Bölüm 29: kütüphaneler ve gizli işler

7.5K 633 192
                                    

Yeni bölümle geldim!

Küçük bir spoiler; Herkesin beklediği o sahne geldi. 🔥 Biraz fazla gaza geldiler. O yüzden rahatsız olacak olanlar olursa o sahneyi geçebilirsiniz.

Keyifli okumalar!

🌺

Sınıftan içeri girdiğimde direkt Buğra'yla göz göze geldim. Bu çocuk gerçekten de yollarımı gözlüyordu sanırım. Adımlarımı hızlandırıp yanına geçtim ve arkama yaslandım.

"Yok mu bir hayırlı sabahlar?" Dedi yanağımdan makas alarak. Bu huyunu da gündelik bir aktiviteye çevirmişti. Durmadan yanağımdan makas alıyordu.

Omuzlarım anında çöktüğünde içimi tekrar bir üzüntü kapladı. "Doğan abi göreve gitti."

İlk birkaç saniye bir şey demedi. Aradan biraz zaman geçtiğinde ise omuz silkti. "Bu onun işi Ahsen."

Yönümü ona doğru çevirdim ve kollarımı göğsümde bağladım. "Benimle üzülemez misin?"

"Yo, ama sana sırnaşırım." Dedikten sonra kolunu omzuma atarak beni kendine çekti ve saçlarımı karıştırdı.

Kendimi tutamayarak kıkırdadım ve zar zor tutuşundan sıyrıldım. "Aptallaştın yine."

"Aptallaştırma o zaman." Diye mırıldandı gözlerimin içine bakarak. Kalbimi dört nala koşturuyordu da farkında değildi.

Gözlerimi kaçırdım ve önümdeki boş sıraya çevirdim. Efken ve Gediz uzaklaştırma aldıkları için okula gelmemişlerdi. İyi olmuştu da. Bir süre o Gediz malını görmek istemiyordum.

Saçlarımda bir el hissettiğimde irkilerek Buğra'ya döndüm. "Ne yapıyorsun?"

Gözlerini başımın tepesinden ayırmayarak konuştu. "Saçına toz düşmüş onu alıyorum."

"Bende inandım." Dedim burnumu kırıştırarak. Gelmiş saçıma elliyordu.

"İnanmazsan inanma." Omuz silktikten sonra kollarını sıraya yasladı. Başını kollarının üzerine koydu ve yüzünü gizledi.

Kaşlarımı kaldırdım ve ona doğru eğilerek omzunu dürtükledim. "Küstün mü lan?"

Cevap vermeyerek sessiz kaldı. Tam olarak küçücük bir çocuktu. Tatlı, huysuz ve minnoş bir çocuk.

"Sana diyorum. Hayırsız Buğra." Dedim omzunu bu sefer daha sert ittirerek.

"Şimdi de hayırsız mı oldum?" Diye mırıldandı boğuk çıkan sesiyle. Bu ses bile beni etkilemeye yetmişti. Ayarlarımla oynuyordu!

Kalkmayacağını anladığımda ikilemde kalsam da alt dudağımı ısırdım ve kollarımı havaya kaldırdım. Kendimi gaza getirdikten sonra başımı sırtına yasladım ve kollarımı beline doladım.

Vücudu gerildiğinde nefesini tuttuğunu hissettim. Avucumu kalbinin üzerine bastırdığımda hızla attığını hissettim. Benim kalbimin de ondan kalır yanı yoktu.

"Ne yapıyorsun?" Diye mırıldandı kısık sesiyle. Yakınında olmasam duymazdım bile.

Yüzümü sırtına gömdüm ve derin bir nefes aldım. Çok güzel kokuyordu. "Sarılıyorum."

"Kalbimi yerinden söküp atıyorsun."

Bu sefer benim nefeslerim tekledi. Söylediği sözler beni heyecanlandırdı. Buğra hep dürüsttü, düşündüklerini dile getirmekten çekinmezdi.

"Bunlar sevgili mi?" Diye duydum bir kızın arkadaşına doğru fısıldadığını.

Buğra da duymuş olacak ki derin bir nefes aldı. "Keşke."

Bir gitsem de kurtulsam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin