2.Sezon 14. Bölüm

379 52 27
                                    

Yalçın: Öncelikle tatsız bir konu için toplanmış olduğumuzu belirtmek isterim. Bazı kendini bilmezler şirketin hirarşik yapısını görmezden gelip ast üst zorbalığı yapmaya başlamış.

Yalçın: Burası lise değil! Kurumsal köklü bir şirket ve biz buna müsade etmeyiz. Uzatmadan konuyu ve geri kalanlarını anlatması için sözü Yönetim kurulu başkanı Holdingimizin sahibi Hakan İnança teslim ediyorum.

_______________________________________

Hakan elinde çevirdiği tespihini avucunda sımsıkı tutuyordu şimdi. Boğazını temizleyip mikrofona doğru yaklaştı.

Ben Hakan İnanç. İnanç Holding yönetim kurulu başkanı ve Gururla belirtirmek isterim ki  İç Mimarlık departmanında ki Selim İnancın babasıyım.

Bunu niye belirtiyorum sadede gelelim uzatmatı hiç sevmem. Bu holding dedemden rahmetli babama....

Sessizce yutkundu yıllar sonra ondan ölümünden bahsetmesi zorluyordu Hakanı.

Elim bir kazada kaybetmemiz sonucu tek varisi olan bana kalmıştır. Yıllarca bababın çok güven duyduğu arkadaşları ile ileri seviyeye taşınan gurubumuz Yine Yalçın Turda yönetiminde yükselişini sürdürdü.

Ben basit, basit zevkleri olan biriyim. Arkadaşlarım Uğur ve Yalçın sayesinde küçük dünyamda eşim çocuklarım, dostlarım ve mahallem hatta halı sahamda mutlu mesut yaşıyorum.

Benden bizden sonra bu şirketi Kızım Berra ve Oğlum Selimle birlikte damatlarım canımdan öte canlarım Özgür ve Furkanında yardımıyla dahada ileri seviyelere taşıycaklar.

Uğur: Araya giriyorum ama Mimarlık kıdemli çalışanı Berra Şırfıntı görevi şu istimal, hakaret ve tehtit suçu ile şirketle ilişiği kesilmiş hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.

Eyvallah kardeşim demem o ki ast üst hirarşi dün nasılsa bından sonra da öyle devam edicek. Burası karılar hamamı değil!
.
.
.
Ne dedin ne dedin?

Selim kıkır kıkır gülüyordu. O anı hatırladıkça Yalçın, uğur ve Özgür de tutamadı kahkahalarını.

Karılar hamamı değil lan burası dedim be var yavrum.

İyi demişsin aşkım.

Orçun: Bizim şirketi hep ben mi yönetilen ya! Bu Hakan kocası ile keyif yapıyor ben niye çalışıyorum haksızlık bu!

Aydın: Güzelim çalışma sende bırak gel bizde gezelim.

Yalçın: Gaz verme şu deliye sende Aydın! Otur çalış bak Berra var Faruk var işi öğret kaç.

Orçun: Benim tatlışlarım yönetir dimi? İyi fikir aklınla bin yaşa abilerin bitanesi.

Ufuk: Yılışma hemen kocama kendi kocana yavşa dimi sevgilim ?

Yalçın kolları arasına çektiği koca bebeğini öpüp kokladı. Düğün tarihide belli olmuştu. Hazırlıklar tüm hızı ile sürüyordu.
.
.
.

2 Yıl Sonra

Selim çığlık çığlığa bağırıyor asla Özgürü yanına yaklaştırmıyordu. Neden mi nedeni ikiz hamileliğini henüz sindirememişken son kontrolde üçüzleri olucağını öğrenmişti.

Özgür: Yavrum bebeğim sakinleş tansiyonun çıkıcak sende bebeklerimizde sıkıntıta düşüceksiniz.

Sinirden bağıran çocuk bir anda, ağlamaya başladı. Özgür artık bu duygu geçişlerine alışmıştı.

Selim: Pis pis adam ceketini atıyor hamile bırakıyor. Bir dedik iki çıktı kabul edip seviştik üçüncüyü sonradan bıraktın dimi içime?

Oğlum iyice Şiraz en kaydı senin. Hadi sakinleş artık su getir limonda sık özgür.

Özgür koşarak mutfağa gidip denilenleri alıp geldi. Eşinin eline tutuşturup içmesine yardım etti.

Selim: Bakamam dimi ben kızlarımıza onda dedin.

Özgür: Benim bitanem nurum öyle bişi mümkün değil. Üzme canını ne güzel üç küçük prenses geliyor. Askeri koğuş gibiydik.

Selim bunun üzerine gülmeye başladı. Şimdi 5 aylık hamileydi ve üç minik kız geliyordu.
.
.
.
Selim uzun süren araba yolculuğundan bunalmış, babasının süprizinide çok merak ediyordu.

Selim: Babacım gelmedik mi daha çok sıkıldım.

Az kaldı miniğim dayanın olur mu?

Aslında nazlanıyordu yola çıkalı çok olmamıştı.

Selim: Aşkım biraz üzüm verirmisin Damla, Derin ve Derya'nın canı üzüm çekmiş.

Özgür: Hemen sevgilim benim prenseslerinim üzüm mü istemiş oyyy muahhh.

Her defasında Selim tek tek isimlerini söyliyerek istiyordu ne istiycekse. Eşide mutlulukla öpüyor hizmet ediyordu.

Yastık koyalım mı beline az yolumuz kaldı ama bebeğim.

Selim: Yok annecim Kocama yaslanıyoruz çok rahatız.

Berra arıyor dayanamadı kurtlu kızım. Efendim kurtlu kızım.

Berra: Baba ya... Baba çok yolumuz var mı? Özgür buraya gelsin ben oraya azcık seviyim Selim'i bebekleri.

Özgür: Otur oturduğun yere. Nerde kocan niye tutmuyor seni.

Furkan: At mı lan karım tutucam!

Berra:  zort oldun mu enişte!

Özgür: Selim bebeklerimizi bunlara göstermeyelim terbiyesiz bu ikisi.

Berra: Hihhh olmaz canım eniştem bitanecik eniştem.

Özgür: Aferin adam ol böyle.

Susun lan kafam şişti kapat fıstık geldik hadi.

Geldikleri yere inanamıyorlardı. Lüks bir sitenin önünde duruyorlardı. Üstelik yat  iskele tenis kordları herşey herşey vardı.

Selim: Babişim tatile mi geldik çok güzel bir yer burası öyle değil mi sevgilim.

Yalçın: Aslında güzellik yaşamaya geldik sizde kabul ederseniz.

Dördü de ağızları bir karış açık bulundukları yeri sindirmeye çalışıyorlardı.

Aydın: Zenginsiniz de bu ne aq. Kendinize sitemi diktiniz?

Zevzevk... Kocası ne ki bu ne olsun.

Şimdi Orçun ve Hakan yine yeniden tartışıyorlardı. Bizim muhteşem dörtlü el ele yeni hayatlarına gülümsüyordu.

Bölüm Sonu.....

Sonraki Bölüm Final🥺❤

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin