URAZ
Merve'nin arabasıyla uğraşıp nihayet çekilen yerden aldıktan sonra saate baktım. Dövüşe çok az bir zaman kalmıştı. Dövüşten önce Patron'a rapor vermem gerekiyordu ama henüz dövüşün nerede yapılacağını bilmiyordum.
Yapılan dövüşler yasal değildi. Bu yüzden salonların her an basılma tehlikesi vardı. Patron sırf bu işler için birden fazla mekân kiralamıştı ve dövüşün yapılacağı saat yaklaşana kadar hangi mekânda buluşacağımızı ondan başkası bilemezdi. Her yerin ayrı bir şifresi vardı, böylece şifre yayıldığı gibi nerede buluşacağımız herkes tarafından bilinirdi. Bana da özel olarak mesaj geldiği için ilk bulduğum yerden yeni bir telefon alıp hattımı içine taktım. Yeri öğrendikten sonra tam gaz mekâna doğru gittim.
Arabayı ne olur ne olmaz diyerek her zamanki gibi en uzak noktaya park ettikten sonra koşar adım mekâna ilerledim, içeridekileri selamlayarak Patron'un odasına doğru yürümeye başladım. Kapının önünde vardığımda korumalar beni görür görmez içeri girmeme izin vererek önümden çekildi. Kapının önünde birkaç saniye durakladım, duruşumu dikleştirdim. Derin bir nefes alıp sinirlerimi yatıştırdıktan sonra, kapıyı çaldım. Gel sesini duyar duymaz içeri girmem ve yüzüme puro dumanının çarpması bir oldu.
"Ooo, Uraz Bey. Gözlerimiz yollarda kaldı."
Ardımdan kapıyı kapatırken Patron'un suratındaki hoşnutsuzluk ifadesi gözümden kaçmadı. Bacaklarını çapraz şekilde önünde birleştirmiş ve koltuğunda gergin bir vaziyette oturuyordu. Purosundan derin bir nefes aldı.
"Hiç gelmeseydin, direk dövüşe çıksaydın evlat."
Karşılamadan sonra doğru ilerledim.
"Görevimin başındaydım Patron."
"Gördük ne kadar başında olduğunu. Az kalsın polislere yakalanıyordun."
Donuk ifademi korumaya çalışıyordum. "Planım için gerekliydi efendim."
"Neymiş polislere yakalanmayı bile göze alacağın planın."
Patron'a her şeyi anlatmaya başladım. Gözlerini kısarak beni dinleyen adam sıklıkla purosundan nefesler alıyordu.
"Demek arkanı kollamak için gönderdiğim adam sana yeterli gelmedi."
"Hayır Patron. Sadece okulda sözü geçen birinin de yanımızda olması iyi olur diye düşündüm. Sonuçta bütün çocukları tanıyor. Çocukların hepsi de bu öğretmenlerini seviyor. Yaşı genç. Kandırması kolay olacak."
Patron'un, gözleri dalmıştı. "Bir şekilde kandırabileceğine inanıyorsun yani." dedikten sonra bana doğru döndü.
"Kız bana biraz dişli geldi."
Yine derslerinden birini uygulayıp uygulamadığımı öğrenmek istediğini biliyordum ama bu sefer umurumda değildi. Bu konuda kendime fazlasıyla güveniyordum.
"Sadece zoru oynuyor. Emin ol." dedim. Patron'un tek kaşı şüpheyle havaya kalktı.
"Göreceğiz bakalım" dedi ve ayaklandı. Üzerime doğru gelirken duruşumu dikleştirdim.
"Dövüşe hazır gibisin" deyip çenemi işaret ederken "Antrenman yapmışsın belli ki" diye devam etti. Kaşlarım usulca gerilirken elimi çeneme doğru götürdüm. Hafif bir acı içimi kıpır kıpır yaptı. Belli ki iri yarı adamın attığı yumruk yüzümde iz bırakmıştı. Yanıma gelip omzumu sıvazlayan Patron'la karşı karşıyaydık.
"Git ve hazırlan. Bu geceki rakiplerin eminim ki o morluktan vücuduna daha çok bırakmak için elinden geleni yapacaklar."
Bence de...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH MAT (TAMAMLANDI) +18
Fiksi RemajaMerhaba! Eğer bu satırları okuyorsan, senin bir yerlerden dikkatini çekebilmişiz demektir. Şu anda girdiğin bu kitap, 2016 yılında Watty birincilik ödülünü kazanan ve çıktığı ilk andan itibaren çok satanlara giren üç kitaplık seriyi kapsamaktadır; Ş...