B. 33

838 106 70
                                    

Oha.... Sen kimsin ve benim kocama ne yaptın?

Hani yok dediğim gün kafama sıksınlar diyordun? Yalanmıydı koca ayım?

Yok mu dedik! Yok diyemi kainat....

Sus sakın bak çok kıskanıyorum ben deme pis pis cümleler hadi.... Ahhhh indir adam biri görücek rezillik!

Azdır...azdır sus ve kendini bana bırak!

_______________________________________

Ercü dizlerini bükmüş hararetli hararetli eşine bugün olan biten herşeyi ayrıntılı olarak anlatıyordu.

Uğurda biraz endişeli dinliyordu haliyle. Ufuğun kıskançlıklarını en iyi bilen kişi oydu. Kardeşi kimseyle paylaşmayı sevmezdi başta abisini vede sevdiği herkesi.

Uğur: Demek öpemez seni dedi. Niye lan o ne karışır? Benim kardeşim alâ alâ öperim de severimde hiç.

Ercü gülüşünü saklamamış sulu sulu öpmüştü sevdiği adamı. Böyle çocuk gibi sevimli oluyordu kırılınca.

Ercü: Kocam tüm hikayede takıla takıla buna mı takıldın?

Uğur: Takılırım niye yavrum? Ufuk kıymetlim benim.

Ercü: Yalçın abide onun zaafının sen olduğunu bildiğinden öyle söyledi bence. Karşındaki kişi en yakın arkadaşın aşkım.

Uğur anında yumuşamış eşini kolları aradına alıp boynunu öprek sömürmeye başlamıştı bile.

Ercü de daha fazla konuşmanın anlamı olmadığına karar verip, kendini eşine teslim etmişti.
.
.
.

Yalçın: Yavrum niye böyle yapıyorsun? Sanırsın aldattım, dövdüm, sövdüm.

Ufuk aniden banyodan çıkıp elindeki havluyu tehdit edercesine salladı eşine.

Ufuk: Yok birde o dediklerini yap! Sen gözümün önünde o uyuzu öptün kokladın be.

Yalçın oflayarak derin bir nefes çekti içine. Niye böyle olmuştu anlamıyordu. Yüzü eşine döndüğünde daha önce hiç görmediği kırgınlığa şahit oluyordu.

Ufuk: Haklısın... Üzgünüm.... Bir daha olmaz.

Dönüp arkasını banyoya girdi. Yalçının ağzını açmasına bile fırsat vermemişti. Yalçın neyi yanlış yaptığını bile bilmiyordu. Banyodan gelen su sesi ile koltuğa oturup beklemeye başladı.

Banyoda  Ufuğun üzerinden dökülen sadece su değildi içinde biriken kaybetme korkusu, daha az sevilme endişesi taşmış göz pınarlarından akıp suya karışıyordu.

İçerde biraz uzun kaldıktan sonra kurulanıp giyindi genç adam. Çıktığında kızarmış gözlerine içi giderek bakan bir adet üzgün Yalçın bulmuştu.

Yalçın: Özür dilerim bebeğim. Kırdım üzdüm ama inan....

Duraksayıp gözleri yüzünü turlamıştı sevdiğinin.

Yalçın: Niye ağladın bu kadar kelebeğim?

Ufuk: Ağlamadım su....buğar alerji yaptı sanırım. Yalçın uyuyalım mı çok yorgunum. Bugün bitsin istiyorum artık.

Yalçın omuzları düşse de eşinin isteğini kırmadı yatağın örtüsünü açıp içine girip gögsünü açtı gen adama sığınması için. Ufuk sığınamadı o gece kırgınlığı korkuları izin vermedi. Usulca kendi tarafına yattı.

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin