Bölüm 47: dönüşler ve ciddi sohbetler

5.7K 666 104
                                    

Peş peşe bölüm atmam hakkında ne düşünüyorsunuz?

🌺

Saçlarımda dolanan bir elle açtım gözlerimi yeni bir güne. Hala Efken ve Çağlar abinin ortasında yatıyordum. Efken kollarını bana sarmışken Çağlar abi de beni izliyor ve saçlarımı seviyordu.

Çağlar abi uyandığımı görünce yüzünde sevimli duran bir gülümsemeyle mırıldanarak konuştu. "Günaydın."

"Günaydın abi." Dedim ona içten bir şekilde gülümseyerek. Artık ona abi derken ikilemde kalmıyordum. Özgürce abi diye sesleniyordum ona.

Mutlu olduğunu hissettim. Ama yüzündeki gülümseme tam olarak sahici değildi. Gözleri kırmızıydı. Gece muhtemelen ağlamıştı. Sanırım bu verdiğim karardan ötürüydü. Bunu onlarla da paylaşacaktım.

"Ahsen." Efken'in ismimi söylemesiyle dikkatimizi ona verdik. "Şu kediyi al üzerimden."

Bunu demesiyle küçük kedimin onun üzerinde dolandığını fark ettim. Küçük küçük zıplıyor ve koşturuyordu. Ara sıra da miyavlıyordu. Efken'den ilgi istediği bariz bir şekilde ortadaydı.

"Bana bulaşmasın da." Çağlar abi başını yastığa koydu ve beni de göğsüne çekti. "Haylaz kedi."

Koluna canını acıtmayacak şekilde vurdum ve ona yalancıktan sinirle baktım. "Öyle deme kedime."

"Bana ne." Omuz silktikten sonra kollarını etrafıma sardı ve bana sıkı sıkı sarıldı.

"Hani bana?" Diye mırıldandı Efken kendini üzerime bırakarak.

"Ne yapıyorsun gerzek?" Çağlar abi onu tekmeleyerek itmeye çalıştı ve devam etti. "Kızın canını acıtma."

Efken oflayarak geri çekildi ve bana sorarcasına baktı. "Acıttım mı Ahsen? Sen söyle."

"Acıtmadın Efken." Dedim başımı iki yana sallayarak. Ağırdı ama canım yanmamıştı. Günden güne iyileşiyordum.

Bunu dememle kendini tekrar üzerime bıraktı ama bu sefer ağırlığını vermemeye çalıştı. Kollarını etrafıma sardı ve yanağımdan hafifçe öptü.

Kendimi böyle anlarda çok huzurlu hissediyordum. Yanımda Çağlar abi ve Efken varken iyiydim. Kötü olmama müsade etmiyorlardı çünkü. Ellerinden geleni yapıyorlardı.

"Çocuklar! Kahvaltı hazır!"

Aşağıdan Mazlum amcanın sesini duymamızla Çağlar abi geri bağırdı. "Geliyoruz!"

İlk önce Çağlar abinin, daha sonra da Efken'in ensesine vurarak mırıldandım. "Hadi kalkın."

"Bir uyutmadınız yemin ediyorum." Efken uyuz olmuş bir şekilde doğruldu ve yanağımdan öptükten sonra ayaklandı. Patinin poposuna vurduktan sonra arkasını döndü ve odadan çıktı.

"Bende kalkayım bari." Çağlar abi kollarını etrafımdan çözerek doğruldu ve uzunca gerindi. Yataktan kalktıktan sonra bana göz kırptı ve Efken'in peşinden odayı terk etti.

Sırtımı yatak başlığına yaslayarak kollarımı yukarı doğru kaldırdım ve gerindim. Üzerimde azıcık stres vardı. Birazdan eve gideceğimizden kaynaklanıyordu. Ama bunu da yenecektim. Kahvaltımı ettikten sonra kendimi toparlardım.

Yataktan kalkarak banyoya girdim. Aşağıda da bir banyo olduğu için beni beklemek zorunda değillerdi. Kısa bir duş aldıktan sonra Mazlum amcanın getirdiği poşetten üzerime bir şeyler geçirdim. Eşofman kumaşından yapılmış bir şort ve siyah bir tişört giymiştim.

Diğer işlerimi de hallettikten sonra tekrar odama girdim ve telefonumu cebime koyarak odayı toparladım. Dağınık bırakırsam mahçup olurdum.

Patiyi yakalayıp kollarımın arasına aldım ve odamdan çıkarak merdivenlere doğru yürüdüm. Tam aşağıya inecekken Efken koşarak geldi ve ben daha ne olduğunu anlamadan beni kucağına aldı.

Bir gitsem de kurtulsam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin