B. 34

1K 118 148
                                    

Yalçın: Ellerimle yıkıycam bebeğimi. Daha ilerde bebeklerimi yıkıycam inşallah.

Ufuğun gözlerinin içi parlamıştı. Bebekleri olsun istiyordu adam ondan. Seviyordu işte, vazgeçmezdi kolay kolay.

Ufuk: Çok seviyorum seni kocam. Valla bak en çok seni seviyorum.

Yalçın: Bende kelebeğim bende seni çok seviyorum.

Ufuk içine ektiği umut tohumunu yeşertmeye, büyütmeye karar verdi. Sevdiği adamla mutlu olucaktı. Onlar birbirlerine aitlerdi.

_______________________________________

Bir kaç hafta sonra gençler son final sınavınıda bitirmenin huzuru ile her zaman gittikleri kafede bir kahve içmek için oturdular.

Ufuk bu süre zarfında kendini toparlamıştı. Hala Orçuna sempati beslemiyordu o ayrı.

Çok şükür bitti. Oğlum bir ara bu yılı çıkartamıycam sandım.

Ercü: Sorma kardeşim aynen. Birde yaza tuhaf girdik. Tüm haftam bomboktu hastayım desem değilim. Öyle kötüydükü sormayın gitsin.

Ufuk: Lan ben depresyondayım diye öyleyim sanıyordum. Bende de durumlar tam tarif ettiğin gibiydi.

Orkun zorluklarla yutkundu. Günü gelmiş hatta geçmişti. Bunların anlattıkları, hepsi en önemlisi kendisi....

Beyler üstüne bastınız ayağınızı kaldırın! Benim günüm geçti hemde bir hafta!

Ufuk: Ohaaa gebesin kesin. Puhahaha dayı oluyoruz.

Ercünün yüzü değişmiş duyduğunu idrak etmeye çalışıyordu.

Ercü: Malsın oğlum o hamişse biz de benzer durumlar varsa Orkun olurmu dersin?

Oldu mu desek daha mantıklı. Kalkın eczaneden birer test alalım. Böyle olmaz emin olalım.

Ufuğun gülen yüzü şaşkınlığa evrilmişti. Şimdi hepsi hamile olabilirdi yani öyle mi?

Ufuk: Kalk kalk nasıl yapıcaksak yapalım ben kudururum, çenemde durmaz biliyorsunuz!

İki arkadaş aynı anda adeta kükredi.

HAYIR! SAKIN BAK UFUK!

Ufuk: Elimde değil kardeşim içime dedikoducu teyze kaçıyor biliyorsunuz.

Ercü: Tut o çeneni işte salak. İşin içinde sende varsın hem. İnsan kendini istiyorlar mı?

Ercüm haklı emin olalım önce. Bak şimdi ararlar söz ver Ufuk.

Ufuk: Valla tutmak için ne gerekirse yapıcam yavru kuşum söz.

Üç arkadaş test almak için eczanenin yolunu tutmuştu. Üçü aynı anda hamilelik yaşıyor olabilir miydi?
.
.
.
Önlerindeki teste dalgın bir şekilde bakıyordu üç arkadaş. Ağızlarını bıçak açmıyordu. Sanki bu kadarı biraz kamera şakası gibiydi.

Ufuk: Orkun....

Efendim abi?

Ufuk: Kamera nerde? Nereye el sallıyoruz?

Ercü: Ne kamerası canım kardeşim?

Ufuk: Baya kamara oğlum. Tv programında değilmiyiz? Aynı anda evlendik yetmedi! Aynı anda hamile kalmamızın olasılığı nedir ki?

Ercü: mühendislik okumuyoruz ki mimarlık okuyoruz ne bilim nedir?

Ufuk: Oğlum tırsıyorum ben artık! Bunlar hep tesadüf mü? Biz şimdi.....

DelikanlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin