Merhabalaaaar❤
Upuzun bir aranın sonunda finale son 4 bölüm diyerek biz geldik!🙏🏻
Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin olur mu?🌸
Yeni bölüm perşembe ya da cuma günü gelecek, buradan yeniden duyuracağım🐣
Umarım bölümü seversiniz, keyifli okumalar!❤
***
En son ne zaman böylesine derin bir uyku çektiğimi ve böylesine rahat uyuduğumu hatırlamıyordum. Çok uzun bir zaman önce olmalıydı çünkü kendimde bir türlü gözlerimi açacak kuvveti bulamıyordum. Tek istediğim sımsıkı içine hapsedildiğim o kozada sonsuza dek kalmaktı. Kozam öylesine sıcak ve öylesine güzel kokuyordu ki, dudaklarımın bir gülümsemeyle şekillendiğine emin olarak, mutlu bir kedi gibi mırıldandım ve bir şeyler burnumu gıdıkladığında bundan hoşlanarak uyumaya devam ettim.
Ya da biraz daha uyumaya devam etmek için çabaladım çünkü her ne kadar uyku ve uyanıklık arasındaki o ince çizginin kenarında dolaşsam ve bunun için fazlasıyla istekli olsam da kulağıma belli belirsiz dolan o sesler, odaklanmamı güçleştiriyordu.
"Çek ellerini onun üzerinden."
"Onun bundan şikayetçi olduğunu hiç sanmıyorum..."
Seslerin kime ait olduğunu anlayamasam da bu düşünceden öylesine nefret etmiştim ki, "Hayır," diye mırıldandım. "Sakın öyle bir şey yapayım deme..."
Sesin sahibi boğuk, alçak bir sesle gülerken onu bırakmak istemiyormuş gibi kozama doğru biraz daha yaklaştım ve beni saran kolların etrafımda sıkılaştığını hissederken yeniden uyumayı denedim.
"Sabrımı sınıyorsun."
"Tek yaptığım ona sarılmak. Hatta aslına bakarsan, bana sarılan kişi o..."
"Benim çatımın altında olduğun müddetçe yapabileceğin tek şey de bu zaten..."
Bu aksi, huysuz sesten hiç hoşlanmamıştım. Sesin nereden geldiğini bilemesem de bir elimi ona doğru kaldırarak homurdandım. "Git buradan. Burada uyumaya çalışıyorum..."
Cevap olarak bir dizi homurtu ve o homurtulara karışan, bizzat başımı yasladığım o güçlü göğüsten gelen keyifli kıkırtılar işittim.
"Onun neyi var böyle? Sarhoş mu?"
Kozamın cevap vermesine fırsat vermeden "Ben içki içemem," diye homurdandım. Sarhoş değildim, en azından hissettiğim alkol kaynaklı bir sarhoşluk hali değildi. Kozam öylesine güzel kokuyordu ki, beynimi ve aklımı bulandıran ve beni sarhoş eden tek şey buydu. "Bu dönemlerde içki içmek iyi bir şey değil..."
"Ne?"
"Tehlikeli diyorum..."
"Sadece yorgun," diyen o güzel sesin uzandığını ve saçlarımı okşadığını belli belirsiz hissettim. "Bırakalım da biraz daha uyusun."
"Sen o pençelerini torunumdan çektiğinde istediği kadar uyuyabilir."
"Hadi ama... Huysuzluk ediyorsun ihtiyar, bunu daha önce konuşmuştuk..."
Kaşlarım, seslerin devam etmesi üzerine çatılırken bir an için duraksadım. Kim, neyi konuşmuştu anlamamıştım.
"Tüfeğimi elime aldığımda da bana ihtiyar diyebilecek misin, seni serseri?"
Tüfek mi?
"Hayır!" diye inlerken kozama sımsıkı sarıldım. "Onu vurma, lütfen!"
"Şişşt, kimse kimseyi vurmayacak tatlım..."
![](https://img.wattpad.com/cover/259308229-288-k808313.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞİN KOYNUNDA
General FictionBeni iyice tezgâha yaslayarak "Gülden," dediğinde "Bitti," diye tekrar ettim. "Unuttun mu? Aramızdaki her şey bitti?.." "O yüzden mi gözlerime öyle bakıyorsun?" diye sataştı bana. "O yüzden mi beni kıskandırmaya çalışıyorsun? O yüzden mi delirtiyors...