16.Bölüm: Alfa

6.2K 519 76
                                    

Han kalabalığa doğru bir adım attığında duruşu daha da sertleşmişti. Korkusuzca davet ettiği sürülerin, alfalarının karşısında duruyordu. Ve istediği şeyi yapmazlarsa sanki oradaki herkesi öldürecekmiş gibi bakıyordu.

Gelen sürülerin alfaları tabi ki tek gelmemişlerdi. Kendileriyle beraber en iyi adamlarını da getirmişlerdi. Sonuçta konuşmanın nasıl sonlanacağını kimse bilemezdi.

Han bir adım daha atıp "Hepiniz hoşgeldiniz." dedi. Alfaların ellerini tek tek sıkarken "Değerli alfalarımızı şöyle alalım," eliyle arkasındaki evi işaret etmişti. "Geri kalanlarınızla da Kuzey ilgilenecek."

Kuzey, Han'ın kafasıyla yaptığı işareti hemen anlayıp "Siz benimle gelin" dediğinde Bürgüt sürüsünden biri öne atılarak "Alfamızı yalnız bırakmayız," demişti.

Han hafifçe gülümsedi. Bu gülümseme samimiyetten çok uzaktı. "Merak etme ben de tek olacağım. Savaşırsak da teke teke savaşırız," dedi imayla.

Bürküt sürüsünün elli yaşlardaki alfası da gülümsedi. Onunki de en az Han'ın ki kadar samimiyetten uzaktı. "Henüz çömezlere yenilecek kadar yaşlanmadım," dedi küçümseyerek.

Han ona sinirlense de belli etmeyerek, yüzündeki zaraki gülümsemeyle bakmaya devam etmişti. "Buyrun," dedi biraz kenara çekilerek.

Alfalar tek tek binaya girdikten sonra o da peşlerinden girmişti.

Şimdi altı sürü alfası, bir masanın farklı uçlarında oturarak birliklerine bakıyorlardı. Araları normalde kötü olmasa da sonuçta rakiplerdi. Ve burada her an kimin arasının bozulacağına, kimin ihanet edeceğine güven olmuyordu. Bu yüzden hiçbir alfa kendi sürüsünden olmayan birine kolay kolay inanmaz, onlara güvenmezdi.

"Evet Han seni dinliyoruz. Bizi neden buraya çağırdın?" Ülgen sürüsünün yaşlı alfası, o gergin masada konuşan ilk kişi olmuştu. Altmışlı yaşların başında, burada oturan alfaların en büyüğüydü.

Han arkasındaki sandalyeye daha çok yaslanmış, rahat bir tavırla hepsine tek tek baktı. "Sizinle bir anlaşma yapmak istiyorum."

"Ne anlaşması?" Kızagan sürüsünün alfası ilgiyle sordu. Çok ciddiye alınmayan bir sürünün alfasıydı. Sürüsü sürekli zayıf halka olarak görülürdü. Alfa ve sürü bu durumdan baya rahatsızdı. Ve bu durumu değiştirmek istiyordu. Alfa olalı çok bir zaman olmamış, Han'dan sonra buradaki en küçük alfaydı. Otuz üç yaşındaydı.

"Bu hem ticari, hem de siyasi bir anlaşma olacak. Tabi kabul ederseniz."

"Siz ve biz çok farklı işlerle uğraşan iki sürüyüz. Siz silahları ve bıçaklarıyla ünlüyken, biz moda konusunda ünlüyüz. Sizinle ticari anlamda nasıl bir anlaşma yapabiliriz ki?" dedi Umay sürüsünün kadın alfası. İçlerinde tek kadın alfaydı.

"Önemli olan ne ile uğraştığınız değil. Benim sizden istediğimiz birlik olmak. Herhangi bir savaşta, maddi açıdan herhangi bir sıkıntı yaşadığımızda birbirimize yardım etmek," dedi Han.

"Bizim için uygundur." Kızagan sürüsünün alfası hemen atıldığında, diğer alfalar onun bu hevesli haline alayla güldü.

"Han." dedi Ülgen sürüsünün alfası, Han'a dönüp. "Benim sürümü ve Bürgüt sürüsünü anlıyorum. Ama diğer sürüler.." iğneleyici bakışlarını diğer sürülerin alfalarına çevirdi. "Bir savaş olsa diğerlerinin bize ne faydası olacak? Bunların kendilerine faydası yok."

"Sen biraz önce bizi mi küçümsedin!" Umay sürüsünün alfası bağırdığında, Koyaş sürüsünün alfası da ona destek çıkmıştı.

"Sakin olun," dedi Han sert bir şekilde. "Burada kimse, kimseden üstün değil. Hepimiz farklı dallarda birbirimize yardım edebiliriz."

NARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin