NARYA

27.Bölüm: Sevgili

Han alfa olduğundan beri sadece kendi sürüne güvenen, diğer sürülerle asla ilgilenmeyen bir alfaydı. Babasının ve dedesinin arasının iyi olduğu bazı sürüler vardı ama Han alfa olduktan sonra onlarla da tüm anlaşmalarını bitirmişti. Çünkü Han sadece kendi sürüne güvenmeyi seçmiş, diğer sürülerle iş birliği yapmalarına ihtiyaçlarının olmadığını düşünen bir alfaydı. Diğer sürülerden gelen en küçük iş birliğini bile hemen reddederdi. Ancak şimdi işler değişmişti. Kendi güçlerinden emin olsa da daha çok güçlenmek istemesine sebep olan, onun için değerli birisi vardı.

İlk başta Bürküt sürüsünü seçmişti. Bürküt sürüsüyle iş birliği yapmış olması beklenmedik ve kimsenin aklına gelmeyecek bir şeydi. Amacı Alaz sürüsüne yakın bir sürü seçmekti. Bu yüzden araştırma yapmıştı. Alaz sürüsü, Bürküt sürüsünü yanında tutmaya mecbur bırakmıştı. Bürküt sürüsü de güçlü bir sürüydü ancak Alaz sürüsüyle baş gelecek kadar değildi. Bu yüzden de Alaz sürüyle iş birliği yapmaya devam etmişlerdi. Ama zamanla bu durum Alaz sürüsünün onları kullanmasına sebep olmuştu. Alaz sürüsü onların ürettiği her şeyi çalmaya, içlerine hainler yerleştirmeye başladı. Amaçları Burküt sürüsünü kendilerine muhtaç etmek, onları yanında tutmaktı. Çünkü Bürküt sürüsünün şehri çok büyük bir şehirdi. Alaz sürüsünün asıl amacı şehirlerini büyütmekti. Bürküt sürüsünü içten içe bitirmek sonrasında da halkı kendi tarafına çekip, orayı kendi şehrine katmak istiyordu. Alaz sürüsünün hiç süphelenmeyeceği bir sürüydü. Onları iyice himayesi altına aldığını düşünüyorlardı. Han bu yüzden Bürküt sürüyle iş birliği yapmıştı. Bürküt sürünün alfası İhsan Kartal'ı ajan olarak kullanmak için...

Sonra Ülgen sürüsünü düşündü. Her ne kadar kendisi kimseyle iş birliği yapmıyor olsa da babasının en sevdiği, güvendiği bir sürüydü. Ülgen sürüsünün alfasıyla babası üniversitede tanışmışlardı. Farklı sürülerden ve iki güçlü sürünün alfa adayları olmalarına rağmen çok yakın arkadaş olmayı başarmışlardı. Ülgen sürüsünün alfası Ferit Yıldız, Han'ı da çok severdi. Birkaç kez iş teklifinde bulunmuştu ama Han herkes gibi onun da teklifini reddetmişti. Han, Ülgen sürüsünün alfasına teklif götürdüğünde, Ülgen sürüsünün alfası hem şaşırmış hem de mutlu olmuştu. Teklifini kabul ederken düşünmemişti ama zayıf sürülerle de iş birliği yapacağı için biraz tereddüt etmişti. Han'ın, Ülgen sürüsünü seçmesinin en büyük etkisi güçlü bir sürü olmalarıydı...

Umay sürünü yanlarında istemesinin tek sebebi ise paraydı. Umay sürüsü güçlü bir sürü değildi, hiç olmamışlardı ama zengin bir sürüydü. Çok yetenekli betalara sahiplerdi. Birçok konuda başarılı bir sürüydü, özellikle de moda konusunda çok başarılıydılar. Han, Umay sürüsünü seçerken maddi açıdan onlara destek olacaklarını düşünmüştü. O yüzden Umay sürüsünün alfası Melike Bereket'e teklif götürmüştü. Bir de yem olarak kullanmak için...

Kızagan sürüsü, bir diğer savaş tanrısının adını alan bir sürüdür. Burada ilk kurulan sürülerden bir tanesidir. Eskiden çok güçlü ve köklü bir sürü oldukları bilinirdi. Ancak zamanla bu gücünü yetiren, kaybettikleri savaş nedeniyle sınırları küçülen bir sürü haline gelmişlerdi. Bunun sebebini insanlar kutsal soyun bozulmasından kaynaklandığını düşünüyorlardı. Zamanında Kızagan sürüsünün başına cadı tarafından seçilen alfa değil, seçilen alfayı öldürerek yerine kardeşi geçmişti. O günden sonra da Kızagan sürüsü gücünü kaybetmeye başlamıştı. Han'ın bu kadar güçsüz bir sürüyle iş birliği yapacağı kimsenin aklına gelmez ama Han, Kızagan sürüsünün alfası Murat Yay'a iş birliği teklif etmişti. Amacı onları sadece yem olarak kullanmaktı...

Koyaş sürüsü de kendi halinde bir sürüydü. Pek bir marifetleri yoktu. Han, Koyaş sürüsünün alfası Arif Güneş'e teklif götürmesinin tek bir amacı vardı. Yem olarak kullanmak...