30. BÖLÜM: "BAK YEŞİL YEŞİL"

33.2K 2.6K 563
                                    

Merhabaa, biz geldik!❤

Uzun bir zamandan sonra öyle heyecanlıyım ki anlatamam, sizleri çok özledik. Umarım sizler de bizi özlemişsinizdir👉🏻👈🏻

Yokluğumuzda büyümüş büyümüş, kocaman bir aile olmuşuz. Bunun için sizlere çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız.🤧

Kaç kişiyiz bilmiyorum ama sizlerden ricam her birinizin sesini duyurması, bu bir sınır değil, sadece bilmek istiyorum. 1,8K diyelim mi oylara?

Ayrıca bol bol yorum isteriz!

Veee şu güzelliğe bakar mısınız lütfen? halapenobiberi nin maharetli ellerinden, şahane olmamış mı?❤

Veee şu güzelliğe bakar mısınız lütfen? halapenobiberi nin maharetli ellerinden, şahane olmamış mı?❤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu güzellikle hepinize keyifli okumalar dilerizzz❤

***

Dramatik girişleri her zaman severdim. Işıkların, ilginin ve gözlerin odağında olmak hep hoşuma gitmişti ancak Alparslan Gündoğdu'nun önünde bayılmak kesinlikle buna dahil değildi. Bir parçamın her zaman biraz şovcu olduğunu düşünürdüm, kabul ediyordum ama bu kadarı benim için bile fazlaydı. Adamı gördüğüm an dizlerim titremişti.

Lanet. Olası. Dizlerim. Titremişti.

Bunun tek sebebinin sabahki kefir karışımı olduğunu söylemeyi çok isterdim ya da tenis sahasında harcadığım eforu bahane edebilmeyi... Hatta paniklediğim gerçeği bile olurdu ama bunların hiçbiri doğru değildi. Bu hayatta karşı koyamayacağım iki şey vardı; biri çikolata biri ise ıslak saçlarını savurarak havuzdan çıkan ve o elektrik mavisi gözleriyle beni arsızca süzen, eski sevgilimdi.

Alçak herif ne kadar yakışıklı ve çekici olduğunun farkındaydı. Damlaların süzüldüğü ve üstünde çoğu zaman dilimi gezdirdiğim o geniş göğsünden, tırnaklarımı batırmayı sevdiğim kaslı omuzlarından, sevişirken çekiştirdiğim o yumuşak saçlarından, yanan bakışlarından ve o çarpık gülüşünden bahsetmeme bile gerek yoktu. Alparslan Gündoğdu bir kadının istediği her şeyi içinde barındıran kahrolası bir full paketti ve aylar sonra onu karşımda görmek beni biraz sarstıysa şayet bunun için kimse beni suçlayamazdı.

En azından Güldenler suçlamıyordu.

Kucağımda uyuklayan Beyaz'la birlikte yatağımda uzanırken her iki Gülden de sessizdi çünkü onlar da rakibimizin ne kadar zor ve dişli olduğunu biliyor ve bana hak veriyordu.

"Gülmekten karnım ağrıdı Gülden..."

Ama Buse için aynı şeyi söyleyemezdim.

Onu bu kadar sevmesem ve benden bu kadar uzakta olmasa o kumral saçlarını avcuma dolayacağımdan emindim. Neler olduğunu duyduğundan beri gülmeyi bırakamıyordu ve içimden bir ses bunu kolay kolay unutmayacağını söylüyordu.

ATEŞİN KOYNUNDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin