2. Sezon 6. Bölüm

514 71 88
                                    

Selim: çirkef değilim ben! Anneme diycem seni.

Tatlı tatlı Çince yaparak konuşmaya devam etti Selim.

Selim: Emin oldum oldum ama sürüm sürüm süründürmeden olmaz annemin oğluyum huyum kurusun hıh.

Babasının yanında bak hele bak cilvelere bak sen hahahaha! Gülsün yüzün be miniğim hep gül babasının canı. Lan ananda aynı böyle yandı Özgür yandı!

_______________________________________

Hakan mutfakta saçını başını yolmak üzereydi. Mutfağa giren Nuran Hanım kahkahasını zorlukla zabdedip konuştu.

Nuran: İstersen üstteki bıçak keskin oğlum. Harakiri düşünüyorsan en mantıklı seçenek o gibi.

Sen yapma bari annem ya! Üçünün  aynı anda regli olması bir yana, üçüde bana kızgın! mayın tarlasında yürümek gibi.

Selim: Babammmmm nerde kaldı sıcak su?

Berra: Babişim çikolatamı unutma olur mu?

Anne kocaman olucak adam söylermisin, çirkeflik saymazsa bitki çayı yaparım demişti ama unuttu!

Hakan elini ağzına sokup sessiz bir çıplık attı. Nuran annesi sıcak su torbasını kaptı damadının elinden birlikte içeri girdiler.

Yavrum benim nazlı bebeğim. Sen niye uyuyorsun bu oğluna?

Selimde bir anlık gazla annesine babasının çirkeflik yaptığı ile ilgili lafını ötmüştü. Şimdi ise annesi babasına trip atıyordu. Berra da hep oğlunu düşün diyerek ayrı triplerdeydi.

Hakan yüzüne bile bakmayan eşine iç çekip çocukları ile ilgilenmeye döndü.

Afiyet olsun bitanem. Prensesim battaniyenin ucu açık iyice saralım ben sonra masaj yaparım karnına geçmezse ağrın.

Selim: Özür dilerim babacım. Annecim kızma babama ben şımarıklıktan dedim.

Gözleri dolmuştu minik bebeğinin. Orkun şefkatle onlarla ilgilenen eşine elini uzatıp yanına çektiği gibi sulu bir öpücük kondurdu yanağına.

Ağlama sulu göz! Küsmem ben sevdiğine nazlanırım o ayrı.

Kapı çalınca Nuran gidip açtı. Kalabalık ve bağırtılardan gelenleri tahmin etmek zor değildi. Salona telaşla ilk giren Özgürdü.

Özgür: Selim... Hiç mi hafiflemedi güzelim ağrın?

Ufuk: Oğlum az yavaş koş yavaş! Hakan abide sana koşucak şimdi.

Furkan: Berram bak bir sürü çikolata aldık.

Selim: Bana yok mu? Hepsi Berra ya mı? Küstüm ben sanada!

Furkan: Oğlum hiç sana almazmıyım biricik kayınçom, kan kardeşim benim. Ama bu Özgür ben vericem sen çekil dedi. Bendeeee Orkun dayıma aldım afiyet olsun dayım.

Özgür: Orkun dayı hile yapıyor bende sana aldım! Desene karaktersiz!

Beyler şşşşt çok ayıp. İkinizi de çok çok seviyorum. Yeğen ve damat ayırmıyorum.

Ercü: Ver çoşkuyu ver çekil seyret aferin kardeşim.

Çocukların başlarından şefkatle öpüp mutfağa yönelmişlerdi. Babalar ise tv de maç özetine bakıyordu.

Selim Özgür'ün ve Furkanın maça zaafını bildiğinden damarlarına basmak istedi Berrayada göz kırpıp uyardı.

Selim: İsterseniz sizde geçin sonuç itibariyle derbi maç önemli.

Furkan: He ya önemli de.... Benim sevdiğimden, kardeşimden önemli değil.

Berra: Aferin çekirge öğreniyorsun.

Özgür Selim'in sırtını hafif kaldırıp araya girdi. Şimdi sevdiği göğsünde nefesleniyordu.

Selim: Özgür napıyorsun? Affetmedim daha seni!

Özgür: Napıyorum güzelim? Rahat et diye masaj yapıcam. Affetmeye gelince süründür bakalım hakkındır.

Selim: Aferin bunlar hep artı puanlar. Özgür babamlar böyle görmesin ama çok yanlış anlaşılır çok utanırım lütfen.

Özgür yanağına kaçamak bir öpücük verip biraz mesafe koydu aralarına.

Ufuk: Bana bakın siz Hakan abinin babacan yanını gördünüzde bilmiyorsunuz! Uzaklaşın bebeklerimden çabuk.

Ercü: Furkan! Çabuk diyorum iyice arsız oldunuz siz. Hakan abi oyar içinede bade koyar mazallah.

Kabak mı patlıcanlı mı oyayım aloooo!

Aşkım aşkım Aaaaa çok ayıp küserim sen yeğenlerime mi yapıyorsun bu tavrı?

Orkun yavrum benim şirazemi bozmayın yemem ben bu numaraları. Bu sıpalar benimde yeğenim unuttun mu?

Uğur: Yok abi kır tabi kemiklerini de çocukla onlar çocuk!

He çocuk abicim  gözüm üstünüzde ayrı ayrı kanepelere zıpla!

Çocuklar korku ile sevdiklerinden en uzak kanepeye attılar kendilerini.
.
.
.

Okulların kapanmasına az bir süre kalmış çocuklar sıcaktan okul bahçesinde buldukları gölge liğe kendilerini bırakmış ikilinin tartışnasını izliyorlardı.

Ege: Niye sana soruyorum pardon! Balım niye bundan izin alıyorum ben?

Özgür: Ayı gibi kovanını parça parça ederim yavşak! Furkan hala balım diyor ya.

Furkan: Ege kaşınıyorsun ha şimdi bi salıcam görüceksin!

Özgür: köpekmiyim lâ ben salmak filan?

Furkan: Ulan Özgür! Buna mı takıldın? Odağını kaybetme sen.

Selim: Ayyy yeter neyi paylaşamadınız?

İkiside aynı anda Seniiii dedi.

Berra: Yok size Selim taze bitti. Hayde aaa babama söylerim ikinizde anca rüyanızda görürsünüz kardeşimi.

Özgür: Selim bebeğim yapma tamam süründük bence yeterince bu ite yüz verdikçe ben deliriyorum.

Berra kulağına eğilip sessizce konuştu.

Berra: Yavru kuşum Özgür ayısı haklı yeto ha?

Selim: Ege tamam daha uzatma acıdım affettim ben Özgürü.

Ege: Selim bak az daha sürünseydi be çok eğlenceliydi.

Özgür anlamıyordu konuşulanları. Selim'e şaşkın bakıyordu.

Selim: Özgür affettim seni Ege bana yardım etti minicik okadar. Ama hala babamlar sevgililik şeysine sıcak bakmıyorlar.

Özgür: Furkan Gaipten ses duydum. Sende duydun mu kardeş? Sevdiğim seni affettim dedi ne güzel dedi.

Furkan: Mala bağladı bu. Affettim dedi koş sarıl sende.

Özgür nara atarak koşup sevdiği çocuğu kucakladı. Etrafında döndürüp sımsıkı sarıldı.

Özgür: Selim bebeğim çok seviyorum çocuk seni. Söz asla asla üzülmene bile müsade etmiycem.

Selim: Hımmm tamam bakalım yaşayıp görücez. Özgür.... Şeyy.

Özgür: Söyle güzelim ne?

Selim: Bende seni çok seviyorum.

Bölüm Sonu...

Yeni bölümde görüşmek üzere ✌

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin