Sürpriz!
Bölümü aslında yarın yayınlayacaktım ama kendimi tabii ki de tutamadım. Bu iyiliğimi unutmayın.
Keyifli okumalar!
🌺
"Yarın görüşürüz kaçak!"
Buğra'nın arkamdan seslenişini takmadan sınıftan çıktım ve merdivenleri inmeye başladım. Efken de arkadaşlarıyla vedalaştıktan sonra arkamdan gelmeye başlamıştı.
Günün geri kalanı normal bir şekilde geçmişti. Kantinde Buğra'ya el salladıktan sonra tekrar sınıfa çıkmış ve kimseye bulaşmadan yerimde kös kös oturmuştum.
Bahçeye çıktığımda Aydın'ın önünde beklediği arabaya doğru ilerledim ve kısa bir baş selamı verip arabaya bindim.
Bir tek o bizi almaya geldi diye düşünürken dikiz aynasından Çağlar'la göz göze gelmem bir oldu. Beni gördüğü an yüzünü buruşturmuş ve gözlerini kaçırmıştı.
Aptal mıydı neydi?
Efken ve Aydın da yerlerine geçtiğinde araba çalıştı ve yola koyulduk. Yanımda oturan Efken sanki her an onu yiyecekmişim gibi cam kenarına sinmişti. Bu çocuksu halleri artık canımı sıkmaya başlamıştı. Adam akıllı dertlerini anlatsalardı böyle olmazdı.
"Yanlış yola saptın." Dedi Efken bir süre sonra gözlerini dışarıdan ayırmayarak.
"Alışveriş yapacağız." Dedi Aydın dikiz aynasından kardeşine bakarak.
"Beni neden sürüklüyorsunuz? Eve bıraksaydın ya beni?"
"Sana yeni ciciler alırız abisi." Dedi Çağlar sesinden anlaşılan keyifle. Efken'le uğraşmanın onu mutlu ettiği belliydi.
Efken bunun üzerine gözlerini devirdi ve bir şey söylemedi. Sanırım Çağlar'ın onunla her dakika uğraşmasından sıkılmıştı. O zaman benden daha çok çekeceği vardı.
Asırlar gibi gelen bir yolculuğun ardından Aydın arabayı park ettiğinde indik ve alışveriş merkezine girdik.
Çağlar kardeşinin omzuna kolunu attı ve imalı bir şekilde konuştu. "Gel Efken. Biz birlikte gezelim."
"Hiçbir yere gitmiyorsunuz. Birde sizinle uğraşamam." Dedi Aydın kaşlarını çatmayı ihmal etmeyerek.
"Ben saatlerce bu kızın peşinden dolaşmam." Diye Çağlar'a destek çıktı Efken. Sanki ben onlara çok meraklıydım.
"Yürüyün." Aydın onları takmayıp koluma hafifçe dokundu ve önden ilerleyip benim de peşinden gitmemi sağladı.
Kıyafet mağazasına girdiğimizde yavru ördek gibi Aydın'ın peşinde dolanıyorduk. Arkamdaki ikilinin bana attıkları bakışları hissediyordum ama çenemi havaya kaldırıp onları takmadığımı belirtiyordum.
Aydın bir süre formalara baktıktan sonra üzerimdeki gömlek ve etekten seçti. "Bunlar olur bence. Dene istersen."
Başımı sallayıp onu onayladım ve arkamı dönüp kabinlerin olduğu tarafa ilerledim. Arkamdan oflama sesleri duyduğum için giyinirken ekstra yavaş olacaktım.
Boş olan bir kabine girip üzerimdekileri çıkardım ve yeni formalarımı giydim. Bir beden büyük oldukları için daha iyi oturmuştu üzerime.
Aydın'a göstermek için kabinden çıktım ve etrafımda bir kere dönerek durdum. "Olmuş mu?"
Beni tepeden tırnağa süzdükten sonra memnun bir şekilde başını salladı. "Olmuş."
Tam arkamı dönüp kabine girecekken Çağlar yüzünü buruşturarak eteğime baktı. "Bu eteğin geri kalanı nerede?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir gitsem de kurtulsam
Genç KurguAbi kurgusu. Bir gitsem de kurtulsam. Duracaksam da bir sen durdursan. -Tamamlandı-