Bölüm 39: dinmeyen korkular ve öfkeler

6.8K 639 66
                                    

Keyifli okumalar!

🌺

Çağlar'ın anlatımıyla

"Şuraya park et işte abi." Efken bıkkınlıkla arkasına yaslandı ve ellinci defa aynı cümleyi dile getirdi.

Bense ellinci defa dediğini reddettim. "Olmaz, sonra arabama falan çarparlar."

"Araban park halindeyken kim ona neden çarpsın?" Sanırım kendisini camdan atmasına birkaç saniye falan kalmıştı. Yakasını çekiştirip duruyordu çünkü.

"Güvenmiyorum ben millete. Görecekler güzelim arabayı, çakacaklar bir tane kıskançlıktan."

"Arabanı övmen bittiyse park et artık!"

"Bağırma lan." Gözüme kestirdiğim bir parka girdim ve arabayı durdurup ona döndüm. "Oldu mu?"

"Hele şükür!" Kemerini çözüp bir çırpıda kendini arabadan attı ve yürümeye başladı.

Bu çocuğu her ne kadar çok sevsem de bazen ağzına sıçasım geliyordu. Arkasından göz devirdim ve anahtarlarımı alarak arabadan indim. Birkaç adımda yanına vardım ve ensesine bir tane geçirdim.

Elimi geriye iterek ensesini ovdu. "Vurup durma."

"Ben abiyim. İstediğim zaman geçiririm bir tane." Diye yapıştırdım cevabımı. Ayağını denk almalı ve benimle düzgün konuşmalıydı.

Kliniğe vardığımızda beklemeden içeri girdik. Danışmandan aldığımız bilgiye göre üst kata çıktık ve oturma alanında beklemeye başladık.

"Bende gelmeyeceksiniz diye düşünüyordum." İşittiğim sesten sonra adım sesleri yükseldi ve Muhsin amca karşımızda belirdi. Gözlerini etrafta gezdirdikten sonra sorarcasına bize baktı. "Ahsen nerede?"

Duyduğum sorudan ötürü kaşlarım çatıldı. Efken'le göz göze geldiğimizde onun da aynı durumda olduğunu gördüm.

"Burada değil mi?" Diye sordu Efken çatılı kaşlarını düzeltmeyerek.

"Hayır," Kol saatine bakarak devam etti. "On dakikadır sizi bekliyorum."

"Ahsen'i kliniğin önünde bırakıp park aramaya çıktık." Diye mırıldandı Efken. Sesinde hafif bir endişe sezmiştim ama bunu kapatmaya çalışmıştı.

"Belki de tuvalete gitmiştir." Dedi Muhsin amca dudak bükerek.

O bunu der demez kimseyi umursamadan hızlı adımlarla koridorda gezinmeye başladım. İçimden bir ses hiç iyi şeyler olmadığını söylüyordu.

Muhsin amca ve Efken peşimden gelirken diğer katlara baktım ama onu hiçbir yerde bulamadım. Dışarı çıkıp klinikten biraz uzaklaştım ve gözlerimi her yerde gezdirdim.

Kız kardeşimi hiçbir yerde göremeyince endişeyle arkamda bekleyen Efken ve Muhsin amcaya döndüm. "Ahsen yok."

"Belki de bir şey unutup tekrar arabaya dönmüştür." Efken bunu kendi kendine mırıldandıktan sonra bana bir bakış attı ve yürümeye başladı.

Dediği şey aklıma yattığında peşinden gittim. Ama beni durduran şey telefonuma gelen bildirim sesiydi. Mesajlar kısmını açtım ve gelen mesajı titreyen göz bebekleriyle okudum.

Bilinmeyen numara: Kız kardeşin karşımda mışıl mışıl uyuyor. Oyun bitti.

"Hayır."

Efken bu dediğimle duraksadı ve arkasını dönüp bana baktı. Endişeli yüz ifademi görünce hızla yanıma geldi ve elimdeki telefonun ekranında gözlerini gezdirdi.

Bir gitsem de kurtulsam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin