10- Tanışma

7.7K 538 50
                                    

Keyifli okumalar <33

Onurun elini tutar tutmaz elektrik çarpmış gibi elini elimden bir hışımla çekmesi ardından ayağa kalkması ağzımın şokla açılmasına sebep oldu.

"Bir daha sakın dokunma bana." Onur dişlerinin arasında konuşup arkasına bakmadan gittiğinde havada kalan elim aşağıya düştü. Bundan yarım saat önce belimden tutup beni kendine çeken adam mıydı bu? 

"Ablam ne oldu?" Birgül abla bana doğru dönüp meraklı gözlerle gözlerime baktığında yanağımın içini dişledim.

"Bir şey olmadı abla." Kırgın çıkan sesim Birgül ablanın da canını sıkarken daha fazla bir şey demeyip kafamı eğdim. 

Düğün çoktan başlamış herkes eğlenceye katılmıştı bile. Ben ise içimde kopan fırtınalarla savaşmaya çalışıyordum. O bana bir adım atsa ben ona on adım atıyordum. Benle bir konuşsa ben onunla on konuşuyordum. Bu kadar çabalamama rağmen bir karşılık alamamak üstelik terslenmek canımı sıkıyordu artık. Ben ona gel eş olalım demiyordum sadece ılımlı bir şekilde yaklaşmaya çalışıyordum. Onur zor zamanımda yanımda olup beni anlayan sayılı insanlardandı. Bir evliliğin bizi bu kadar dağıtmasına neden izin veriyordu?

(Yazarın Anlatımıyla) / 2 Yıl Önce

Hazar elinde ki su bidonlarını alıp çeşmeye doğru giderken kendine hayranlıkla bakan bir çift gözden habersizdi. Evin arkasına saklanıp sevdiği çocuğu izleyen Onurunsa içi içine sığmıyordu. Gözünü karartmış bugün o çocuğun adını öğrenmek için sabahtan beri kafasında bir sürü plan oluşturmuştu.

"Hadi Onur yaparsın sen." Onur evin arkasından çıkıp üstünde ki tişörtü düzelttikten sonra yavaş adımlarla çocuğun peşinden çeşmeye yürüdü.

Hazar ise o sırada bidonlara su dolduruyor ara ara da kafasını kaldırıp uçsuz bucaksız manzaraya bakıyordu. Onur çocuğun güzelliğiyle büyülenmiş bir şekilde çeşmenin yanına gidip suyu açtı ve annesinden zor bela aldığı bidonu çeşmenin altına bıraktı. Hazar ise 4. bidona geçmiş suyun dolmasını bekliyordu.

"Allahım çok güzel..." Onur çocuğa içi gide gide bakarken dolan ve hatta taşan bidonun farkında değildi. Hazarın gözü ise yanında adamın dolup taşan bidonuna takılmıştı.

"Bidonunuz doldu."  Hazar güzel sesiyle konuşup Onurun kulaklarında bayram yaşatırken su hala akmaya devam ediyordu. "Beyefendi su akıyor." Onur kendine gelip önüne döndüğünde dolan bidonu görüp suyu hızlıca kapattı.

"Kusura bakmayın." Güzel çocuğa dönüp özür dilediğinde çocuk bir şey demeden bidonların kapaklarını kapattı. Ardından bir eline 2 bir eline de 3 bidon alıp küçücük bedeniyle kaldırmaya çalıştı.

"Yardım edeyim mi?" Onur bu fırsatı kaçırmayıp hemen çocuğun yanında bittiğinde Hazar sesli bir nefes verip bidonları kaldırabildiği kadar kaldırdı. "Zorlanıyorsun inat etme de yardım edeyim."

"Gerek yok." Hazar yürümeye başlayıp geldiği yolu geri dönerken Onurda bidonunu alıp peşinden koştu.

"Onur ben bu arada, sen?" Güzel çocuk sağına dönüp onu takip eden adama sinirle baktı.

"Sapık mısın sen? Ne diye takip ediyorsun beni?" Onur duyduğu şeylerden sonra kocaman gülümseyip çocuğun elinde ki üç bidonu da tuttuğu gibi taşımaya başladı.

"Teessüf ederim ben sadece size yardım etmeye çalışıyorum." Güzel çocuk sabır çekip yoluna devam etti. "Ee adın ne söylemedin?" 

"Ne önemi var?" 

"Nasıl sesleneceğim ki sana?" Onur gülümsedi.

"Seslenme." Güzel çocuk Onuru tersleyip karşısında ki adamın elinde ki bidonları aldı. "Teşekkür ederim." Hazar arkasına dönüp gittiğinde ona doğru gelen kadının elinde ki bidonları almasıyla Onurun içi rahatladı ardından yol boyu sırıtarak evine girdi.

Onurla tanışma anımız aklıma dolarken parmaklarımla oynamaya başladım. Bu denli benimle konuşmak isteyip arkadaş olmaya çalışan Onurla şimdi yüzüme dahi bakmayan Onur aynı kişi miydi? Ne değişmişti de Onur bu kadar düşman bellemişti beni kendine. Belki de zaman hiç bir şeyin ilacı değildi. Ben sadece kendimi avutuyordum...


                      Devam Edecek

LEVİRAT (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin