17.Bölüm: Beyaz

5.8K 527 193
                                    


"Beni dinliyor musun sen?" Han sürü hakkında sorduğu soruların cevabını alamayınca sordu.

Kuzey telefondan kafasını kaldırıp "Ne dedin?" dedi. Araba yolculuğu boyunca telefonuyla uğraşıyordu.

"Sevgili mi yaptın?" dedi Han. Kuzey'in sevgili yapmak istemediğini, mühürlenmeyi beklediğini biliyordu. Ancak telefondan başını kaldırmamasından da şüphelenmişti.

"Benim tek bir sevgilim olabilir onu da henüz bulamadım." Kuzey bu konuda biraz üzgündü. Çok istediği için erken mühürleneceğini düşünüyordu ancak yermi üç yaşında olmasına rağmen hala mühürlenmemişti. Normalde mühürlenmek için çok büyük bir yaş değildi ama ona göre çok geçti. Çoktan bulmuş olması gerektiğini düşünüyordu.

"O zaman mühürlendin bizden gizliyorsun diyeceğim ama öyle bir şey olsa tüm Kubai'ye anos verdirirdin."

"O günler de gelecek..." dedi Kuzey iç çekerek. "Önce senin aşk hayatını düzeltmem lazım. Sonra da arayışlara devam edeceğim."

"Zeren'le mi konuşuyorsun yoksa." Han arabası hızla kenara çekip resmen Kuzey'in üzerine atladı. Kuzey'in elindeki telefonu almaya çalıştı.

Kuzey korkuyla geriye çekildi. "Sakin ol be!" diye bağırdı.

Han biraz geriye çekilip "Biraz önce sürümden birini öldürdüm. Bir kişiyi daha öldürmekten çekinmem," dedi. Soğuk ve kararlı sesi Kuzey'in sertçe yutkunmasına sebep olmuştu. Mühürlendiğinden beri çocuklaşan Han gitmiş karşısında eski Han duruyordu sanki.

"Zeren değil, arkadaşı." Telefonu çevirip kimle konuştuğunu gösterdi. Han'ın yüz ifadesi başkasıyla konuştuğunu görünce hemen yumuşamıştı. "Zeren'i benden mi kıskandın gerçekten?"

"Daha benimle mesajlaşmamışken, seninle mesajlaştığı düşüncesi sinirimi bozdu." Kenara çektiği arabayı tekrardan çalıştırırken "Ne konuşuyorsunuz?" diye sordu.

"Sen sonunda bir adım atacağını söylediğin için bilgi almaya çalışıyorum, sen bana saldırıyorsun," diye homurdandı Kuzey.

"Uzatma da ne öğrendin söyle."

"Şu işi bir halledeyim. Zeren'le yakın arkadaş olup seni kötüleceğim."

"Onu yapan yeterince insan var zaten. Sen eksik kal."

"Üzüldüm lan." Kuzey yüzünü buruşturarak konuştu.

Han sinirle Kuzey'e döndü. "Uzatma da anlat ne diyor?"

"Pek bir şey söylemedi. Zeren'in neyi çok sevdiğini o da çok bilmiyormuş."

"Nasıl bilmiyor? Bunlar yakın arkadaş değil mi?"

"Sana hangi rengi seviyorum diye sorsam bilemezsin." Kuzey tek kaşını kaldırarak sordu.

"Lacivert."

"Oha biliyor muydun?" Yakın arkadaş olsalar da Han hep soğuk, ilgisiz gibi görünen bir arkadaştı. Kuzey bazen onu sevip sevmediğini bile anlayamıyordu.

"Konuyu değiştirme," diye uyardı Han.

"Buraya geldiklerinden beri tanışıyorlarmış. Zeren'in çok duygularını belli etmeyen biri olduğunu söyledi. Hiçbir şeyden de bahsetmezmiş. Yurtta hep birlikte oturduklarında geçmiş hakkında konuşurlarmış, çocuklukluklarından bahsederlermiş Zeren sadece onları dinlermiş."

Han'ın kaşları çatıldı. "Geçmişinde kötü bir şey mi yaşadı acaba?"

"Arkadaşı da öyle sanmış. O yüzden ağzını aramış. Ama çok iyi bir ailesi olduğunu söylemiş. Bence sadece ailesini kaybettiği için bahsetmek istemiyor olabilir."

NARYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin