Okuldan gelir gelmez ikinci bölümü yükleyeyim dedim. Keyifli okumalar!
🌺
Güneşin sıcaklığı yüzüme vuruyor ama bir türlü yattığım yerden kalkamıyordum. Ortadan yok olmak ve kimsenin gözüne gözükmemek istiyordum.
Etrafta yürüyen korumaların adım seslerini duyuyordum. Attıkları adımlar kulağımı delip geçiyordu sanki. Ben yerde tir tir titrerken onlar sadece etrafımda yürümekle meşguldü.
Hamid beş dakikaya yerden kalkmamı ve odama defolup gitmemi söylemişti. Bense sanırım yarım saattir tuttuğum cenin pozisyonumu bozmamıştım.
Kısılı gözlerimi kırpıştırarak ileriye baktığımda Hamid'in sürgülü camlı kapının ardından bana baktığını gördüm. Üzerini değiştirmişti. Siyah gömleğini çıkarmış ve yerine beyazını giyerek kollarını katlamıştı. Elleri ceplerindeydi ve buradan gördüğüm kadarıyla bana ketum bir ifadeyle bakıyordu.
Bana tekrar o korku dolu anları yaşatmasını istemediğim için kollarımı bacaklarımdan çözdüm ve ellerimi yere dayayarak doğruldum. Her yerim tutulmuştu uzun bir süre pozisyonumu bozmayıp yerde uzandığım için.
Doğrulduğumu görünce başını hafifçe salladı ve sırtını dönerek görüş açımdan uzaklaştı. Sanırım salona girmişti.
Titreyen bacaklarla ayağa kalktığımda etraftaki korumalara bir bakış attım. Hepsi gözlerini kaçırıyor ve bana bakmamak için direniyordu. Hamid beni şuracıkta öldürse gıkları çıkmazdı.
Ellerimi kollarıma sardım ve titreyen bir çeneyle eve doğru adımladım. Sürgülü bahçe kapısını açtım ve içeri girdim. Hızlı adımlarla devasa salonu geçtim ve merdivenlere ilerleyip yukarı çıktım. Bu evin büyüklüğüne ve lükslüğüne asla alışamayacaktım.
Odama vardığımda kapıyı hızla açıp içeri girdim ve arkamdan kapatıp kilitledim. Yedek anahtarı olduğu için kapının anahtarını kilitte bıraktım ve dolabımdan rastgele kıyafetler alarak banyoma geçtim.
Suyu ayarladım ve üzerimdekilerden kurtulduktan sonra kendimi sıcak suyun altına bıraktım. Hissettiğim korkudan ötürü kalbim hızla atmaya başlamıştı. Tekrar nefes alamamaktan korkuyordum.
O yüzden çok fazla oyalanmadım ve saçlarımı hızla şampuanladım. Yıkanırken gözlerimi bir kere bile kapatmadım ve işimi bitirdiğimde kendimi nefes nefese kabinin dışına attım.
Dolaptan rastgele bir havlu alarak bedenime sardım ve duvar boyu kaykılarak kendimi yere bıraktım. Bacaklarımı kendime çektim ve çenemi dizlerimin üzerine yerleştirdim.
Vücudumdaki ıslaklık beni rahatsız ediyor ama kurulanmak için bir harekette bulunmuyordum. Islak saçlarım yanaklarımı örtüyor ve canımı daha da yakıyordu.
Başımı duvara yasladım ve gözlerimi tavana dikerek kendimi ağlamamak için zor tuttum. Alışmış olmam gerekiyordu ama olmuyordu işte. Buradan gitmek ve her şeyden kurtulmak istiyordum.
Bunu aklıma da koymuştum.
Annemi yalnız olduğu bir anda sıkıştıracak ve ona babam hakkında sorular soracaktım. Gerçek babamı bulacak ve bu evden tamamıyla kurtulacaktım.
Başka bir şansım yoktu. On sekiz olmama aylar vardı ve ben daha fazla bekleyemeyecektim. Buradan ölüm çıkmadan derhal kurtulmam gerekiyordu.
Daha on yedi yaşındaydım. Mutlu olmaya benim de hakkım vardı ve bunu sağlamaya çalışacaktım.
Çok kez kaçmaya çalışmıştım ama her seferinde başarısız olmuştum. Bu evden kurtulmak kolay değildi. Her yerde korumalar ve kameralar vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir gitsem de kurtulsam
Teen FictionAbi kurgusu. Bir gitsem de kurtulsam. Duracaksam da bir sen durdursan. -Tamamlandı-