11- Hazar

7.6K 537 46
                                    

Medya: Hazar

Keyifli okumalar <33

Düğün bittiğinde eve dönüp geç olduğu için hemen odalarımıza çekildik. Uyumadan önce üstümü çıkarıp rahat kıyafetler giydim ardından da yorganın altına girip yatağa uzandım. Gözlerimi kapatıp uykuya dalmak istediğimde ise aklıma doluşan anılarla iç çektim.

(Yazarın Anlatımıyla) / 2 Yıl Önce

Hazar yediği tokattan sonra ağlayarak evden çıktı. Acıyan yanağını eliyle kapatıp her zaman gittiği derenin kenarına yürümeye başladı. Önünden geçtiği evin ise hayatını ne denli değiştireceğinden habersiz yürümeye devam etti.

"Çeşmede ki çocuk..." Hazar arkadan gelen tanıdık sesle kafasını o tarafa çevirdi. Kendine doğru gülümseyerek gelen Onura gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu. "Yine karşılaştık." Hazar kızarmış yanağından taraf sola döndüğünde Onur bu hareketine anlam veremedi.

"Ne oldu iyi misin?" Hazar kafasını eğip dolan gözlerini saklamaya çalıştı. Bir iyi misin sorusuna bu denli muhtaç olması canını sıkıyordu. 

"İyiyim." Ağlamaklı sesiyle mırıldandığında Onur güzel çocuğun kolundan kavrayıp destek verircesine sıktı.

"Ağlama, gel oturalım bir yere anlat bana ne olduğunu." Hazar kafasını sağa sola sallasa da nafileydi Onur çoktan çocuğun kolunu tutmuş peşinden sürüklüyordu. Sonunda derenin kenarında durduğunda Hazar şaşırdı. Hep geldiği bu yeri nasıl tahmin etmişti karşısında ki adam?

"Otur bakalım." Onur önce çocuğu yere oturttu ardından kendisi de yanına ilişti. "Ne oldu?" Hazar karşısında ki adamın onu tanımamasına rağmen bu denli düşünmesine minnetle baktı. O bunca zamandır sevilmemiş, biri bile kalkıp nasılsın diye sormamıştı. Karşısında ki adamla arkadaş olsa ne güzel olurdu. Belki kendini anlayan birini bulduğunda bir nebze iyi olurdu.

"Ailevi şeyler çok önemli değil." Hazar kafasını eğip göz yaşlarını sildiğinde Onur bu haline içi gide gide baktı. O ağlamamalıydı, güzel boncuk gözlerinden yaş akmamalıydı. Buna dayanamaz gerekirse o damlaların hesabını herkesten bir bir sorardı.

"Biri bir şey mi dedi veya bir şey mi yaptı?" Onur diretmeye devam edip yerinde dikleşti. Bu konuyu ne pahasına olursa olsun öğrenecekti.

"Üniversiteye gitmek istediğimi söylediğim için babam tokat attı." Hazar dolup taştığı için karşısında ki adama bir bir döküldü. Buna ihtiyacı vardı. "Bende evden çıktım sonra da sen geldin."

"Baban kim?" Onurun sorduğu sorunun amacını anlamayan Hazar masumca Yusuf diye cevapladı. Onur bu ismi hafızasına kazıyıp yanında ki güzeller güzeli çocuğa döndü.

"Senin adın ne?" Hazar kafasını kaldırıp karşısında ki adamın kendi gözlerinden daha çok dikkat çeken mavilerine baktı.

"Hazar..." Onur adı da kendi gibi güzel diye düşündü. Bu çocuk her şeyiyle güzeldi yahu...

"Sen istiyorsan okursun Hazar kimsenin iznine veya fikrine ihtiyacın yok. Yeni atanan bir öğretmen olarak bunun zorluğunu bizzat kendim biliyorum. Önemli olan şey pes etmeyip hayallerinden kolay kolay vazgeçmemek." Hazar karşısında ki adama bakıp kafasını salladı. Adam haklıydı bir kere kendisi nasıl istiyorsa öyle olması gerekiyordu.

"Kaç yaşındasın?  Abi dem-"

"28 yaşındayım aramızda olsa olsa 6-7 yaş vardır abi deme." Onurun ani çıkışına anlam veremeyen Hazar kafasını sallayıp ayağa kalktı.

"Teşekkür ederim tavsiyen için ben gideyim artık." Onur da ayağa kalkıp karşısında ki çocuğa gülümsedi.

"Rica ederim Hazar ne zaman istersen." Hazar kafasını sallayıp ardında bıraktığı aşık adamdan habersiz evine doğru yürümeye başladı.

Uyuyamadığım için bir sağa bir sola döndüm ardından oflayarak yataktan kalkıp odadan çıktım. Dışarıya adımladığımda tuvalete girip işlerimi hallettim. Çıktıktan sonra ise eve dönüp elimi kapıya attım o sırada evin arkasından gelen sesle korka korka elime bir sopa alıp bakmaya gittim. Kafamı arkaya doğru uzattığımda ay ışığı suratına vurmuş, sigarasının son demlerinde olan ve gözleri uykusuzluktan kızarmış Onuru görmeyi ise pek tabi beklemiyordum...


                 Devam Edecek



LEVİRAT (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin