Keyifli okumalar!
🌺
Buğra'yla gözlerimiz aynı anda büyüdüğünde ayağa kalktık ve bir asker edasıyla hazır ola geçtik. Sanki Doğan abinin askerleriymişiz gibi davranmamız gülünçtü ama şu an olduğumuz durum pek iç açıcı değildi.
İkimizden de çıt çıkmadığında Doğan abi çenesiyle bizi gösterdi. "Size diyorum. Hangi öpücük?"
"Yanlış duymuşsun Doğan abi. Ortada öpücük möpücük yok." Buğra ellerini birbirine sürttükten sonra yukarı kaldırdı ve hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davrandı. Doğan abiden korkması hoşuma gitmişti. Hep havalı hallerini görecek değildim ya. Biraz da o sürünsündü.
"Hadi lan oradan." Doğan abi birkaç adımda Buğra'nın önünde bitti ve ona tehditkarca baktı. "Ne dediğini duydum Buğra. Ne öpücüğü diye sordum."
Araya girmezsem Buğra'yı pataklayabileceğini sezdiğim için bir adım öne çıktım ve boğazımı temizleyerek ılımlı bir şekilde konuşmaya çalıştım. "Yok öyle bir şey Doğan abi. Sen yanlış duymuşsun."
Kaşları anında havaya kalktı ve yüzünü bana çevirdi. "Ne dedin sen?"
Alt dudağımı ısırdım ve kızmayacağını umarak dediklerimi tekrar ettim. "Yanlış duymuşsun dedim."
"ONdan önce ne dedin?" Diye sordu kaşlarını kaldırmaya devam ederken. Alnını da kırıştırmıştı. Sanırım bana inanmadığını başka bir türlü belli edemezdi.
Ellerimi önümde birleştirdim ve suyuna gitmeye çalışarak mırıldandım. "Yok öyle bir şey dedim."
Buğra'nın önünden ayrılarak birkaç adımda yanıma vardı ve ellerini omuzlarımın üzerine yerleştirerek başını hafifçe eğdi. "Ondan sonra peki?"
Söylememi istediği kelimeler dank ettiğinde yutkundum. Daha bugün içimden geçirmişken bunları sesli söylemem beni bile şaşırtmıştı. Ama pişman değildim. O bunu duymayı hak ediyordu.
Başımı kaldırdım ve gözlerinin içine bakarak ona istediği şeyi verdim. "Doğan abi."
Gözlerindeki bakış anında yumuşadı. Gözleri dolacak gibi oldu ama kendini son anda durdurmayı başarıp kollarını etrafıma sardı. Saçlarımın üzerinden öptü ve çenesini başımın üzerine yasladı. "Abisinin prensesi."
Bana sarılmasıyla ne yapacağımı bilemedim. Ben sevgi görmeye alışık değildim ki. Hayatım boyunca itip kakılmıştım. Şimdi abim beni kollarının arasına çekince tuhaf hissetmiştim.
Güzel bir tuhaflıktı ama. Beni bir yandan mutlu ederken diğer yandan de üzüyordu. Duygulanmıştım bana böyle içten bir şekilde sarıldığı için.
O an anladım abimin kalbimde çok büyük bir yer kapladığını. Doğan abi diğerlerinden farklıydı. Beni bir yabancı gibi görmemişti. Aksine, kız kardeşi olarak kabullenmişti.
Fazla duygusallıktan titreyen ellerimi sırtına koydum ve başımı göğsüne yasladım. Bir abi gibi kokması normal mıydı? Yoksa ben mi bunu uyduruyordum.
"Teşekkür ederim." Ne için teşekkür ettiğimi bile bilmiyordum. Sadece yanımda olduğu için bile ona minnettarım. Bana gerçekten değer verdiğini biliyordum çünkü hissettiriyordu.
Bir süre öylece kaldık. Nefes alışverişlerimiz sakinleşmişti. Ne öfke vardı ne de sorgu. Sadece sevgi vardı.
Biraz daha öyle durduktan sonra benden yavaşça ayrıldı ve yüzüme düşen saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı. Hafifçe gülümsemişti bunu yaparken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir gitsem de kurtulsam
Teen FictionAbi kurgusu. Bir gitsem de kurtulsam. Duracaksam da bir sen durdursan. -Tamamlandı-