25- Bu Nasıl Sevmek?

6.3K 530 141
                                    

Kurguyu yarıladık bu aradaa :D

Keyifli okumalar <33


Akşama doğru mutfağa geçip yemek yapmaya başladığımızda bir yandan da arkada Birgül ablanın açtığı şarkı çalıyordu.

Allah Allah Allah Allah bu nasıl sevmek
Allah Allah Allah Allah bu nasıl gülmek
Allah Allah Allah Allah bu nasıl sevmek
Allah Allah Allah Allah bu nasıl gülmek

Birgül ablanın hem yemekle ilgilenip hem de şarkıya eşlik edip dans etmesiyle kıkırdadım. Enerjisi hiçbir zaman bitmiyor aksine gün geçtikçe daha çok artıyordu.

Bu nasıl sevmek bu nasıl gülmek
İnsan değil bu sanki bir melek
Ne güzel yaratmışsın çiftedir beni
Görünce aşık oldum eyledi deli

"Görünce aşık oldum eyledi deli.." Kaynayan yemeğin altını kıstığımda kıvırtan Birgül ablayla bende dans etmeye başladım. "Oh oh.." Gülüşerek kıvırtmaya devam edip şarkının sözlerine odaklandık. Birden kendimizi kaptırmıştık..

Gülünce gözlerini, saçının her telini,
Tutunca ellerini, ölesim gelir, ölesim gelir
Ölesim gelir, ölesim gelir.
Ölesim gelir, ölesim gelir.

Şarkı tekrardan nakarat kısmına geldiğinde gülüşmelerimiz ardından da kıvırtışlarımız arttı. Kendimizden geçercesine dans ettiğimizde kapıda hissettiğimiz hareketlilikle oraya döndük. Turan abi önde, Onur arkada gülüşerek bizi izliyorlardı. 

Onurla göz göze geldiğimizde utançtan kafamı eğip hızlıca arkama döndüm. Yarıda bıraktığım salatayı yapmaya devam ettiğimde kızaran yanaklarımı saklamak için kafamı olabildiğince aşağıya eğdim. Saçma bir haldeyken Onura yakalanmak beni aşırı utandırmıştı. Oflayıp tabak çıkarmak için parmak uçlarımda yükseldim o sırada belimde hissettiğim kollarla irkilip sırtımı sert gövdeye yasladım.

"Ne güzelsin öyle." Onurun kulağıma fısıldadığı şeyle sertçe yutkundum. Arkama döndüğümde mutfağın boş olduğunu fark edip daha çok gerildim. Onur ellerini tezgaha sabitleyip beni tezgahla kendi arasına aldığında yanağımın içini dişlemeye başladım.

"Biri gelecek şimdi." Onur omuz silkip elini yanağıma yasladığında baş parmağıyla yanan yeri okşamaya başladı. Ardından dudaklarıma eğilip sıcak nefesini yüzüme üfledi.

"Onur abi... Onur abi." Behramın mutfağa girmesiyle Onuru ittirip kenara çekildim. Utancımdan bayılmamak için zor duruyordum artık.

"Ne oldu Behram?" Behram yanımıza gelip soluklanmak için eğildiğinde bende derin bir nefes aldım. Allahtan görmemişti aksi taktirde devlet meselesi gibi herkese anlatırdı..

"Cemil enişte seni çağırıyor." Onur kafasını sallayıp Behramla birlikte mutfaktan çıktığında rahatlayıp arkama döndüm ardından işime devam ettim.

"Ablam ne yaptın bitti mi?" Birgül abla içeriye eşarbını düzelterek girdiğinde ona bakıp gülümsedim.

"Salatayı yapmayı bitirdim abla, pilavda demlendimi tamamdır." Birgül ablada kafasını sallayıp yanıma geldiğinde yarım bıraktığı işine döndü. 

Çok geçmeden yemekler piştiğinde tabaklayıp siniye yerleştirdik ardından da içeriye götürdük. Sofrayı kurduğumuz sırada ev halkı odalarından çıkıp sofraya oturdu. O sırada göz göze geldiğim Onurun göz kırpması yüzünden su bardağı aniden elimden kaydı. Bu adamın ani hareketleri bir gün kalbime indirecekti. Kafamı eğip Onurun yanına geçtiğimde gözlerine bakmamaya özen gösterdim. Aksi taktirde her an üstüne atlayabilirdim.

"Afiyet olsun." Cemil babanın başlamasıyla bizde başladık. Önümde ki çorbaya kaşığımı daldırıp ağzıma götürdüğüm sırada Onurun elini hafifçe belime atmasıyla kaşıkta ki çorbayı hızlıca içtim. 

"Nasıl geçti günün? Çok yoruldun mu?" Onurun fısıldayarak sorduğu soruyla gülümsedim.

"Aynıydı çok yorulmadım senin nasıl geçti?" Onur suyundan bir yudum alıp bana döndü. Sofra da dönen sohbet nedeniyle kimse bize bakmıyordu.

"Merkeze indim bugün sınav için test kitapları aldım." Onurun dedikleriyle kaşlarımı çattım. Sınav kitaplarını ne yapacaktı ki?

"Neden?"

"Sınava hazırlanacaksın gülüm ondan." Duyduklarımı beynimde tartarken elimde ki kaşığı sofraya bıraktım. Doğru mu duymuştum?

"Nasıl olacak ki o? Ben yapamam.." Onur mavilerini mavilerime sabitleyip derin bir nefes aldı.

"Neden yapamayasın ki yavrum? Ben varım yanındayım senin.." Onura bakıp burukça gülümsedim.

"Onur diyelim ki kazandım ailen bunu duyunca ne der hadi onu da geçtim küçücük yer burası laf söz olur." Onur belimde duran eliyle orayı yavaşça okşadı. Beni- isteyerek mi yapıyordu bilmiyordum ama- bu küçük dokunuşlarıyla fazlasıyla rahatlatıyordu..

"Hiç kimse bir şey diyemez dese bile sustururum. Sen iste Hazar gerisi önemli değil. Benim eşim her şeyin en iyisine layık en ufak bir isteğinde boynum kıldan ince." Onura bakıp burukça gülümsediğimde o da bana her zaman güven veren muhteşem gülümsemesini sundu.

"Onur ben...isterim galiba ama bilmiyorum." Kısık çıkan sesim yüzünden boğazımı temizledim.

"Akşam her şeyi iyice konuşuruz düşünme şimdilik." Kafamı usulca sallayıp yemek yemeye devam ettim. Yanımda ki bedenin beni her şeyiyle mutlu etmesi tarifi imkansız bir güzellikteydi. Üniversite hakkında ne kadar emin olamasam da Onurun düşünüp konuyu açması bile çok hoşuma gitmişti. Kalbi büyük biriydi Onur ve o kalpte yer edinmek benim şu zamanlarda en büyük hayalimdi...


             Devam Edecek

Arkadaşlar yorum yapmıyorsunuz çok üzülüyorum ne yani ayda bir mi bölüm atayım?? (opisyonel)

LEVİRAT (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin