ATEŞİN KOYNUNDA

43. BÖLÜM: "DÜĞÜN"

Merhabalaar, biz geldik😻

Herkese musmutlu bayramlar dilerimmm🧚🏻‍♀️

Bu bölümle birlikte finallere start vermiş bulunuyoruz artık✍🏻

Sizlerden ricam oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmemeniz♥️

Bölüm için 1.7k oy ve 500 yorum diyelim mi, hadi bir deneyelim😚

Keyifli okumalaar😌♥️

***

"Bu çok kötü bir fikirdi, çok kötü..."

"Abartıyorsun," dedim Buse'nin irice açılan gözlerine bakarak. Çünkü tam da şu an büyük bir hızla Dram Kraliçesi olma yolunda ilerliyordu. "Baksana ne kadar güzel her şey!"

Büyük bir coşkuyla Buse'nin koluna girdim ve onu kamaradan güverteye doğru sürüklemeye çalıştım. Düğüne yalnızca iki gün kalmıştı ve Buse öyle stresliydi ki biraz kafa dağıtmanın ve beraber vakit geçirmenin hepimize iyi geleceğini düşünmüştüm. Serkan'da benimle aynı şeyleri düşünüyor olacaktı ki önerimi hiç düşünmeden kabul etmişti. O ve Buse bir bekarlığa veda partisi planlamamışlardı ama arkadaşlarımızla geçireceğimiz bu gecenin onları biraz rahatlamasını umuyordum. Bu yüzden iş yerlerinden birkaç kişi, ben, Alparslan, Yiğit, Alp ve atölyeye mini bir sezon tatili veren Gökçe'yle Melis de buradaydı. Haliyle ortalık şen şakraktı. Neşeli müzikler yükseliyor ve benim elimi bile süremediğim şişelerce alkol su gibi tüketilip gidiyordu. Gece yatta kalmak için plan yapıldığından ve herkesin bir odası olduğundan içkinin ve eğlencenin bir dozu yoktu. Ancak Buse, benim sevgili plaza kadınım bir türlü gerektiği gibi rahatlayamıyordu.

Kalabalığı süzerken "Bilemiyorum," diye mırıldandı. "Alkol çok fazla kalori demek, kalori de gelinliğimin içinde sıkışıp kalmak demek. Üstelik sabah uyandığımda berbat görüneceğim! Göz altlarım şişecek, alkolü sistemimden çıkarmak için bir sürü su içeceğim! Diyet programımı hiç saymıyorum bile ve..."

"Buse! Lütfen artık saçmalamayı keser misin? Biraz olsun akışına bırak," diye azarladım onu. "Bu kadar çok düşünmek ve plan yapmak hiç iyi değil! Günlerdir kendini yiyip bitiriyorsun, lütfen bu gece biraz sakinleşmeye çalış."

"Ama ben..."

"İtiraz istemiyorum!" dedikten sonra eğilerek yanağına bir öpücük bıraktım ve onu kızların olduğu tarafa doğru sürüklemeye başladı. Bizi göre Gökçe at kuyruğu yaptığı sarı saçlarını savurarak "Sonunda!" diye şakıdı. "Haydi gelin gelin, kadeh kaldırıyoruz!"

Gökçe, kısa siyah saçlarını kulağının arkasına iteleyen Melis, Buse'nin iş yerinden arkadaşları Efnan ve Derya'nın oluşturduğu çembere biz de katıldık. Hamilelik haberimi henüz birileriyle paylaşamaya hazır olmadığımda kızlara ilaç kullandığımı söylemiştim. Bu yüzden onlar şampanya kadehlerine uzanırken ben uslu uslu vişne suyumu doldurdum.

Bekarların ve kalp kıran çapkınların daimî öncüsü olmaya hazırlanan Gökçe "Daima bekar kalmaya!" diye bağırdığında kıkırdayarak kadehlerimizi diktik. Melis, iflah olmaz Gökçe'den çok daha romantik ve duygusaldı. Bu yüzden kadehleri yeniden doldururken "Aşka!" diye mırıldandı. "Sonsuz aşka ve ebedi bağlara!"

Kadehlerin ardından bir çığlık dalgasıyla üstlerindeki enerjiyi atan kızlar birbirlerini çekiştirerek dans etmek için ilerlemeye başladı. Gece yeni başladı sayılırdı ama bu hızla giderlerse çok sürmeden sarhoş olacakları ortadaydı.

"Umarım kimse suya düşmez," diyen Buse bir an için beni kahkahalarla güldürdü. "Düşerlerse biraz olsun ayılmış olurlar, ayrıca herkes yüzme biliyor hayatım. Hiç endişelenme..."