4- Evlenmek

9.7K 598 22
                                    

Keyifli okumalar <33


Doğradığım soğanları büyük tencereye koyup yağla birlikte kavurmaya başladım. O sırada Birgül abla da bir yandan pilavla uğraşıyor bir yandan da kızının uyuyup uyumadığını kontrol ediyordu. 

"Hazar gel hele." Aynur anne eşarbını düzeltip kapıdan bana baktığında elimi kurulayıp yanına gittim. "Yemeği bitirdikten sonra git hazırlan. Hoca gelecek akşama doğru nikah kıyılacak." Kafamı belli belirsiz sallayıp tekrardan içeriye döndüm. Kavrulan soğanların üstüne salçayı da ekleyip ılık suyu tencereye boşalttım.

"Ne olmuş kuzum?"  Birgül abla demlenen pilavın altını kapatıp yere oturdu.

"Hoca akşama doğru gelecekmiş." Yuvarladığım köfteleri suya attığımda kaynaması için tencerenin kapağını kapattım.

"Onur kabul etmez ki nasıl olacak?" Birgül abla hem bebeğini emzirip hem bana bakarken kafamı sağa sola salladım.

"Bilmiyorum abla bende." Birgül abla kafasını sallayıp bebeğini minderin üstüne bıraktığında güğüme su doldurup sobanın üstüne koydum ardından geçip Birgül ablanın yanına oturdum. Bu bir senede birbirimize arkadaş, dost olmuştuk. Tabiri caizse elti gibi değildik, hiç bir zaman onu öyle görmemiş hatta Birgül ablayı olmayan ablam yerine koymuştum. 

"Abla saat geç oldu sen yemeğe bak bende gidip bir duş alayım hazırlanayım geldiğimde yemekleri beraber servis ederiz." Birgül abla kafasını sallayıp gülümsedi.

"Tamam kuzum git sen." Kafamı sallayıp ayağa kalktığımda elimde ki havluyu yere bırakıp dışarıya çıktım. Eve girdiğimde ayakkabılarımı çıkarıp odaya adımladım. Dolaptan çıkardığım temiz kıyafetleri alıp tekrardan dışarı çıktım ve mutfaktan güğümü alıp banyo yapılan yere girdim. Üstümde ki kıyafetleri çıkarıp gri leğene oturdum ardından güğümde ki hafif soğumuş suyu üstüme dökmeye başladım.

Duşumu alıp getirdiğim temiz havluyla kurulandıktan sonra beyaz kumaş pantolonumla beyaz ince kazağımı üstüme geçirdim. Ardından bu havasız yerden çıkıp dışarıya adım attığım gibi keskin soğuğun yüzüme ve ıslak saçlarıma vurmasına izin verdim.

"Ablam duştan yeni çıktın üşüteceksin." Birgül abla elinde ki siniyle içeriye girdiğinde bende istemeye istemeye mutfağa girdim. Sobanın yanına yaklaştığımda üşüyen ellerimi sobanın üstüne tutup ısınması için biraz bekledim.

"Hoca gelmiş kuzum sofraya oturdular bizimkilerle." Birgül abla içeriye girdiğinde kenara çekildim. "Onurunda dersi biter birazdan gelir herhal." Kafamı eğip ısınan elimi sobadan çektim. Ağlaya ağlaya geldiğim bu eve tekrardan mahkum kalmıştım. Hoş alışmıştım da insan zamanla onu yaralayan şeylere de alışırdı zaten...

"Hazar, Onur geldi hoca hemen kıyalım nikahı diyor gel çabuk."  Aynur anne dışarıdan bana seslendiğinde üstümü düzeltip dışarıya çıktım ardından yavaş adımlarla eve girdim. Salona geçtiğimde Onurun yere bakıp kara kara düşündüğünü geri kalanında hararetli bir şekilde konuştuğunu gördüm.

"Hoca efendi Hazar da geldi." Hoca kafasını kapıya doğru çevirip bana baktığında kafasını sallayıp ayağa kalktı.

"Hazar oğlum geç bakalım müstakbel eşinin yanına." Hocaya bakıp kafamı salladığımda kafam yerde Onurun yanına oturdum.

Hoca da karşımıza geçip gerekli şeyleri yaptıktan sonra elinde ki dua kitabından sayfalar okumaya başladı. Ardından kitabı kenara bırakıp bana döndü.

"Yusuf oğlu Hazar, Cemil oğlu Onuru eş olarak kabul ettin mi?" Sertçe yutkunup kafamı eğdim.

"Ettim." İki kere daha tekrarladıktan sonra hoca bu sefer Onura döndü.

"Cemil oğlu Onur, Yusuf oğlu Hazarı eş olarak kabul ettin mi?" Gözlerimi sıkıca kapatıp tırnaklarımı avuç içime geçirdim.

"Ettim." Onurun kısık çıkan sesiyle gözlerimi aralayıp şokla birlikte hafifçe sağıma döndüm. Aynı şey iki kere daha tekrarlandıktan sonra hoca şahitlere de gerekli soruları sorup önünde ki kağıda bir şeyler yazmaya başladı.

"Mehir olarak ne istersin oğlum?" Hoca bana doğru döndüğünde birden aklıma geçen sene yaşadığım anlar doluştu.

"Altın seti isteriz değil mi Hazar?" Birgül abla yanıma gelip yamacıma oturduğunda bir şey demeyip kafamı eğdim.

"Öyleyse yazıyorum." Hoca önünde ki kağıda bir şeyler daha yazıp işini bitirdikten sonra kafasını kaldırdı. "O zaman hayırlı uğurlu olsun." Onurla birlikte ayağa kalkıp önce hocanın sonra da Cemil babayla Aynur annenin ellerinden öptük. Ardından getirilen yüzük kutusunda ki altın yüzüklerin parmaklarımıza takılmasını istemeye istemeye izledik. 

Hoca gittikten hemen sonra odaya girip üstüme rahat kıyafetler geçirdim ardından bir şey demeden evden çıkıp kendimi mutfağa attım. Kafamda ki düşüncelerle birlikte yere oturup sırtımı mindere yasladım. Çekmeceye sakladığım sigara zulamdan bir dal çıkarıp dudaklarımın arasına yerleştirdim ardından ucunu yakıp zehirli dumanı içime çektim. Bundan sonrasını ise dolu gözlerimle ve parmaklarımın arasında yanan sigarayla içli içli düşünmeye başladım.


           Devam Edecek



LEVİRAT (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin