Bölüm 1: omuzlara konan yükler

48.3K 1.5K 360
                                    

Selammmmm!

Yanlış okumadınız. Yine bir abi kurgusuyla karşınızdayım!

Sınavlarım geliyor diye ağlayan ben yine kendimi tutamadım ve gaza geldim. Canım acayip abi kurguları çekiyordu. Bende dedim ki neden bir tane daha yazmayayım.

Oy ve yorumlarınızı bekliyor ve tepkilerinizi çok merak ediyorum.

Keyifli okumalar!

🌺

Yatağımda uzanıyor ve telefonumdan satranç oynuyordum. Her gün yeni hobiler edinme gibi bir huyum vardı. Bugün de buna takmıştım.

"Hadi ama!" Diye söylendim yanlış hamleyi yaptığımda. Sandığım kadar zeki değildim. Bunu satranç oynarken yeteri kadar yüzüme vuruyordum.

Sıra tekrar bana geldiğinde yüzümde bir gülümseme oluştu. Aklıma çok güzel bir fikir gelmişti. Tam parmağımı telefonun ekranında hareket ettirecektim ki kapı bir hışımla açıldı.

Elini kapı kulpundan ayırmayan annem yatağımda uzandığımı görünce kaşlarını çattı ve bana sinirli bir ifadeyle baktı. "Ne yapıyorsun sen?"

Gözlerimi devirdim ve oturur pozisyona geçerek onun yaptığı gibi kaşlarımı kaldırdım. "Ne yapıyor gibi görünüyorum?"

Bunu dememle yüzündeki sinir arttı ve bir adım atarak yatakla arasındaki mesafeyi kapattı. "Benimle düzgün konuş Ahsen!"

Neden sinirlendiğini anlamayarak ona baktım ve omuz silktim. "Sadece bir soru sordum."

Çalışma masamın üzerine saçılmış ders kitaplarına baktıktan sonra gözlerini tekrar bana çevirdi. "Neden masanın başında değilsin?"

"Canım daha fazla soru çözmek istemedi." Dedim şakaklarımı ovarak. Bugün zaten yeteri kadar çalıştığımı düşünüyordum. Saatlerce kalkmamıştım yerimden.

Omuzlarına düşen boyanmış sarı saçlarını geriye ittirdi ve işaret parmağıyla boş olan sandalyemi gösterdi. "Hemen otur o sandalyeye."

"İstemiyorum." Dedim tekrar omuz silkerek.

Gözlerindeki öfke çoğaldı ve bana tehditkarca bakmaya başladı. "Hamid'i çağırmamı istemiyorsan otur."

Kanımın alevlendiğini hissettim ve dilime söz geçiremedim. "Anca o adamın köpeği ol zaten."

Gözleri anında büyüdü ve bana nefretle bakarak bağırdı. "Ne biçim konuşuyorsun sen!"

Kendimi daha fazla tutamadım ve doğruları yüzüne söyledim. "Yalan mı! Sırf boklu parası için senden on yaş büyük olan bir adamla evlendin!"

"Ağzını topla Ahsen!"

Bir hışımla ayağa kalktım ve annemin karşısına geçtim. "Toplamazsam ne olur!"

Annem dudaklarını aralayamadan kapının girişinde başka bir beden belirdi. Bu kişi sevgili kocasından başkası değildi. Soğuk bakan gözleriyle beni delip geçerek annemin yanında durdu ve bana tepeden baktı. "Odandan çıkmıyorsun. Ben dur diyene kadar soru çözüyorsun ve yerinden kalkmıyorsun. Sana bu akşam yemek de yok. Annenle düzgün konuşmayı öğreneceksin."

Sesimi çıkarırsam ne olacağını bildiğim için yumruk yapmış olduğum ellerimle yerime sindim ve başımı salladım.

Lafını dinlediğimi görünce başıyla sandalyeyi gösterdi. "Sandalyeye geç."

Ona nefretle baktım ve dediğini yaparak çalışma masamın başına geçtim. Onun tekrar konuşmasını beklemeden defterimi önüme çektim ve elime bir kalem aldım.

Bir gitsem de kurtulsam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin