Şah - 17. Bölüm

301 24 0
                                    

URAZ

Sessiz bir yolculuktan sonra Ayşinlerin sokağına geldik. Saatin geç olmasından dolayı sadece sokak lambalarının ışıkları yanıyordu, apartmanın önünde durduğumda derin bir nefes alan yer fıstığı emniyet kemerini çözdü. Ona doğru bakmak istemiyordum, çünkü vedalara alışık değildim, tabi ya... Daha önce hiç veda etmemiştim ki... Çantasından anahtarını çıkardığını duydum.

"Her şey için teşekkür ederim."

"Sorun yok." derken direksiyondaki elimi sıktım.

"Bu iyiliğini hiçbir zaman unutmayacağım-"

"Unutmayacağın tek şey benden uzak durman gerektiği olsun." diyerek sözünü kestim. Bir süre beni izleyen Ayşin binanın kapısını açarken "Kendine iyi bak." dedi. Başımı dikleştirdim. Sende kendine iyi bak yer fıstığı.

"Pazartesi görüşürüz."

Tepki vermemek için direksiyonu biraz daha sıktım. Görüşürüz yer fıstığı diye içimden geçiriyordum ki yanağımda sıcaklık hissettim. Refleks olarak başımı ona çevirmemle burun buruna geldiğim Ayşin'in nefesini tutarak benden uzaklaştı ve arabadan inip koşar adım apartmana girdi. Elim yer fıstığının öptüğü yere giderken kalbim bambaşka bir şekilde çarpmaya başladı.

Sanırım görüşmesek daha iyi olur be yer fıstığı...

Ölümle yaşam arasındaki köprüde ölüme yakın olan taraftayım ben. Yaşamak için attığım her adım aslında beni ölüme biraz daha yaklaştırıyor, geç olsa da bunu fark ettim. Olduğum yerde de duramıyorum artık. Özellikle de yaşamanın nasıl hissettirdiğini öğrendikten sonra...

Artık nerede huzurlu olduğumu bilmiyordum. İki gündür kendimi en rahat hissettiğim yerde bir hayalet gibi dolaşıyordum. Yabancı bir evdeymişim gibi... Evin neredeyse her köşesine sinmiş hanımeli kokusu, hâlâ Ayşin'in bu evde olduğunu hissettiriyordu. Bu his bile bir anlık mutluluğu bana çok görür gibi aklıma hemen Patron'u getiriyordu. İşte o zaman endişenin o boğucu parmakları kalbimi kavrayıp sıkıyordu sanki. Ne zaman bu hale gelmiştim ben?

Ders 4: Yumuşama. Acımasız ol. Can yak. Can al ama asla yumuşama.

Ayşin'le birkaç gün geçirmek tüm tabularımı yıkmıştı. Senelerdir Patron'un iliklerime kadar işlettiği dersler bir anda yok olmuştu, şimdi neden hayatında kalıcı bir kadın olmadığını, yaşadığı yere kadın sokmadığını daha iyi anlıyordum. Kadınlar, zayıflıktı. Ne kadar güçlü olmaya çalışırsanız çalışın kalbinizle aklınızın yer değiştirmesine neden olurdu. Sonra da tüm acımasızlığınızı yok edecek şeyi ilmek ilmek işlerdi ruhunuza. Sevgi...

Peki, yer fıstığına hissettiğim şey gerçekten sevgi miydi? Yoksa yaşantısını gördükten sonra acıma duygusunun ağır gelmesi mi? Acıyor muydum ona yoksa zayıf noktam olmayı başarmış mıydı?

Derin bir iç çekerek ayağa kalktım, evde olmak bana iyi gelmiyordu. Nasıl bilmiyorum ama bir an önce eskiye dönmeliydim. Saate baktım; günün aydınlanmasına saatler vardı ama daha fazla bu evde kalırsam aklımı kaçıracaktım. Duş aldım, ardından saçımı kurulayarak odaya gittim. Yatağın üstünde katlanmış bir şekilde duran kıyafetler bir anlık duraksamama neden oldu. Gözümün önünde beliren Ayşin'i başımı iki yana sallayarak uzaklaştırmaya çalıştım.

Sen bu değilsin Uraz. Silkelen ve kendine gel.

Neyse ki bugün temizlikçi kadın tüm anıları evle beraber süpürecekti gözlerimin önünden. Hızla kurulanıp okul için hazırlandım. İlk kez evimden kaçarcasına uzaklaşmak istiyordum, asansöre bindiğimde yanı başımda kendini izleyen yer fıstığını görür gibi oldum, gözlerimi sıkıca yumup başımı salladım. Kafayı üşütmeye başlıyordum.

ŞAH MAT (TAMAMLANDI) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin