Ancak zaman bulabildiğim için bu saatte atıyorum. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Keyifli okumalar!
🌺
Gözlerimi korkuyla yumdum ve patiyi sıkı sıkı sardım. "Bismillahirrahmanirrahim."
"Sana bir soru sordum?" Diye konuştu daha sert bir sesle.
Gözlerimi açtım ve ondan kurtulmaya çalışarak yerimde haraketlendim. Dibime girmesi hiç hoş değildi. "Beni bırakırsan cevap vereceğim."
Dediğime uyarak beni bıraktığında arkamı döndüm ve onunla göz göze geldim. Gazetedeki gibi kumral saçları vardı ve gözleri sanki fotoğraftakinden daha da aç maviydi.
"Yüzümde bir şey mi var?" Diye sordu kaşını kaldırarak.
Daldığımı fark ederek boğazımı temizledim ve bir adım geriledim. Hemen bir yalan bulmam lazımdı. Gerçeği de söyleyebilirdim ama beni başından savacak bir tipe benziyordu. Ben babasıyla konuşmak istiyordum.
Bir adım atarak aramızdaki mesafeyi tekrar kapattı ve bana sinirli bir ifadeyle baktı. "İki saniye içerisinde soruma cevap vermezsen olacaklardan ben sorumlu değilim."
Gözlerimi hızla etrafta gezdirdikten sonra aklıma gelen şeyle patiyi görmesi için havaya kaldırdım. "Kedini kaybetmişsin!"
Bana inanmayarak koluma uzandı ve kendine çekerek kaşını kaldırarak baktı. "Doğru düzgün cevap ver bana."
Nasıl kurtulabileceğimi bilemediğim için aklıma gelen ikinci şeyi yaparak var gücümle bağırmaya başladım. "İmdat!"
Kolumu anında bıraktı ve birkaç adım geriledi. "Ne yapıyorsun manyak!"
Verdiği bu tepkiye gülmemek için kendimi zor tutsamda bağırmaya devam ediyordum. "İmdat!"
"Ne oluyor orada!" Sokağın köşesini dönen yaşlı bir teyze bastonunun yardımıyla koşturarak bize doğru geldi ve yanımda durdu. "İyi misin kızım?"
Başımı oyuncu bir ifadeyle iki yana salladım ve işaret parmağımla Çağlar'ı gösterdim. "Bu adam beni rahatsız ediyor teyze!"
Çağlar'ın gözleri kocaman açıldı ve kendini açıklamak istercesine ellerini havaya kaldırdı. "Yok öyle bir şey!"
Bunu demesiyle teyzenin yüzü buruştu ve bastonunu Çağlar'a doğru savurmaya başladı. "Pis sapık! Ahlaksız! Utanmaz herif!"
Çağlar şaşkınlıkla açılmış gözlerle bir bana bakıyor birde teyzenin darbelerinden kaçmaya çalışıyordu.
Zaferle gülümsedikten sonra patinin başını okşayarak arkamı döndüm ve kahkahalarla gülmeye başladım.
"Bunu ödeteceğim sana! Duydun mu beni!"
Hissettiğim keyifle omuz silktim ve oradan uzaklaştım. Birkaç sokağı koşarak geçtim ve beni bulamayacağına emin olduğumda normal bir tempoda yürümeye başladım.
Çağlar'ın benden nefret etmesini sağlamıştım ama o an kaçmak için aklıma başka bir fikir gelmemişti. Bir iki güne unuturdu zaten.
Şu anki problemim daha farklıydı. Okuldan sonra evine gider diye onu takip etmiştim ama o bunu anlamış ve beni yakalamıştı.
Nerede yaşadıklarını öğrenememiştim. Yarın şansımı tekrar denemekten başka şansım yoktu. Şansımı zorladığımı biliyordum ama aklıma başka bir şey gelmiyordu.
Belki de okulundan bir başkasını bulmalı ve ona sormalıydım? Arkadaşlarına rastlarsam belki nerede yaşadığını bana söylerlerdi. Artık yarın icabına bakacaktım. Bu iş yarın mutlaka hallolmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir gitsem de kurtulsam
Teen FictionAbi kurgusu. Bir gitsem de kurtulsam. Duracaksam da bir sen durdursan. -Tamamlandı-