Medya: Onur
Keyifli okumalar <33
✮
Hava karardığında oturduğum yerden kalkıp mutfaktan çıktım. Eve girdiğimde salondakilere başımla selam verip direk odaya girdim. Kendimi yatağa atıp yorganı kafama kadar çektim. Son zamanlarda çökebildiğim kadar çökmüştüm. Gerçi hayat devam ediyordu bir şekilde acı çekmeni, canının yanmasını umursamıyordu.
Evdekilerde çok kötüydü herkes kafasını yere eğip saatlerce düşünüyordu. Aynur annem güçlü durmaya çalışıyor gizli gizli ağlıyordu. Diğerleri hayatına kaldığı yerden devam etmeye çalışıyordu. Bende bana biçilen bu kaderi yaşamaya devam ediyordum.
Uzanalı saatler geçmişti ama odanın kapısı haklı olarak açılmamıştı. Yalnızlığımda bana eşlik eden gece gün ağırana kadarda eşlik etmeye devam etmişti.
Bir gram uyku uyuyamamamın sonucu baygın gözlerle yattığım yerden doğrulup ayağa kalktım. Odadan çıkıp salona girdiğimde ev halkının daha uyanmadığını fark ettim. Evden çıkıp bahçeye adımladığımda kenarda duran ibriği alıp elimi yüzümü yıkadım. Ardından mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladım. Kulağımı dolduran horoz sesleriyle demliğe su koyup sobanın üstüne bıraktım.
"Günaydın ablam." Birgül abla eşarbını düzeltip içeriye girdiğinde ona bakıp gülümsedim ve işime devam ettim. "Çok erken uyanmışsın Onur uyuyor mu hala?"
"Bilmiyorum gelmedi gece." Küçük tencereye su koyup yumurtaları içine bıraktım.
"Nasıl gelmedi?" Birgül abla yanıma gelip merakla bana baktığında kafamı eğip iç çektim.
"Gelmedi işte nerede bilmiyorum." Her zaman yaptığım gibi sorunlarımdan kaçmak için arkama dönüp elimi musluğun altına tuttum. Birgül abla da üstelemeyip bana yardım etti. Beraber kahvaltıyı hazırlayıp siniyi içeriye götürdüğümüzde herkesin uyandığını görüp günaydınlaştık.
"Hazar, Onur nerede?" Cemil babanın sorusuyla elimde kalan demliği yavaşça yere bıraktım.
"Günaydın." Dış kapıdan içeriye giren Onurla Cemil baba ona doğru dönüp günaydın diye mırıldandı. Aynur annenin gelmesiyle de herkes sofraya geçti. Bizde Birgül ablayla kenara çekilip oturma odasına gitmek için hareketlendik.
"Yenge buraya gelin beraber kahvaltı yapalım." Onur kafası eğik konuştuğunda Cemil baba ona bakıp burukça gülümsedi.
"Yok yengem yiyin siz, biz Hazarla sonra yeriz." Birgül ablanın konuşmasıyla Onur kaşlarını kaldırıp bakışlarını bizim üstümüzde sabitledi.
"Yenge gelin dedim." Birgül abla tam ağzını açıp konuşacakken Cemil baba söze girdi.
"Onur haklı kızım gelin beraber edelim kahvaltımızı." Birgül abla kafasını eğip yavaş adımlarla sofraya oturduğunda ben öylece dikilmeye devam ettim. Bu bir senede bir kere bile oturmadığım bu sofraya şimdi oturmak zor geliyordu.
Kafamı istemeye istemeye kaldırıp sofraya doğru baktığımda Onurla göz göze geldim. Gözlerini kaçırıp hafif sağa kaydığında sofraya yaklaşıp yanına oturdum. Hep beraber kahvaltı etmeye başladığımızda ağzıma attığım reçelli ekmeği yavaşça çiğnemeye başladım.
"Turan, Onur okuldan çıktıktan sonra beraber çarşıya inip hayvanlar için yem alın." Cemil baba arkasına yaslanıp çayını yudumlamaya başladığında Turan abi kafasını salladı.
"Tamam baba." Turan abide sofradan kalkıp mindere oturduğunda kapının alacaklı gibi çalmasıyla hızla ayağa kalktım. Mavi kapıya doğru adımlayıp kolunu kendime doğru çektiğimde al al yanaklarıyla içeriye bakan Elif ablanın oğluyla karşılaştım.
" Hazar yenge abi öğretmenim nerede?" Nefes nefese konuştuğunda bu haline bakıp burukça gülümsedim.
"Gökay..." Arkamda duyduğum sesle kenara çekilip Onurun geçmesi için elimi kapıdan çektim.
"Öğretmenim ben bugün ders olacak mı diye sormaya geldim." Gökay minik ellerini sallaya sallaya konuştuğunda bu haline kıkırdamadan edemedim.
"Neden olmasın oğlum? Var tabii."
"Annem kar yağıyor ders olur mu olmaz mı belli olmazmış dedi. O yüzden git sor dedi birde Hazar yenge abi annemin sana selamı varmış öyle dedi." Tek nefeste konuşup kızarmış elleriyle burnunu sildi.
"Tamam Gökay hadi sen şimdi evine git. Derse daha bir saat var." Minik çocuk kafasını sallayıp geldiği yolu geri giderken Onur kapıyı kapatıp salona geçti. Bende peşinden ilerleyip içeriye girdiğimde kenara çekildim.
"Baba ben okula gidiyorum sobayı falan yakıp hazırlık yapmam lazım." Cemil baba kafasını sallayıp arkasına yaslandı.
"Tamam oğlum kolay gelsin." Onur kafasını sallayıp arkasına döndüğünde bana yandan bir bakış atıp ayakkabılarını giydi ardından da evden çıktı. Bende yerde ki sofrayı toplayıp mutfağa girdim ardından yanan sobanın yamacına oturup gözlerimi kapattım.
Devam Edecek
Bu kurguyu çok sevdim ya yazdıkça yazasım geliyorr...
Sizler nasıl buldunuz? Devam mı tamam mı??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEVİRAT (BXB)
Romance[TAMAMLANDI] Ağlaya ağlaya geldiğim bu eve tekrardan mahkum kalmıştım... EŞÇİNSEL VE İNTERSEX KONULU BİR KURGUDUR !