Ufuk: Yalçın benim kıymetlim sensin! Sakın benden gitme olur mu?
Yalçın nazikçe sevdiğinin gözünden akan yaşı parmağı ile sildi. Sonrada öptü gözlerini.
Yalçın: Bu kalp iki cihanda da yalnız senin adını zikreder Ufuğum. Şimdi ve sonsuza kadar seninim.
Ufuk: Arabesk ama çok tatlı bir adamsın sen yerim seni sevgilim.
Yalçın: Dışarda kaplan sana pisicik olduk iyi mi? Yersin bebeğim bir sen yersin
_______________________________________
Uğur elindeki sigaradan son bir nefes çekip attı sokağa doğru. Arabadan Ufuk çekinerek inmişti.
Yalçın: Uğur kardeşim senin hatırına getirdim. Yoksa beni biliyorsun içim hiç rahat değil!
Uğur kardeşini hep şımarırken, laf sokarken gördüğü için bu küçük çocuk ona çok yabancı gelmişti.
Uğur: Ufuğum bak bana abicim. Ben yanındayım dağa önce fark etmem, dur demem gerekirdi affet abisinin canı.
Ufuk duyduğu sözlerle başını kaldırıldı. Gözleri hem ağlayıp hemde duydukları ile parlamıştı. Koşup sarıldı yıllardır hasret kaldığı göğse.
Yalçın bu halini gördükçe yumruklarını sıkıyordu. Söz vermişti sevdiğine. Önce mahallenin görmesini onu takir etmesini istiyordu minik sevgilisi.
O istiyorsa olucaktı bu dediği. Camda Semra Hanım ağlamaktan şişmiş gözlerle bakıyordu oğullarına.
Yalçın: Hayırlı geceler Semra Anne. Haftaya hazırlığınızı yapın Ufuğumu almaya gelicem davullu zurnalı.
Uğur: Yalçın az sakin ol oğlum. Bu ne hız... İstersin önce hadi evine.
Yalçın: İstiyim mi? Yıldırım nikahımı kelebeğim?
Uğur: Yalçın başım çok ağrıyor şimdi. Yanlış bişi demiyim konuşalım bunu yarın olur mu sevgilim?
Sevgilim kelimesi erimesine yetmişti genç adamın.
Yalçın: Sen neyi nasıl dilersen o sevgilim. Uğurum emanetim sende.
Uğur: Başımla beraber, benim olanı baba emanet ettin ya ne diyim?
Ufuk: İyi geceler, abi ilaç içip yatsam hiç konuşucak mecalim yok benim.
Uğur: Tamam abisinin canı. Sen yat ben ilaç getiricem beraber uyuruz istersen.
Ufuğum gözleri parlamıştı. Yıllardır uyumuyorlardı. Sevinçle başını salladı içeri birlikte girdiler.
Kapıda Semra onları bekliyordu. Çekinerek konuştu.
Semra: Ufuk oğlum....
Ufuk: Anne şimdi değil gözünü seveyim başım çok ağrıyor.
Semra: Yat kucağıma masaj yaparım ben sana annem.
Uğur: Gerek yok anne! Derdine sebep olduğuna şifa olamazsın!
Semra ağlayarak seslendi odalarına giden çocuklarına.
Semra: pişmanım... Çok pişmanım oğlum.
O gece iki kardeş tek kelime konuşmadan sarılarak uyumuştu. Sabah erkenden uyanan ikili gülerek şakalaşmış sonrada hazırlıklar için Orkunlara gitmek için inmişlerdi alt kata.
Günay bey Semra Hanım kahvaltı masasında oğullarını bekliyordu.
Semra: Günaydın oğlum çayları koyuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delikanlı
Teen FictionYazarınız paralel evren aşığı❤ Kimsenin kimseyi hor görüp cinsel kimliği için ezmediği muhteşem bir evrende geçiyor hikayemiz. Acıklı son, taciz, tevicavüz zorbalama bizde yok umudu olanı hiç tutmayalım💋 Konumuzsa şöyle efenim; Babası ölünce annes...