B. 23

903 105 194
                                    

Hiii anlamışmıydın? Tamam bitanem bir daha yapmam. Yok yok yaparım çok keyifli azıcık yaparım olur mu?

Burnunun ucunu öpüp;

Olur sen ne istersin de yok derim onada tamam.

Canım kocacım....

Hasbinallah Dayan Hakan bugünde atarsa 44!!!!!

_______________________________________

Son olaylar tüm çiftleri oldukça yormuş ve yıpratmıştı. Semranın tüm çabaları sonuçsuz kalıyor oğullarının görünmez duvarlarına çarpıyordu.

Ufuk balkonda elindeki buz gibi kahvenin kupasını avuçları arasına almış düşüncelere dalmıştı.

Uğur: Ufuğum nerelere daldın koçum?

Ufuk: Anlamadım abi bişimi dedin?

Uğur: Ufuğum ben alışık değilim be oğlum.

Ufuk: Abi... Yok bişi abim.

Uğur: Yapma be çocuk kapattın kendini. Bu dediğime ben bile şaşkınım ama senin zevzekliğini bile özledim.

Uğur kardeşini şefkatle kollarının arasına almıştı. Ufukta sığınmıştı abisinin kollarına.

Ufuk: Seviyorum... Yanlış mı? Hala beni çok çok sevsin istiyorum ben.

Uğur: Neden yanlış olsun kurban olurum. Oda çok seviyor yeminlen bak.

Ufuk: İnanıyım mı? Annemde öyle diyor hergün uğruyor bakkala. Çok zayıflamış hasta olmasın?

Uğur: Merhametli sıpam benim. Gidelim mi ister misin?

Ufuk heyecanla doğruldu yerinden. İsterdi ya çok isterdi hemde.

Uğur: Kalk arayalım çay koysun annem. Arıyorum bak babamı ona göre.

Ufuk: Ara ara gidelim.

Baba aranıyor....

Tekrar tekrar aradı Uğur, Huzursuzlanmıştı babası meşkul olucak değildi ya akşam akşam.

Uğur: Hadi eve gidelim sessizde filan kalmıştır telefon.

Ufuk ikiletmedi abisini arabaya atlayıp çıktılar yola. İçinde eve yaklaştıkça büyüyen bir sıkıntı vardı. Evin kapısında ambulansı görmeleri ile Ufuk resmen arabadan atlayıp koşmaya başlamıştı.

Ufuk: Anne! Anne! Bişi oldu iyi mi? Öldü mü?

Nuran: Dur oğlum iyi korkma. Tansiyonu düşmüş yemiyor içmiyor olacağı bu. Serum taktılar içerde şimdi.

Ufuk: Nurişim iyi dimi?

Nuran: Git kendin bak deli oğlan. İyi diyorum inanmıyorsun!

Ufuk: Anne... Annem yaşıyon dimi geliyorum bak ben oğlun Ufuk!

Semra Hanım yatak odadında doğrulmaya çalışıp eşine döndü.

Semra: Günay sen beni hastaneye götür kocam. Ben hiç iyi değilim Ufuğumun sesini duyuyorum iyice kafam gitti.

Günay bey gülüyordu karısını  haline. Oğlu en çokta eşine benziyordu. Odanın kapısında rengi atmış Ufuk duruyordu.

Ufuk: Ohhh çok şükür yaşıyor. Ölmemiş iyi... Abi koş koş ölü balık gibi bakıyor ama yaşıyor çok şükür.

Semra Hanım oğlunun bu zevzek hallerini bile çok özlemişti. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlayınca Ufuk koştu yanına.

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin