40.Bölüm: Kısasa Kısas

3.8K 349 102
                                    

"İsabetli bir atışın temel noktası doğru bir duruştur. Doğru bir duruş vücudun en rahat ve dengeli olduğu durumdur. Ayakların yaklaşık bir omuz genişliği kadar açılmalı, vücut ağırlığı her iki ayağa eşit olarak paylaştırılmalı ve vücudun ağırlık merkezi ayak tabanının orta ilerisinde parmaklara yakın olmalıdır. Ayakların fazla açılması, bacak iç adalelerinin gerilmesi sebebiyle çabuk yorulmaya ve vücut salınımı ile kollardaki titremenin artmasına sebep olur. Ayakların birbirine yakın olması ise vücut ağırlığının dengeli bir şekilde dağıtılmamasını doğurur. Bu da vücudun destek sahasını daraltır. Ayaklar simetrik olarak birbirine paralel tutulmalıdır. Aksi taktirde bacak kaslarında doğal olmayan gerginlikler meydana gelir."

Ayaklarımı dediği gibi açmaya çalışırken o da bana yardımcı oldu.

"Dizlerin taktik atış pozisyonlarının haricinde dizler kırılmamalı. Dizler kırıldığı taktirde vücudun üst kısmının ağırlığı nedeniyle çabuk yorulma ve vücuda dengeli bir şekilde hakim olamama ile karşılaşırsın. Kalçanı ayak ekseniyle aynı düzlem üzerinde, hafif öne doğru çıkar. Bu hareket, gövdenin ağırlığının kalçaya yüklenerek dağıtılmasını sağlar."

Dediğini yapmaya çalışıp "Böyle mi?" diye sordum. Güldü. Güldüğüne göre çok saçma bir hareket yapmıştım. Ama dalga geçmedi, bir şey demeden duruşumu kendi düzeltti, ben de ona ayak uydurdum.

"Omuzlarını, kalça ve ayak ekseniyle aynı düzlem üzerinde olmak üzere hafifçe geriye yatır. Omuzlarını ne düşürülmeli ne de yukarı çekilmelisin. Doğal pozisyonunda tutulmalısın. Omuz kaslarını kasma.
Kolların tabancayı tutan kolun omuz ile birleştiği nokta, dirsek, bilek ve tetik parmağına kadar devam eden düz bir hat oluştur. Kolunu hiçbir şekilde kırılma. Silahı tutan kolunu hedefe yönelttiğinde, kol kaslarını hiçbir şekilde kasılmaman gerekiyor. Kafanın eğik tutma. Kafanın eğik tutulması, beyinde bulunan merkezi sinir sistemine giden tüm sinirlerin içinden geçtiği boyun adalelerinin kasılmasına ve yorulmasına sebep olur. Meydana gelen bu kasılma, merkezi sinir sisteminden tüm vücuda yayılarak vücut salınımını artırır ve atış için gerekli olan stabiliteyi bozar."

Evet... onun yönlendirmesi, vücuduma şekil vermesi çok daha iyiydi. Çünkü dediklerinden pek bir şey anladığım söylenemezdi. Bu nasıl bir pozisyon böyle? O kadar zor durmuyordu oysaki. Ben silahı alacağız, hedef alıp direkt vuracağız sanıyordum. Herhangi bir çatışmaya girsem, duruşumu ayarlayana kadar vurulurdum.

Han sonunda duruşumun doğru olduğuna emin oldu ve tabancayı elime verdi. Biraz ağırdı. Buraya geldiğimizde de tutmuştum ama içinde mermi olmadığı için bu kadar ağır değildi.

"Tabancanın namlu istikameti; omuz, dirsek ve bilek kemiği ile aynı hat üzerinde olacak şekilde tutmalısın. Tabanca bilek kemiği istikametinden sapacak şekilde tutulduğu taktirde, silaha hakimiyet zayıflayacak, atış hattı yanlış teşkil edilecek ve atış sonunda, geri tepmeye bağlı olarak silahın el içindeki konumu değişecektir. Çift elle kabza kavrama atış pozisyonlarında kullanılan tutuş şeklidir. Silah, tek elle kabza kavrama konusunda anlatıldığı gibi, atış yapan elle tutulur. Diğer el atış yapacak ele destek olacak şekilde yerleştirilir. Yardımcı elin, bileğe yakın etli kısmı, atış elinin başparmağı ve tetik parmağı haricindeki parmaklar arasında kalan boşluğa; yardımcı elin parmakları da tabancanın ön yüzündeki parmakların üzerine gelecek şekilde yerleştirilerek doldurur. Bu kabza kavrama tekniğinde de namlu istikametinin bilek kemiği ile aynı doğrultuda olmasına dikkat et. Yardımcı elin bütün parmakları, birbiriyle temas halin de, atış yapan eli sarar. Literatürde yardımcı elin işaret parmağının tetik korkuluğu veya gövdenin yan tarafının üstüne konulur ve kol kaslarının hareketleri incelendiğinde; parmakların birbirlerinden bağımsız olarak yapacakları her hareketin kol kaslarında ekstra bir gerilime ve harekete neden olur. Dolayısıyla atış için gerekli olan en az hareketlilik ilkesine ters düşen bir uygulama yapılmış olur. İşaret parmağının bahsedilen konumda tutulması, ekstra bir enerjiyi gerektirir. İdeal kabza kavrama sıkılığını tespit edebilmek için ufak bir çalışma yapmak yeterli olur. Uygun şekilde kabza kavrandıktan sonra işaret parmağı tetikten ayır ve kabza, elin titremeye başlayıncaya kadar sık. Titreme başladıktan sonra kabza üzerindeki basınç yavaş yavaş azaltır. Bu tutuşla, geri tepme kuvveti en iyi şekilde karşılanmış olacaktır. Kabza, atış esnasında hiçbir sapma ve kayma olmayacak ve dolayısıyla silahın kontrolü kaybetmeyeceksin. Kabzayı her defasında aynı şekil ve şiddetle kavramalısın. Kavrama şiddetindeki her hangi bir farklılık, doğru nişan almayı etkiler. Bilhassa tetik çekilmeye başlandığın andan patlama sesi duyuluncaya kadar geçen zaman diliminde, elin kabzayı sıkma derecesi değişmemeli. Bu yüzden namlu kapatılana kadar bi elle daima tutulması emniyetin açısından şart."

NARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin