktım. Bilincim yavaşça kapanırken düşündüğüm son şey bundan sonra ne olacağıydı...
...
Serumun damlama sesi kulaklarıma ulaşırken gözlerimi aralayıp sessizliğin hakim olduğu boş odaya baktım. Kimsesiz değildim belki ama beni 20 altına satan bir babam, sesini çıkarmayıp babama boyun eğen annem, beni umursamayan abilerim en önemlisi her gün dayak yediğim eşimle de ailem var diyemezdim.
Ne zaman ıslandığını anlamadığım yanaklarımı silip yattığım yerden doğruldum. Bebeğimi kaybetmiştim. Üzgün müydüm bilmiyordum, hiç bir şey hissetmiyordum. Yaşadığım bu şeyler, bir senedir yediğim dayaklar, işittiğim hakaretler beni hissizleştirmişti artık. Ne hissetmem gerektiğini bile bilmiyordum. Yirmi üç yıllık hayatımda atmış yıl yaşamış kadar hissediyordum. Yorgundum...
Kapının tıklatılmasıyla düşüncelerimden sıyrılıp üstümde ki pikeyi kollarım gözükmesin diye omuzlarıma kadar çekip "Gir." diye seslendim. İçeriye kırmızı gözlerle giren Birgül abla yavaşça yanıma yaklaşıp yatağın ucuna oturdu. Onun burada ne işi vardı?
"Kınalı kuzum benim." Gözlerinden yaşlar bir bir düşerken elimi elinin arasına aldı. "Kurban olurum sana." Ağlaması şiddetlenirken kafamı eğip yutkundum.
"Üzülme abla böyle olacağı belliydi." Düşürdüğüm üçüncü bebeğim olması mıydı beni bu denli etkilemeyen? Yoksa alıştığımdan mıydı?
"Hazar..." Birgül abla içli içli ağlamaya devam ettiğinde hissettiğim korkuyla işkillenip boğazımı temizledim.
"Ne oldu abla?" diye mırıldandım kısık çıkan sesimle.
"Hazar...Doğan abi-" Burnunu çekip omuzlarına düşen eşarbını bile umursamadan ağlamaya devam etti. "Doğan abiyi öldürdüler..." Birgül abla beni kendine çekip sıkıca sarıldığında boş gözlerle odaya baktım. Başım dönmeye başladığında etraf önce karardı ardından kafam Birgül ablanın omzuna düştü. Bu bir rüya mıydı?
Devam Edecek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEVİRAT (BXB)
Romance[TAMAMLANDI] Ağlaya ağlaya geldiğim bu eve tekrardan mahkum kalmıştım... EŞÇİNSEL VE İNTERSEX KONULU BİR KURGUDUR !