Bölüm 44: izi kalan korkunç yaralar

7.2K 715 127
                                    

Selam!

Yeni bölümü aslında haftaya atacaktım ama bazılarınızın okulu başladığı için bugün atayım dedim. Size de biraz moral olur.

Benim okulum da iki hafta sonra başlıyor. Yaz tatili hangi ara bu kadar çabuk geçti gerçekten anlamıyorum.

Keyifli okumalar!

🌺

Saçlarımda bir elin dolandığını hissediyor ama yorgunca uzanmaya devam ediyordum. Verdikleri ağrı kesiciler sanki bir işe yaramıyor gibiydi. Kalbimde geçmeyen bir acı vardı, göğsüm sıkışıyordu. Vücudumun her yeri ağrıyor ve etim sıkılıyormuş gibi acıyordu.

"Ona artık nasıl ulaşacağımı bilmiyorum." Sesin sahibini duymamla uyanmış olsam da hareket etmedim. "Kızımı koruyamıyorum."

"Ona ilk başta yalan söylemeyecektin." Bunu diyen Çağlar abiydi. Ardından devam etti. "Eve geldiği ilk gün ona berbat davransan da sana inanmayı seçti. Sense ona yalan söyledin."

"Başta bana doğru gelen şey buydu. Ama sonradan anladım hata ettiğimi. O benim kızım Çağlar. İmkanım olsa zamanı geriye alır ve ona her şeyi anlatırdım. Ona iyi bir baba olmaya çalışırdım."

"Kendi yaptıklarımı inkar etmiyorum. Ona köpek gibi davrandım ve bunun pişmanlığını her gün yaşıyorum. Kusura bakmayın ama ben Ahsen'in yerinde olsam çekip gitmiştim bile." Dedi Çağlar daha çok kendi kendine konuşur gibi.

Üzerime düşen bir gölge hissettiğimde bunun Doğan abi olduğundan emindim. Tahminimi boşa çıkarmadı ve mırıldanarak konuştu. "Yüzümü görmek istemiyor. Ellerini tutmaya çalıştığımda nasıl paniklediğini gördünüz. Beni asla affetmeyecek. Nefret ediyor benden."

"Onu mutlu etmek için elimizden geleni yaparken hayatını mahvettik." Dedi Aydın abi zorlukla. Sanki aldığı nefesler ona yetmiyor gibi konuşmuştu.

"Ben mahvettim." Diye mırıldandı Doğan abi. Çıkan seslerden dolayı odada volta attığını anladım. "Görmek istemiyor yüzümü. Bir daha asla gözlerimin içine abi diye bakmayacak. Nefret ediyor benden."

Babam saçlarımı okşamaya devam ederken konuştu. "Sen sadece işini yaptın. Hem buna sadece sen karar vermedin. Bunu unutma. Buradaki tek suçlu olan kişi sen değilsin."

Doğan abinin geriye doğru birkaç adım attığını duydum. "En başından onunla konuşsaydım böyle olmazdı. Hastanedeyken aklımıza darp raporu almak gelseydi Hamid'i o sebepten dolayı içeri tıkmıştık. Ama ben sadece göreve odaklandığım için bunu düşünemedim. Her yere onunla birlikte gitseydim veya onu koruması için birini ayarlasaydım yine böyle olmazdı. Her şeyin önüne geçebilirdim ama ben bunu yapmadım."

"Kendine fazla yüklenme. Hepimiz hatalıyız." Dedi babam iç çekerek. Saçlarımdan beni uyandırmamaya çalışarak hafifçe öptü. Çıkan sesten ayağa kalktığını hissettim. "Uyanmadan koridora çıkalım."

"Yine orada mı sabahlayacaksınız?" Dedi Efken sorarcasına. Uyandığımdan beri ilk defa duyuyordum sesini.

"O bizi istemese de gidecek değiliz." Dedi Aydın abi olağan bir şey söyler gibi.

İçimdeki küçük kız sevinirken büyümüş olan Ahsen buna kanmadı. Güvenimi öyle bir yıkmışlardı ki onlardan gelen hiçbir şeyi istemez olmuştum.

Kapı açılıp bir süre sonra kapandığında gittiklerini anladım. Uyandığımı anlamasınlar diye gözlerimi hemen açmadım. Zaten halim olmadığı için öylece bekledim.

Söyledikleri şeyden ötürü öfkeyle doldum. Hissettiğim sinir ve üzüntüden dolayı ağlamak istedim ama kendimi tuttum. Onlar için değmezdi çünkü.

Bir gitsem de kurtulsam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin