28- Yavru

6.2K 516 79
                                    

Medya: Hazar

Keyifli okumalar <33


Sabah uyanıp kahvaltı yaptıktan sonra Onuru işe geçirip mutfağa gittim. Dün gece konuşulan şeylerden sonra Onur bana karşı daha ilgili davranmaya başlamıştı. Gece boyunca beni koynunda uyutup sakinleştirmiş sofrada da bana bir sürü reçel yedirmişti. Aklıma gelen anlar beni gülümsetirken arkamda hissettiğim kıkırtıyla irkildim.

"Reçel güzel miydi kuzum?" Birgül abla arkamdan çıkıp bana sırıtarak baktığında alt dudağımı dişleyip kafamı eğdim. Kahvaltı boyunca Onurla bize imayla bakmış arada kaş göz yapmayı da ihmal etmemişti. "Ne oluyor bakalım?"

"Ne olacak abla?" Sırıtarak konuşmam Birgül ablayı da gülümsetti.

"Ben sana baştan dedim kuzum zaman her şeyin ilacı diye. Bak gördün mü ne de iyi gelmiş zaman. Yüzünüz gülüyor ikinizin de." Birgül abla bana gülümseyerek baktığında iç çekip bende gülümsedim.

"Öyleymiş abla." Birgül abla gülümseyip bana yardım etmeye başladığında beraber bulaşıkları yıkamayı bitirdik. Ardından bugün Şeriban teyze evine döneceği için erkenden yemek yapmaya koyulduk. 

Torbadan çıkardığım patatesleri yıkarken aklıma üniversite konusu geldi. Bana her zaman mutfakla ilgilenmek ve yemek yapmak iyi gelmişti. Acılarımdan hep bu şekilde kaçmıştım. Okuyup daha da profesyonelleşmek ister miydim isterdim ama çekindiğim şeyler vardı.

"Abla bir şey diyeceğim sana." Elimde ki patatesi kenara bırakıp hamur yoğuran Birgül ablaya döndüm.

"De ablam." Derin bir nefes alıp boğazımı temizledim.

"Onur üniversiteye gitmemi istiyor. İlk tanıştığımız zaman ona üniversiteye gitmek istediğimden bahsetmiştim ama o zamanla şimdi ki zaman bir değil. Korkuyorum laf söz olur işin ucu ona da dokunur diye." Birgül abla kafasını sallayıp düşünmeye başladığında patatesi alıp soymaya devam ettim.

"Sen istiyor musun?" Birgül ablaya bakıp iç çektim.

"Bilmiyorum ki yemekle alakalı bir bölüm okumak fena olmazdı herhalde." Elimde ki patatesi doğramaya başladığımda Birgül abla boğazını temizledi.

"Sende istiyorsan hiç düşünme hazırlan sınava kuzum. Hayallerinden asla vazgeçme hele imkanın varsa hiç düşünme ben olsam direk kabul ederdim." Birgül abla bana gülümseyerek baktığında bende gülümsedim. 

"Düşünüyorum ama karar veremiyorum bir türlü." Doğradığım patatesleri tabağa koyup kaynayan yemeğin içine attım.

"Kolay gelsin." Aynur anne mutfağa girdiğinde Birgül abla bana göz kırpıp gülümsedi.

"Sağ ol ana." Aynur anne de bize yardım etmeye başladığında birlikte yemek yapmaya koyulduk. Akşama doğru herkes gelmeye başlayınca sofrayı kurmaya başladım. O sırada içeriye giren Çemşit enişte ve Onurla hızlıca doğrulup kenara çekildim. 

"Hoş gelmişsin Çemşit."Celil baba ayağa kalkıp Cemşit enişte ile selamlaştı. O sırada Agır ve Behram babalarını görmenin mutluğuyla dört dönmeye başladı.

"Baba.." Behram babasının üstüne atladığında Agır da kardeşinin üstüne atladı. Şeriban teyze ise üçlüye hayran dolu bakışlarını atıyordu.

"Nasılsın yavru?" Belimde hissettiğim elle irkilip sağ tarafıma döndüm. Onurun gülümseyen yüzüyle karşılaştığımda bende gülümsedim.

"İyiyim sen nasılsın?" Onur salonda ki curcunadan faydalanıp yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.

"Şimdi daha iyiyim." Kıkırdayıp kafamı eğdiğimde sakinleşen salonla birlikte Onurun yanından ayrılıp sofrayı kurmaya devam ettim. Cemşit enişte İstanbul anılarından bahsederken sofrayı kurmayı bitirip doğruldum.

"Hayde sofraya geçelim." Cemil babanın ayağa kalkmasıyla geri kalanlar da ayaklanıp sofraya geçti. Birgül abla ile bizde kaşla göz arası evden çıkıp mutfağa geçtik.

"Ablam otur sen ben ikimize yemek koyayım." Kafamı sallayıp sobanın kenarına iliştiğimde ağrıyan boynumu ovaladım. Çok geçmeden Birgül abla yanıma gelip tabakları sofraya bıraktı. İkimiz beraber sohbet edip gülüşerek yemek yedikten sonra toparlanıp mutfaktan çıktık. Eve girdiğimizde ise herkesin yemeklerini bitirdiğini görüp sofrayı hızlıca toparladık ardından salona geçip oturduk.

"Nereye gittiniz siz?" Yanımda ki bedenin sorusuyla mavilerine dönüp baktım.

"Birgül abla Çemşit eniştenin önünde yiyemem ben, ayıp olur deyince mutfağa gittik." Onur kaşlarını çatıp bakmaya devam ettiğinde kafamı eğdim. "Bakma öyle."

"Yemek yiyince saygısız mı oluyorsun?" Onurun sorusuyla iç çektim.

"Hayır ama..." 

"Tamam sonra konuşalım..." Misafirler ayaklandığında bizde hızlıca ayağa kalkıp toparlandık. Hepsiyle teker teker vedalaştıktan sonra geri eve girip biz bize çay içtik. Geç olduğunda ise ayaklanıp odalara çekildik.

Çay içtiğimiz süre boyunca karar verdiğim şeyi sonunda söylemeye hazırlanırken Onur diyeceklerimden habersiz üstünü değiştiriyordu. Oflayıp daha fazla dayanamadığımı hissettiğimde boğazımı temizledim.

"Onur..." Heyecandan alt dudağımı dişleyip gülümsemeye çalıştım.

"Efendim güzelim?" Onur bana doğru döndüğünde derin bir nefes aldım.

"Sınava hazırlanacağım." Söylediğim şey Onuru başta şaşırtsa da sonrasında gülümsetmişti. Gözlerinde ki bu sevinci görünce bir kez daha verdiğim karardan emin olmuştum. Hazırlanıp bu sınavı kazanacak o üniversiteye gidecektim..


                      Devam Edecek

:)

LEVİRAT (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin