69.

597 43 13
                                    

*********

Deniz kıyısında bir restoranta gelmiştik. Mekânın sahibi Fırat'ın eski bir asker arkadaşıydı. Üsteğmenmiş fakat yıllar önce bir operasyon sırasında yanında patlayan mayınla sol bacağını kaybedince eşiyle birlikte buraya gelip bu mekanı açmışlar. Her gün saat 08.30' da açtıkları mekanı bizim yüzümüzden bugün 07.23'te açmışlardı. Fırat'ı görünce yüzlerinde oluşan gülümsemeden, bizi sanki evlerine gelmişiz gibi karşılaşmalarından anlaşılacağı üzere bu durumdan pek şikayetçi gibi görünmeseler de ben kendimi biraz kötü hissetmiştim. Tahir abinin eşi Şule üçüncü çocuklarına hamileydi ve karnı neredeyse burnundaydı. Tahir abi ise koltuk değnekleriyle oldukça dinç ve sağlam bir şekilde ayakta duruyor olsa da, Fırat'la aralarında süregelen askerlik anılarından ötürü, içinde hâlâ geçmişe karşı bir özlem duyduğunu anlamak zor değildi.

Başarıyla döndükleri operasyonları konuşurken Tahir abinin gözlerinde yanan ışığı görmek bana, canını sırtındaki heybene atıp vatanını, bayrağını ve milletini korumak için bir insanın içinde cesaretten fazlası olması gerektiğini düşündürmüştü. Belki bir parça delilik lazımdı. Biraz gözü karalık, çelik gibi bir sinir, güç, ölüme meftunluk ya da bu vatana müptelâ olmak lazımdı.

Bir süre bizimle oturup restoranta doluşan müşterilerle yanımızdan ayrılmışlardı. Bana karşı çok içten davrandıkları için onlara karşı birden duyduğum yakınlık bir yana buraya ilk geldiğimizde bizi Fırat'la el ele görünce çok şaşırmışlardı. Neden bu kadar şaşırdıklarını anlamamıştım. Şule abla sürekli nasıl tanıştığımızı, ne zaman evleneceğimizi, çocuk düşünüp düşünmediğimizi sorup durmuştu. Ben pek konuşmamayı seçmiştim çünkü Fırat'la karışık olan aramız içten içe canımı sıkıyordu. Buraya gelirken yolda onunla konuşmaya çalışmıştım ama beni yine susturmuştu.

Yol boyunca ve burada oturduğumuz süre zarfınca moralim yerinde olmadığından Şule abla birkaç kez tartışıp tartışmadığımızı da sordu. Ben sessiz kalmayı tercih etmiştim. Fırat da bir şey söylememişti. Ama bence aramızın bozuk olduğunu anlamışlardı ki Şule abla bize evlilik hakkında öğütler vermiş, kendi hayatlarından da bazı anılar anlatmıştı. Onu dinlemek çok keyifliydi ve Tahir abiyle birbirlerine duydukları sevgi gözlerinden bile okunurken içim ısınmıştı. Biz de birbirimizi çok seviyorduk ama bir yerde illaki bir şeyler ters gidiyordu.

Onlar masadan kalkınca, bir süredir bana panik atak geçirten sağ tarafımdaki denizle aramda bariyer olan camdan uzaklaşmak için ayağa kalktım. Fırat'ın gözleri beni bulurken çatılan kaşlarıyla, "noldu?" diye sordu. Saçlarımı geriye atıp ellerimin tersini stresten dolayı sıcacık olan ve muhtemelen kızaran yanaklarıma bastırdım. Oturduğumuz koltuk tek ve uzun bir koltuktu. Zannımca yere sabitlenmiş olmalıydı ki hiçbir şekilde kımıldamıyordu. O yüzden Fırat oturduğu yerden kalkmadan buradan çıkamazdım. Bu sebeple cevap vermeme gibi bir şansım yoktu.

"Ben o tarafa geçsem olur mu?" dedim alıp verdiğim derin nefeslerle sesim titrerken. Fırat bu halimle ayağa fırladı desem yeriydi ama bu koca cüssesiyle biraz zordu ve telaşla ayağa kalktı demek daha doğru olurdu.

Fırat yüzümdeki ellerimi çekip yüzümü avuçlarının arasına aldı.

"Hazan iyi misin?" diye sorarken gözlerimin içine bakıyordu. Başımı olumsuz anlamda sallarken derin bir nefes daha alıp, "ben oraya geçeyim, nolur?" dedim. Fırat elimi tutup," gel, gel geç," dediğinde onun oturduğu tarafa geçerken sendelemiştim. Fırat belimi tutup beni oturturken kalktığım yere oturdu.

Bulunduğumuz yer restorantın genelini düşünürsek küçük bir yerdi ve yapay sarmaşıklarla süslenmiş delikli bir ahşap paravanla restorantın diğer kısmından ayrılıyordu. Burada iki masa vardı. Birinde biz oturuyorduk ama öbür masa boştu. Arkamızda yanan bir şömine bulunuyordu. Şöminenin iki yanında ahşap tonlarında kitaplıklar mevcuttu. Bu alan özel müşteriler için ayrılmıştı ama dekorasyon olarak mekânın genelinden bir farkı yoktu. Ahşap tonlar, yapay sarmaşıklar ve sarı led ışıklarla süslü deniz kenarında bir restorantı.

VATANAŞK ( Askeri Kurgu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin