28.Bölüm: Özlem

5.3K 458 291
                                    

Ayana sürüsü son zamanlarda sessiz ve huzurlu yaşam tarzlarını tamamen kaybetmişti. Artık güne uzaktan duyulan silah sesleriyle başlar olmuşlardı. İlk başta bu halkı çok fazla korkutsa da artık ormanlarından gelen silah sesine alışmışlardı...

Ayana sürünün ormanlarında ise büyük bir kargaşa hakimdi. Bir hafta önce antrenmanlara Erlik sürünün de katılmasıyla ortam iyice gerilmişti. Çünkü Erlik sürüsüne ait betalar sürekli diğerleri ile uğraşmaya, onları aşağılamaya başlamışlardı.

Erlik sürüsüne ait betalar eğitimli ve güçlüydüler. Antrenmana ihtiyaçları yoktu. O yüzden diğer eğitimli betalar gibi bilmeyenlere yardım etmeleri gerekiyordu, ancak Erlik sürüsünün betaları bunu da kabul etmiyorlardı. Buraya resmen güç gösterisi yapmaya gelmişlerdi ve bunu açık açık belli etmekten de hiç çekinmiyorlardı.

Bu durumdan en çok rahatsız olanlardan birisi de Hakan'dı. Okulda da anlaşamadığı sınıf arkadaşı Barış ile antrenmana gelmiş olmak onu daha çok germişti. Erlik sürüne mensup Barış ve Kubai sürüsüne mensup Hakan sürekli tartışmaya başlamışlardı. Ortam gerilince diğer betalar da geriliyor, tam bir kargaşa çıkıyordu.

Barış, Umay sürüne ait kadın bir batayı azalırken Hakan kendisini çok zor tutuyordu. Han gerilen ortamdan sonra Hakan'ı azarlamış, bir olay olursa kendi mühahile edeceğini, Hakan'ın kesinlikle kimseye karışmaması gerektiği hakkında çok net konuşmuştu. Hakan alfasına karşı gelmemek için görmezden geliyordu ama Barış'ın hareketleri onu çok zorluyordu.

Barış güçlü bir betaydı. Erlik sürünün çoğu betası gibi şımarıktı. Güç gösterisi yapmayı severdi. Buraya geldiklerinden beri Umay, Koyaş ve Kızagan sürüsünün betalarını aşağılayıp duruyorlardı.

Kubai, Ülgen ve Bürküt sürüsüne mensup betalar da diğer sürülerin güçsüzlüğünden rahatsızlardı. Onlarla iş birliği yapmanın aptallık olduğunu, onlara eğitim vererek zaman kaybettiklerini düşünüyorlardı ancak yine de sabrediyorlardı. Bürküt sürüsü bile daha anlayışlıydı.

Ancak Erlik sürüsü geldiklerinden beri insanlarla uğraşıyorlardı. Daha geleli bir hafta olmasına rağmen kavga etmedikleri kişi kalmamıştı. Alfaları Mete de hiçbir şey demiyordu. Ne kavgaları ayırıyordu ne de ortalığı karıştıran betalarına kızıyordu.

Hakan için son nokta da, Barışın kızı silahı düzgün tutmadığı gerekçesiyle istemesi ve kızın sertçe yere düşmesi olmuştu. Kız yere düşünce Hakan'ın, Barış'ın üzerine atlaması da bir olmuştu. Barış ilk başta afallasa da sonrasında Hakan'a karşılık vermişti. Bunu gören Kubai sürüsünden ve Erlik sürüsünden betalarda birbirine girince ortalık iyice karışmıştı. Umay, koyaş ve Ülgen sürüsüne ait betalar kavgayı ayırmaya çalışırken, Bürküt sürüne ait betalar ise kenara çekilmiş keyifle kavgayı izliyor, arada onlara tezahürat ederek onları kışkırtmaya çalışıyorlardı.

Hakan ve Barış'ın kavgası git gide büyürken, diğerlerinin de onlardan çok farkı varmış gibi görünmüyordu. Kavga artık kurt formuna dönen insanlarla daha da büyümüştü. Barış, Hakan'ı ormana doğru fırlattı. Hakan hemen ayağa kalktı. Barış, Hakan'a doğru koşarken dönüşmek için bir hamlede bulundu ancak o daha dönüşemeden Han onu tutup, dönüşmesine engel oldu.

"Durun!" Han'ın ormanda yankılanan kümremesiyle herkes durdu. Kendi sürüsünde olmayan betalar bile onun dediğini yapıp geri çekildi. "Sizi buraya kavga edin diye mi getirdik?!" Han'ın sinirden esmer teni kızarmıştı, dişlerini sıkıyordu. İki gündür sürekli betaların kavgalarını ayırıyordu. Düzeni sağlandıktan sonra merkeze dönmeyi planlıyordu ama betalar bir türlü düzeni sağlayamıyordu.

Mete ise kavga eden betalarını umursamadan ağaçlardan birine sırtını yaslamış, bir eli cebinde sigarasını içiyordu.

Han, Mete'nin rahat tavrına daha çok sinirleniyordu. Geldiğinden beri hiçbir işin ucundan tutmuyordu. Ne betalarını düzene sokmaya çalışıyor ne de diğerlerine eğitim veriyordu. Diğer alfalar elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorlardı ama Mete sadece eğitimin zamanı dolana kadar oturuyordu.

NARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin