38- Yürekteki Çiçekler

4.4K 399 103
                                    

Umarım bu bölüm sizi biraz olsun sınav stresinden uzaklaştırıp iyi gelir...Keyifli okumalar <33

Sofrada ki sessizlik Cemil babanın boğazını temizlemesiyle bozulduğunda oturduğum yerde biraz daha dikleştim.

"Nasıl yani oğul?" Cemil babanın sorusuyla Onur bana kısa bir bakış attı.

"Hazar bir süredir sınava hazırlanıyordu geçen ayda girdi ve kazandı." Aynur anne elinde ki bardağı sofraya bırakıp Onura döndü.

"Şimdi mi haber veriyorsunuz?" Aynur annenin sert çıkan sesi ortamı daha fazla germişti.

"Hayır anne-" Aynur anne Onurun sözünü kesti.

"Nerede görülmüş evli barklı birinin üniversiteye gittiği el alem ne der oğul?" Duyduklarımla alt dudağımı dişleyip parmaklarımla oynamaya başladım.

"El alemin ne dediği umurumda değil anne, eşimin istekleri önemli benim için." Onurun dedikleri Aynur anneyi daha da sinirlendiriyor gibiydi. "Siz buna sıcak baksanız da bakmasınız da ben eşimi alıp gideceğim. Sadece arkamızda bir ailemiz olduğunu bilelim istiyorum.." Onur uzanıp elimi tuttuğunda kafamı eğdim.

"Oğul nasıl olacak hem-" Cemil baba Aynur annenin sözünü kesip söze girdi.

"Hanım, Onur ile eşi nasıl istiyorsa öyle olacak. Ben bundan aylar önce Hazara bunca sene Doğanıma eşlik ettin bundan sonra da Onuruma et dedim. Kabul etti yüzümü kara çıkarmadı şimdi de eşiyle istediğini yapması hakkıdır. Sözümün üstüne söz demeyin." Cemil baba kaşığını eline alıp yemeğe başladığında bizde çok geçmeden başladık. Bu tarz konularda kimse Cemil babanın sözünün üstüne söz söylemez son kararı onun vermesini beklerdi...

Sessiz geçen yemeğin sonunda herkesin sofradan kalkmasıyla Birgül ablayı zorla oturtup Onurla birlikte sofrayı hızlıca toparladık. Ardından işimiz bittiğinde bizde salona geçip oturduk. Hep birlikte oturup çay içmeye başladığımız da Cemil baba sırtını dikleştirdi.

"Ne zaman gideceksiniz oğul?" Cemil babanın sorusuyla Onur boğazını temizledi.

"Erkenden gidip ev tutmamız yerleşmemiz gerekiyor baba, sonra da Hazarın okulu başlıyor zaten.." Cemil baba kafasını sallayıp çayından bir yudum aldı.

"Ev seçerken para için endişelenmeyin gerekirse eşyalı güzel bir ev seçin, ben alacağım..." Cemil babanın teklifi bizi şaşırtırken Onurla birbirimize baktık.

"Sağ ol baba..." Cemil baba kafasını sallayıp arkasına yaslandığında çaylarımızı içmeye devam ettik. Başka bir şehre gidip orada yaşayacak olmak beni şimdiden heyecanlandırmıştı. Ayrıca beklediğim tepkiyi görmemek aksine desteklenmek beni içten içe fazlasıyla mutlu etmişti.

"Yarın öbür gün biletinizi keser gidersiniz Urfaya sonra da başlarsınız ev bakmaya." Cemil babanın konuşmasıyla Birgül ablanın gözleri doldu. Her ne kadar arkamda olup beni desteklese de gitmemi içten içe istemiyordu biliyordum. Bende burayı, buradakileri bırakmak istemiyordum ancak hayallerimi de gerçekleştirmek istiyordum.

"Olur baba..." Ortam sessizleşirken içten içe herkesin gitmemize üzüldüğünü hissedebiliyordum.

Çok geçmeden çaylar içildiğinde Cemil babanın ayaklanmasıyla bizde kalkıp odalarımıza çekildik. Odaya girdiğimizde Onurla birlikte üstümüzü değiştirip direkt yatağa iliştik.

"Yarın sabah biletlere bakarız sonra da valizleri hazırlar çıkarız yola ne kadar erken o kadar iyi." Kafamı usulca sallayıp Onurun boynuna kafamı iliştirdim ardından yanağına küçük bir buse kondurdum.

"Seninle her şeye varım ben sevgilim.." Onur gülümseyip saçlarıma küçük bir öpücük bıraktı.

"Bende güzelim.." Gözlerimi huzurla kapatıp aşık olduğum adamın kollarında kendimi rahat ve oldukça güzel bir uykuya bıraktım...

...

Biletleri almış valizleri hazırlamıştık şimdide evde ki telaşın içinde oradan oraya savruluyorduk...

"Hazar neredesin kuzum?" Birgül ablanın sesini duyduğumda odadan çıkıp salona girdim. Elinde ki poşetle bana doğru geldiğinde bu haline gülümsedim. Hamileliğinin son aylarında olması onu daha da çok tatlılaştırmıştı sanki.. "Bunu verecektim sana.." Elindeki poşeti bana uzattığında gülümseyip aldım. Elimi içine atıp küçük kutuyu çıkardığımda gördüğüm beyaz ve minik ayakkabılarla kalbimin teklediğini hissettim. 

"Abla..." Gözlerim dolmaya başladığında Birgül abla gülümsedi.

"Turan iki tane almış bir tanesini sana vereyim dedim. Yarın öbür gün bebeniz olur ilk hediyesi Birgül yengesinden olsun.." Dolu gözlerimle gülümseyip kollarımı Birgül ablaya doladım.

"Çok teşekkür ederim.." Birgül abla da kıkırdayıp bana sarıldığında içeriye Onurun girmesiyle ayrıldık.

"Güzelim eksik bir şey kalmadı değil mi?" Burnumu çekip kafamı sağa sola salladım.

"Yok tamam her şey.." Onur kızarmış gözlerime bakıp yanıma geldiğinde burnumu çektim.

"Ne oldu güzelim?" Elimde ayakkabıları Onura gösterdiğimde bakışları minik ayakkabılara takıldı.

"Birgül abla eğer olursa bebeğimiz için verdi bu ayakkabıları." Elimin tersiyle göz yaşlarımı silip burukça gülümsedim.

"Kuzum benim olacak bebeğiniz hatta demedi deme dört beş tane doğuracaksın sen." Birgül ablanın dediği şeye kahkaha attığımda Onur da sesli bir şekilde güldü.

"Oğul tamam mısınız?" Cemil baba, Aynur anne ve Turan abide geldiğinde veda vaktinin yaklaştığını anladım.

"Tamamız baba." Cemil baba kafasını sallayıp bize doğru yaklaştığında Onur eğilip babasının elinden öptü ardından sıkıca sarıldı. Bende o sırada Aynur anne ile sarılıp vedalaştım. 

Cemil babanın yanına geldiğimde ise bende Onur gibi önce elinden öptüm ardından sıkıca sarıldım. "Dikkat edin oğul önce Allaha sonra birbirinize emanetsiniz tamam?" Kafamı sallayıp gülümsedim.

"Tamam baba." Cemil baba sırtımı pat patladığında Turan abinin yanına gidip ona da sarıldım. Sıra Birgül ablaya geldiğinde ağlamaya başladım o da ağladığında birbirimize sıkıca sarılıp daha çok ağladık. Değişik bir döngüye girmiştik...

"B-ben şimdi bebeği göremeyecek.. miyim?" Hıçkırıklarımın arasında konuşmam Birgül ablayı gülümsetti.

"Gitmesen görürdün..." Birgül ablanın trip atması beni de gülümsetirken kollarından ayrıldım.

"Dikkat et kendine ablam." Birgül abla gülümseyip kollarımdan tuttuğunda derin bir nefes aldım. En çok onu özleyecektim biliyordum...

"Sende kuzum benim..." Gülümseyip evdekilere son kez baktıktan sonra burnumu çekip Onurun yanına ilerledim. Beraber evden çıktığımızda arabaya binip arkamızdan dökülen su eşliğinde yola çıktık.

Ağlaya ağlaya geldiğim bu eve tekrardan mahkum kaldığımı düşünürken Onur hiç beklemediğim bir anda gelmiş yüreğime aşk tohumunu ekip kalbimin en ücra köşelerinde çiçekler açtırmıştı. Ben bu evde hem en acı günlerimi yaşamış hem de gerçek aşkı bulmuştum. Yetmemiş kalbi büyük insanlarla tanışmış onları ailem bilmiştim. 

Dolan gözlerimi kırpıştırdığımda gelecekte Onurla birlikte yaşayabileceğimiz hayaller doluştu aklıma. O yanımda olduğu sürece her yere gider gerekirse her şeyi kabul ederdim. Yanımda, yamacımda olması mutlu olmam için fazlasıyla yeterdi...


                           Devam Edecek

Final yakın diye uzun bölümler yazmaya çalışıyorum umarım sıkmıyordur... seviliyorsunuz <3

LEVİRAT (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin