NARYA

60.Bölüm: Canımızdan Bir Parça

Han Kılıç

Önümdeki kapıyı elimden geldiğince nazik bir şekilde tıklayıp kapıyı açtım. Masasında oturan doktor kafasını kaldırıp bana baktı. Zeren demişti yaşlı diye ama bu kadar yaşlı olduğunu tahmin etmemiştim. "Merhaba. Oğlum hakkında sizinle konuşmaya gelmiştim."

"Tabi, buyurun." Eliyle masanın önündeki iki koltuğu işaret etti.

"Böyle iyi," dedim koltuklara kısa bir bakış atıp. Otursam anında kırılırdı.

"Peki." Ellerini masanın üzerinde birleştirip bana baktı. Harbi çok yaşlı, kel bir adamdı. Niye hâlâ emekli olmadı acaba? "Oğlunuz nerede?"

"Kuvözde."

"Hangisi?"

"Savaş."

"Bebekler yeni doğdukları için henüz kimliklerini ve isimlerini kayıt almıyoruz. Annesinin ismini söylemeniz gerekiyor."

"Zeren Kılıç," dedim anında.

Masadaki gözlüğünü alıp taktı. Önündeki kağıtları karıştırdı. "Zeren Bulut demek istediniz herhalde?"

Tam itiraz edecektim ki, bu dünyada evliliğimizin bir hükmü olmadığı aklıma geldi. Zeren'in bu dünyada bekar görünmesi hiç hoşuma gitmedi. Hele o doktoru... neyse.

"Evet, Zeren Bulut." Acaba burada kimlik çıkarabilir miydim? Eğer kimlik çıkarabilirsem burada da evleniriz. Zeren iki dünyayada da karım olur. Ben bunu bi Kerem ile konuşayım. Sonuçta burada onun borusu ötüyor. Bu işi çözse çözse o çözer.

Ben kendi kendime farklı alemlerdeyken doktor, "Siz o garip bebeğin babasısınız," dedi.

Tüm düşüncelerim toz olup uçtu. Kaşlarımı çatıp, "Garip derken?" dedim. Ses tonumu ayarlayamamış olacağım ki, adam irkildi. Ses tonumu bir tek Zeren'e karşı ayarlayabiliyordum zaten, diğer insanlara karşı fazla ayarsızım.

"Yani biraz farklı," diye dediği şeyi yumuşatmaya çalıştı.

"İyi mi yani?" Çocuğumun onlara göre farklı olduğunu biliyordum zaten. Onların oğlum hakkındaki şüpheleri dinleyecek kadar sabırlı değildim.

"Fazla iyi."

"Çok güzel. Birkaç saat sonra eşim taburcu oluyor, oğlumu da taburcu edin biz artık evimize gidelim," dedim direkt. Uzatmaya hiç gerek yok.

"Altı aylık bebeği beş günde kuvözden çıkarmamı mı istiyorsunuz?" Şaşkınlıkla bana baktı.

"Fazla iyi demediniz mi?"

"Fazla iyi," diye kendini tekrarladı. "Herhangi bir sorunu yok. Değerleri gayet normal. Ama beş günde çıkarmak normal değil."