LEVİRAT (BXB)

23- Mavişim

Kısa ama güzel bir bölüm oldu...Keyifli okumalar <33

✮

Şoktan kasılan bedenim Onur tarafından sarıp sarmalandığında parmak uçlarımda yükselip kollarımı boynuna doladım. Öpüşüne elimden geldiğince karşılık vermeye çalışsam da heyecandan titreyen vücudum düzgün düşünmeme engel oluyor, bu dakikalarda bana ne yapmam gerektiğini unutturuyordu. Hiç bir şey düşünemiyordum odaklandığım tek şey dudaklarımın üstünde ki dolgun dudaklardı.

Her şey birden gerçekleşmiş kendimi aniden Onurun kolları arasında bulmuştum. Daha beş dakika önce öpmek istediğim dudaklar şimdi dudaklarımın üstünde soluklanıyordu. İçimden akıp giden bir şeyler vardı neydi bu şey tam olarak bilmiyordum ama kalbimin çok hızlı çarpmasına neden oluyordu. Vücudum bu denli yoğun hisleri taşıyamıyordu.. 

Onur kendini hafifçe geri çektiğinde alnını alnıma yasladı. Sıcak nefesleri dudağıma vurduğunda sertçe yutkundum. Bu sıcaklık bu yakınlaşma gerçekti. Hayal olmayacak kadar gerçek hissettiriyordu.

"Hazar.." Onurun boğuk sesiyle adımı fısıldaması tüylerimi diken diken olmasına sebep oldu. Bu adam bana en çok da kalbime zarardı.

"Onur.." Sıcak nefesimi yüzüne üflediğimde Onur hırıltılı bir nefes verip tekrardan dudağıma kapandı. Bu sefer daha hızlı ve daha tutkulu öpüyor bende elimden geldiğince karşılık vermeye çalışıyordum. 

Dudaklarımı özlemle öpüyor bedenimi özlemle sarıyordu. Sanki senelerdir benden uzak kalmış da şimdi özlem gideriyor gibiydi. Hoş bende öyleydim bana hiç bir zaman ait olmayan bu adama sanki senelerdir uzak kalmışım gibi sokuluyordum. Bu denli özlemle kavrulmam normal miydi bilmiyordum.

Öpüşme daha da alevlendiğinde nefes alamadığımı hissedip Onurun ensesini hafifçe sıktım. Onur anlamış olacak ki dudaklarını dudaklarımdan çekip ellerini yanaklarıma sabitledi. Dolu gözleriyle gözlerime bakıp burukça gülümsedi.

"Doyamıyorum sana." Sessizce mırıldanması içimden bir şeylerin akıp gitmesine neden oluyordu. Bende doyamıyordum, doyamayacağımın bilincinde daha da sokulmak istiyordum bu bedene.

"Onur.." İsmini fısıldamak her zaman bu kadar güzel mi gelmişti? Şimdi ne değişmişti de Onurla alakalı her şey bu denli güzel gelmeye başlamıştı?

"Söyle mavişim." Kullandığı hitap şekliyle kıkırdayıp alt dudağımı dişledim. Kalbim yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu.

"Ben...kalbim çok hızlı atıyor." Diyecek bir şey bulamayıp saçmalamaya başladığımda Onurun dudakları yukarıya kıvrıldı. Hem ayarlarımla oynayıp hem gülümsemesi beni bu dakikalarda sinirlendirmiyor aksine daha da heyecanlandırıyordu.

"Benimde Hazarım." Yanağımın içini dişleyip titreyen ellerimi geniş omuzlara sabitledim. Bayılacak gibi hissediyordum. "Hazar deli gibi titriyorsun en iyisi uyuyalım." Kafamı usulca salladığımda Onur kalçamdan tuttuğu gibi beni kucağına alıp yatağa yatırdı. Ardından yanıma uzanıp bana doğru döndü. 

"Yarın sakin kafayla konuşuruz olur mu? Şimdi kokunla uyumak istiyorum." Onurun teklifiyle kafamı sallayıp gülümsedim. Lal olmuş gibiydim, konuşamıyordum. Konuşursam içimde biriktirdiğim bu hislerim akıp gidecek gibi hissediyordum.

Kısık çıkan sesimle "İyi geceler." diye mırıldanabildim. Heyecandan titreyen sesim beni yarı yola bırakıyordu.

"İyi geceler güzelim." Onurun hitap şekli beni deli gibi heyecanlandırırken gözlerimi sıkıca kapattım kapatır kapatmaz ise belimden çekilmemle irkilip gözlerimi araladım. Kafam istemsizce Onurun göğsüne yaslandığında kokusunu içime çekip gözlerimi tekrardan kapattım. Bu koku beni deli edecek kadar güzeldi. Zaten heyecandan titreyen bedenim beni zor duruma sokuyordu üstüne bu güzel koku bana hiç mi hiç yardımcı olmuyordu. Bedensel sağlığım için bir an önce uyumam gerekiyordu. Aksi taktirde bayılmam an meselesiydi...

                   Devam Edecek

Smut bekleyen okurlarım hayal kırıklığına uğramayın lütfen, bol bol smuta doyacağız şimdilik erken biraz :)

Bu arada bölümü yazarken bayılmışım...