7- Zaman

8.3K 579 43
                                    

Keyifli okumalar <33

Doğanın ölümünden bu yana tam bir ay geçmiş bu süreç boyunca monoton hayatıma devam etmiştim. Onur ise benimle aynı odada kalmak bir yana dursun yanıma gelip iki kelam dahi etmiyordu. Hoş bende zaten hiç bir şey olmamış gibi gelip evcilik oynamak istemiyordum.

Oflayıp yataktan kalktığımda ağrıyan karnım için aç karnına bir ağrı kesici içtim. Reglime daha 5-6 gün olmasına rağmen öncesinden bu denli ağrı çekmem beni oldukça zorluyordu. İç çekip elimde ki bardağı komodinin üstüne bıraktım ardından önce odadan sonra da evden çıkıp bahçeye adımladım.

"Kolay gelsin abla." Çamaşırları yıkayan Birgül ablanın yanına gidip taş mermere oturdum.

"Sağ ol kuzum." Birgül abla elinde ki çamaşırları çitileyip bir yandan da şarkı mırıldanırken gülümseyerek onu dinlemeye başladım. 

O sırada kapının açılıp içeriye Onurun girmesiyle aniden yerimde dikleşip kapıya doğru baktım. Fakat Onur bu tarafa bir saniye bile bakmayıp bir hışımla içeriye girdi. Bende mecburen kafamı eğip parmaklarımla oynamaya başladım.

"Hazarım hem kendine hem de ona vakit ver ben sizin zamanla eskisi gibi olacağınıza eminim. Her şey zamanla yerli yerine oturur merak etme. Birbirinize eş olamasanız da en azından dost olursunuz. O yaklaşmıyorsa sen yaklaş dinle derdini o seninkini dinlesin. Zehir olan hayatınızı daha da zehir etmeyin birbirinize." Kafamı kaldırıp dolu gözlerimle Birgül ablaya baktım. Haklıydı, haklıydı da çok zordu işte.

"Bende isterim Onurla konuşup dertleşmek ama bana çok uzak abla. Bundan iki sene önce sohbet muhabbet eden biz bu evlilik yüzünden birbirimize düşman kesildik sanki.  Ben onu arkadaş olarak gördüm o da beni öyle görüyor sandım. Belki öyleydi de ama bu evlilik aramıza yıkılmaz duvarlar ördü." Gözlerimden akan yaşlar yanaklarımı ıslatırken kafamı başka bir yere çevirdim. 

"Zaman her şeyin ilacı Hazarım merak etme sen. Ben sizin zamanla birbirinize hem dost olacağınıza hem de eş olacağınıza eminim." Birgül abla elini koluma atıp sıvazladığında burukça gülümsedim.

"Birgül, Hazar gelin hele." Aynur annenin mutfaktan bize seslenmesiyle konuşmamızı yarım bırakıp mecburen yanına gittik. "Yemek yapalım artık." Aynur anne önünde ki tencereye doğradığı tavukları attığında bizde Birgül ablayla kollarımızı sıvayıp işe koyulduk.

Çok geçmeden yemek yapmayı bitirip hızlıca sofrayı kurduğumuzda yemekleri içeriye taşıyıp herkesi sofraya çağırdık. Son bir aydır Birgül ablayla bizde sofraya oturup yemek yiyor hatta sofra da konuşulan konuya dahil oluyorduk. Bu seferde öyle olmuş Onurun solunda ki boş alana ilişmiştim.

"Dedesi yesin onu." Cemil baba kucağında ki Narine kopardığı ekmekten bir parça verirken Onur gülümseyerek Narine baktı. Benimle evlenip yeterince acı çekmiyormuş gibi birde ona çocuk veremeyecek olmam eklenecekti bu acısına.

"Hayde afiyet olsun." Cemil baba yemeğe başladığında bizde kaşıklarımızı alıp yemeğe başladık. Konuşmadan geçen dakikaları Narinin şen gülüşleri doldurmuş yemek boyunca hepimizi gülümsetmişti. 

"Elinize sağlık." Cemil baba kucağında ki torunuyla sofradan kalktığında yanımda ki hareketlilikle hızlıca sağıma döndüm.

"Havlu getireyim mi?" Onura gülümseyerek bakıp cevap vermesini bekledim.

"Hizmetçim misin sen benim? Kendim alabilirim." Onur beni tersleyip ayağa kalktı ardından da arkasına bile bakmadan dışarıya çıktı. 

Yakınlaşmak için gösterdiğim bu minik çabaların karşılıksız kalması çok üzüyordu beni. Elimden başka bir şeyde gelmiyordu gerçi. Zorla gel bana arkadaş ol diyemezdim. Bundan iki sene önce benimle zorla konuşan Onurla şimdi iki çift laf edemiyor birbirimizin yüzüne bile bakamıyorduk. Bunun tek çaresi zaman mıydı bilmiyordum ama elimden her şeyi zamana bırakmaktan başkada bir şey gelmiyordu...


                        Devam Edecek

Sancılı ve uzun bir süreç olacak bu aşık olma, birbirine alışma süreci vs ama sonrası bal gibi :)


LEVİRAT (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin