Bölüm 28: kavgalar ve sorgular

11.1K 782 164
                                    

Herkese merhaba!

İki yüz bin okunmaya ulaşmışız! Kitabımı okuyan ve destekleyen herkese çok teşekkür ederim!

Hikaye hakkında genel düşüncelerinizi merak ediyorum. Karakterler hakkında ne düşünüyorsunuz? Hangi sahneleri görmek istersiniz? Bir fikriniz veya söylemek istediğiniz bir şey varsa buraya bırakabilirsiniz.

Keyifli okumalar!

🌺

Okulun bahçesine girdiğimizde kendimi sakin tutmaya çalıştım. Dün her ne kadar Tahir Ateş'le günüm iyi geçse de bugün için aynı şeyi söyleyemeyecektim.

Dün okula gitmediğim ve alışveriş yaptığım için kafamı dağıtabilmiş ve zihnimde gezinen düşünceleri uzaklaştırabilmiştim.

Ama okulun bahçesine adım atar atmaz işler değişmişti. İçim öfke doluydu ve boşaltmadan kendime gelemeyecektim.

Yanımda yürüyen Efken bu halimi fark etmiş ama bir yorumda bulunmamıştı. Beni havuza iten kişinin arkadaşı olduğunu bilip bilmediğini bilmiyordum. Eğer biliyorsa ve bu konu üzerinde hiçbir şey yapmadıysa onu bu sefer gerçekten silerdim.

Okul binasına girdiğimizde ve sınıfa çıktığımızda peşimden gelmeye devam etti. Gediz'i göremeyince sakin olmaya çalışarak yerime geçtim ve gözlerimi kapıya çevirdim.

"Yollarını gözledim." Buğra yanağımdan makas aldığında göz ucuyla gülümsediğini gördüm. Sinirli olmasam bu haline eriyebilir veya gülümseyebilirdim.

Başını omzuma sürtüp kaldırdı ve mırıldanarak konuştu. "Buğra seni özledi." Birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra devam etti. "Ama Ahsen özlememiş anlaşılan."

Gözlerimi kapıdan ayırmadım ve ona bir cevap vermedim. Dikkatimi gelecek olan kişiye vermeliydim. Avuçlarım kaşınıyordu.

Buğra cevap vermediğimde çenemden tutarak beni ona bakmaya zorladı ve endişeyle sordu. "Daha iyi misin? Korkuttun beni."

Dikkatimi dağıttığı için ona kızabilirdim ama bana yeşil gözleriyle tatlış tatlış baktığı için bu yaptığını görmezden geldim. "İyiyim Buğra."

"O zaman neden böylesin?"

Bunu sormasıyla nasıl havuza düştüğümü bilmediğini anladım. Bilseydi zaten gebertirdi Gediz'i. Bundan adım kadar emindim.

"Birazdan geçer." Bunu der demez kapıdan ses geldiğinde başımı bir hışımla oraya çevirdim ve gelen kişiyle göz göze geldim. "Şimdi geçecek."

Gediz beni gördüğünde yutkundu ama hiçbir şey olmamış gibi davrandı. Bu beni daha da sinirlendirdiğinde yerimden fırladım ve yanımıza gelemeden yanağına yumruğumu geçirdim. "Pislik!"

Sınıftaki bazı kızların çığlık attığını duyduğumda iyi patlattığımı düşündüm. Bu son da olmayacaktı. Elimde kalacaktı.

Gediz neye uğradığına şaşırarak sendelediğinde durmadım ve yakalarına yapışarak onu sarstım. "Öldürürüm seni şerefsiz!"

"Sen kimsin ya! Sen nasıl bir karaktersizsin!" Yüzüne vurmaya çalışıyor ulaşamadığımda da göğsüne indiriyordum yumruklarımı. Sinir kat sayım hat safaya ulaşmıştı. "Senin yüzünden ölebilirdim!"

Buğra ve Efken anca kendilerine geldiklerine şaşkınlıkla ayağa kalktılar ve yanımıza gelerek bizi ayırmaya çalıştılar.

"Ne oluyor Ahsen!" Diye bağırdı Efken gözlerini aramızda gezdirerek. Diğer yandan da aramıza girmeye çalışıyordu.

Bir gitsem de kurtulsam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin