B. 32

731 99 73
                                    

Ufuk ters ters bakıyordu genç çocuğa. Yalçının gözlerinin içinin güldüğünü görmek hiçte  hoşuna gitmemişti.

Yalçın bebeğini yere indirip kollarınk açtı genç oğlana.

Yalçın: Abisinin bitanesi oyyy kurban olurum çok özledim abim.

Ufuk dudağını büzerek Orkuna sarıldı.

Ufuk: Ya hayır hayır değildir değildir! Kabus bu di mi kuşum?

Valla kabussada hep birlikte görüyoruz.

_______________________________________

Şuan Önlerindeki tuhaf manzaraya resmen kitlenmiş bir şekilde bakıyorlardı.

Ufuk ağladı ağlıycaktı. Kocası o uyuz çocuğa sarılmıştı. Kokluyor, öpüyordu üstelik! Bu kardeşi bile olsa kabul edebileceği birşey değildi.

Hem ne malumdu öyle lafın gelişi de kardeşim demiş olabilirdi. Kendini doldurup doldurup sonrasında dolan gözlerini serbest bırakıp ağlamaya başladı.

Ufuk: Kim bu? Niye sarılıyorsun ona sarılmasana be!

Yalçın ve Orçun birbirlerindrn ayrılıp ağlayan çocuğa bakmışlardı aptal aptal.

Orçun: Kim bu mu? Enişte m bu mu? Cidden mi Abim ya. Tamam gideri varda ağzını açınca varoş bu.

Ufuğu zorlukla zaptediyordu arkadaşları. Orçun denilen oğlanın üzerine atlamak istiyordu.

Ufuk: Yolarım ben bu çirkefi! Hakan abim az bile uyuz oluyor buna.

Yalçın: Kelebeğim ağlamaktan saldırıya geçiş hızın müthiş. Orçun kurarım kemiklerini doğru konuş eniştenle! Onu incitirsen beni incitmiş olursun.

Orçunun korkudan gözleri küçüldü. Hemen toparlandı.

Orçun: Zevzeklik ettim enişte affet. Küsme abi bana çok özledim seni.

Abi abi.... Biri burda ne bok döndüğünü açıklaya bilir mi?

Ağzına sağlık aşkım.

Yalçın: Kelebeğim saldırmadan durabilirse yakınlarda bir kafe var oturup anlatayım.

Ufuk kırgın bakmıştı eşine. Yine de bu çocuğun kim olduğunu bilmek istediği için Orkunun koluna girip onların aracına ilerledi.

Yalçın: Bebeğim küstün mü? Yapma güzelim gel bin arabamıza anlatınca boşuna üzülmüşüm diyceksin.

Ufuk: Yok saldırırım filan mazallah. Sen koru kendini ve şu... Neyse ne işte.

Israr etme kardeş, yabancının yanında değil hadi gidelim.
.
.
.
Yalçının babasının yurtdışında yaşadığını ve annesi öldüğünden beri görüşmediklerini. Orda evli olduğunu ve Orçunun bu evlilikten doğan kardeşi olduğunu öğrendikledinde taşlar yerine oturmuştu.

Orçun babasının tüm yasaklarına rağmen abisini 15 yaşındayken arayıp bulmuştu. Babası ve abisinin küstüğü bitmediği için irtibatlarıda kopmuştu. Yalçın tek başına okumuş, mastırını yapmış yurtdışında eğitimini sürdürüp tekrardan mahallesine dönene kadar bir iletişimleri olmamıştı.

Orçun okulunun kaydını bu şehire alarak ona ulaşmak için imkan yaratmaya çalışmıştı. Hayat tesadüfen iki kardeşi yıllar sonra tekrar bir araya getirmişti.
.
.
.
Ufuk: Çek o elini çocuk!

Orçun: Minik kedi sen tırnak mı çıkarttın? Kıskançmısın sen? Çatlata patla!

Ufuk kıpkırmızı olmuş suratı ile çok sevimli görünüyordu. Öfke ile müdahale etmesi için eşine döndü.

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin