Delikanlı

B. 17

Başını kaldırıp yaşlı gözlerle kendine bakan aşık olduğu adama daldı gözleri.

Ufuk: Bizde sandık ki sen abilerimden birine aşıksın! Nasıl yandı yüreğim haberin var mı? Adam bana aşık çıktı gördün mü?

Yalçın: Bir sana kelebeğim, bir sana meftunum.

Ufuk: Eee bende seni seviyorum şimdi ne olucak?

_______________________________________

Herşey çok garip bir şekilde yolunda ve hızla gelişiyordu. Orkunun özel durumunun kimsenin bilmemesine karar vermiş. Yeni güçlü minik ailenin arasındaki bağı kuvvetlendirirmişti bu sır.

Bu hafta sonu isteme ve söz,nişan birlikte olucaktı. Orkun balkonda dizlerini kendine çekmiş, başını dizine yaslamış gecenin karanlığını izliyordu.

Nuran: Yakışıklı oğlum nerelere dalmış anlatmam istermi annesine.

Elindeki sıcak kupada ki çayı oğluna uzatıp saçını sevdi yanına oturmadan.

Biraz korkuyorum desem.

Nuran: Hımm neden korkuyor benim korkusuz prensim.

Annem açık olsam sana içimdekileri döksem, rahat etsem olur mu?

Annesi küçük bir kahkaha atmış, başı ile onay vermişti anlatması için.

Ben mümkün olsa haftasonu nişanlanmam annem.

Nuran duydukları ile biraz şaşırmış ancak Oğlunu iyi tanıdığı için susup ardından gelecekleri beklemişti.

Hemen evlenirdim Hakan'la. Hiç beklemezdim ama olmaz dimi? Biliyorum daha bir kaç aydır tanışıyoruz. Anne içim o diyor yani yıllarfır yıllardır beklediğim kişi o. Ufff anlatamıyorum dimi.

Nuran: Anlıyorum bitanem çok iyi anlıyorum. Sen ne istersen kabulüm evet. Acele etmeni gerektiren bir durum yok annecim.

Nuran: Daha ikinci sınıfsın Orkunum. Ateşle barutsunuz görüyorum. Erkenden bebek sahibi olup okulunu bırakmandan, daha doğrusu bu olursa pişman olmandan korkarım.

Korunuruz olmaz mı?

Nuran kafasına canını acıtmıycak şekilde vurdu.

Nuran: Arsız... İyice utanmaz oldun sen ha!

Dürüstçe söyledim Sultanım. Ben 3 yıl filan dayanamam diyim.

Nuran: Orkun! Güzel oğlum benim. Burası küçük bir mahalle. Evet Hakan oğlumdan yana zerre şüphem yok. Ama onun üstünde gözü olan sizi ayırmak isteyen fitneci insanlara fırsat verme oğlum.

Hakanım bakmaz ki kimselere. Niye öyle dedin annem ya.

Ufuk: Yavru kuşum Annem diyor ki o yüzük parmakta alevden bir halka! Hal hareketinizi kötüye yorup laf söz çıkartmak isteyen çok olur diyor.

Nuran: Ufuk teyzen haklı oğlum.

Bu lafın üstüne anne oğlu kahkaha atmıştı. Ufuk hiç oralı bile olmayıp devam etti konuşmaya.

Ufuk: Aşkolsun Nurişim ben kuşunun dedikodusunu zinhar yapmam, yaptırtmam. Çay koy kız anamda peşimden geliyor.

Nuran: Deli oğlan kalktım. Kek yapmıştım kokusunu mu aldın?

Ufuk: Valla dedim anneme anne kek kokuyor. Dediki tilki gibi burnun var kim bilir hangi mahallede de kokusunu aldın?

İlahi Ufuk alemsin ha. Sende durumlar nasıl?