Bölüm 22: davetsiz misafirler

16.3K 1.1K 249
                                    

Birkaç gün aradan sonra herkese merhaba!

İşte kendimi yırttığım için kitaplarıma ayıracak halim kalmıyor. Tatile bir gireyim neler neler yazacağım demiştim ama yalan oldu. Yine de elimden geleni yaptığımı bilin.

Keyifli okumalar!

🌺

Buğra'nın anlatımıyla

Kafasını burnuma gömdükten sonra bayıldığına inanamıyordum. Bu kız sergilediği her hareketiyle beni daha da şaşırtıyordu.

Ondan daha çok hoşlanmamı sağlıyordu.

Yerde baygın bir şekilde yatarken gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Burnum hala acıyordu ama hissettiğim şaşkınlık ve azıcık sinir bunu bastırıyordu.

Ellerimi yanaklarına götürüp ayılması için hafifçe vurmaya başladım. "Ahsen?"

Ahsen'ın gözleri kapalı kalmaya devam ettiğinde iç çektim ama yaptığım işi bırakmadım. Bu sürede de etrafımıza insanlar toplanmış ve şaşkınlıkla olanları izlemeye başlamışlardı.

"Ahsen?" Çağlar'ın sesini duymamla başımı kaldırdığımda kalabalığı yararak bize ulaştığını gördüm. Endişeyle yanımıza çöktü ve Ahsen'in başını dizlerinin üzerine yerleştirdi. "Ne oldu Buğra?"

"Yine yaptı yapacağını." Dedim omuzlarımı kaldırıp indirerek. Daha doğru bir cevap gelmemişti aklıma.

"Burnum kırıldı sanırım." Ahsen'in mırıldanarak konuşması derin bir nefes verdirtmişti. Anlamıştım zaten naz yaptığını.

Gözlerini kırpıştırarak araladı ve bir süre tavanla bakıştı. Sanırım bayılmadan önceki olayları hatırlamaya çalışıyordu.

Beni gerçekten öpecek diye beklerken o tam Ahsen'lik bir hareket yapmıştı. Bu hali komik geliyordu ama beni öpse daha mutlu olabilirdim. Heyecanla beklemiştim oysaki. Artık başka sefereydi.

"Ne oluyor burada?" Tahir amca kalabalığın arasından sıyrılıp yerde bizi gördüğünde kaşları çatıldı. Kızının kanayan burnunu görünce ise endişeyle yere çöktü ve yüzünü ellerinin arasına aldı. "Ahsen, iyi misin kızım? Ne oldu?"

"Sorun yok." Ahsen bunu dedikten sonra alnını ovaladı ve doğrulmaya çalıştı. Çağlar ve babası ona yardımcı olmuştu. Ben biraz geride kalmıştım.

Bu sefer Aydın abi çıkageldiğinde yüzündeki endişeli ifadeyle kardeşini süzdü ve mantıklı kişiliğini konuşturdu. "Hastaneye götürelim."

"Gerek yok, iyiyim ben." Dedi Ahsen başını direkt iki yana sallayarak. İyiyim diyordu ama burnu kanamaya devam ediyordu.

Tahir amca kaşlarını çatarak kızının yüzünü incelemeye devam etti ve yüzüne düşen saçlarını geri çekti. "Neren iyi kızım? Burnun kanıyor. Nasıl oldu bu?"

Ahsen gözlerini kısarak bana baktı ve işaret parmağıyla beni gösterdi. "Onu Buğra'ya sor."

"Buğra?" Tahir amca yüzünü anında bana doğru çevirmiş ve kaşlarını kaldırmıştı. Her an bana dalabilirmiş gibi görünüyordu. Ahsen'in kime çektiği belliydi.

"Ne yaptın çocuğum?" Annemin sesini duyduğumda yerde oturduğum için başımı kaldırmak zorunda kaldım. Şaşkınlıkla bir bana bir de Ahsen'e bakıyordu.

Ellerimi ben masumum dercesine havaya kaldırdım. "Ben bir şey yapmadım."

"Kızımın hali ne o zaman?" Dedi Tahir amca sesindeki siniri gizleyemeyerek.

Bir gitsem de kurtulsam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin