B. 6

1.2K 135 116
                                    

Bizim hiç kırığımız, sevgilimiz olmadı yavrum. Kardeşlerim dışında ilk gelen sensin, Sonda sensin işte...

Orkunun heyecandan kulakları kızarmıştı.

-gaza gelmeyin gaza!
- sus be adam mahalle abisi sonumsun diyor ne gazı damatlık bakıyom ben damatlık!
- bak aq. Sonrada kınayı totomuza yakalım az sakin.

Orkun utanarak önündeki yemeğe odaklandı. Hakanın gözleri ise bir an olsun ayrılmıyordu oğlanın üzerinden.

_______________________________________

Kahvaltı küçük kaçamak bakışlar ve minik sohbetlerle geçmişti. Orkun daldığı hayallerden boğaz temizleme sesi ile çıktı.

Kahve diyorum içermiyiz? Yorgunsan kalkalım tabi de.

Yok içelim şekerli olsun benimkisi.

Aslanım bakıver bir. Bize iki kahve biri sade biri şekerli. Birde nargile mi de getirirsen değme keyfime!

Garson: Derhal abim şimdi geliyor.

Nargile mi içiceksin?

İç miyim mi? İstemiyorsan yani rahatsız ederse içmiyim.

Orkun onun bu telaşlı haline gülümsemişti. Hızla kendini toparlayıp cevap bekleyen adama döndü.

Rahatsız olmam yok ondan demedim. İşin vardır belki diye nargile içmek uzun iş ya.

Bugün işim küçük bey. Tabi onun başka işi yoksa hım?

Gözkırpmıştı Hakan, Orkun olumsuz anlamda başını sallamıştı.

Ben bir lavaboya gidip geliyim hızlıca.

Olur ben burdayım.

Hakan yol boyunca kendi haline kah tebessüm, kah küfür ediyordu. Okadar bilmediği yabancı olduğu konulardı ki. Deplasman maçında rahip taraftarın arasında BJK forması ile kalmış gibi hissediyordu kendini.

Orkun da masada kendi kendine gülümsüyordu. Yanı başında ki gölgeyi henüz fark etmemişti.

Bana bir kez bile şöyle gülümsemedin çocuk!

Orkun duyduğu sesle içtiği şu boğazına kaçmış deli gibi öksürüyordu.

Davut sırtına vurarak genç adamı kendine getirmeye çalıştı. Orkun toparlanır toparlanmaz  ondan uzaklaştı.

Ne işin var burda? Beni mi rakip ediyorsunbir bu eksikti sapık gibi!

Davut: Orkunum... Dedem arayıp haber verdim dedi biliyordun burda olduğumu yapma bitanem.

Defol git! Senden kurtuluş yok mu ya gururunda da mı yok senin ha kalmadı mı halsiyetin?

Davut: Orkun yeter artık bu inat. Ne işin var o itin uğursuzun yanında? Paraya mı ihtiyacın var?

Sana ne he sana ne çek git bak ölmüş babamın hatırına diye sabrediyorum git burdan!

Davut elini Orkunun koluna atmış pis pis gülüyordu. Daha çok piskopat gülüşü ki bu gülüşü en iyi Orkun bilirdi. Ruh hali bir anda değilmişti adamın.

Çek elini dedim! Lan bıraksana kolumu acıyor!

Davut: Acısın! Sende benim canımı yakıyorsun! Ödeşmeli işte... Uzatma yürü önce eve ordan memlekete dönüyoruz!

Hopp çek lan elini çocuğun üstünden it!

Hakan hızlıca Orkunu çekip aldı elinden. Arkasına alıp güvende olmasını sağladı.

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin